Tolkien'den önce Elfler
Tarih: Mart 18, 2002 - 10:40:54 Konu: > GENEL / Yüzüklerin Efendisi
Eski Germen ve Kelt kültüründe elfler ve periler hakkında birçok mit mevcuttur. Elfler genel olarak peri halkından sayılırlar, ancak görünüşleri insan biçiminde (humanoid) olarak tarif edilir. Günümüze kadar gelen bazı bilgilere göre periler, minik yapıda, yer ve hava ruhlarıdırlar. Buna göre yer ruhları çirkin ve uğursuzken, hava ruhları doğaüstü güzel olup şans getirirler. Elfler (periler), doğayı canlı tutan küçük varlıklardır. Onlar son derece zarif kanatları olan kırılgan minik yaratıklardır. Erkek, dişi, çocuk ve hatta hayvan elfler bile vardır. Hepsi de çok gizli, insan ayağı değmemiş yerlerde yaşarlar. Germen kültürünün günümüz insanları, çocuklarına, sadece çok temiz bir kalbi olanların eğer çok sessiz olabilirlerse onları görebileceğini anlatırlar.
Genel olarak perilerden bahsedince, karışıklık yaratmamak için, insan şeklinde olanların elf diye adlandırıldığı vurgulanmalıdır. Onlar 30 cm'lik ya da daha küçük kanatlı minik varlıklar olabileceği gibi, uzun boylu zarif büyük bir insan şeklinde de olabilirler. Tıpkı Tolkien'in kitaplarında tarif ettiği gibi. Ki onlardan "İyi yürekli halk" diye bahsedilir. Söz konusu bu insan büyüklüğündeki elflerden, -ayırd edici olması bakımından- Alman kültüründe "Elb" ya da "Alb" diye de bahsedilir. Almanya'da ismi "Albenheim" yani elf kenti adında birçok yerleşim yeri mevcuttur. Çok ilginçtir fil dişine Almanca'da "elf bacağı" denir.
Elfler için, sihirle auralandırılmış olağanüstü güzellikte oldukları söylenir. Öyle ki, bir insan erkeği, bir elf kızı görürse, ömrünün geri kalanını eş güzellikte bir insan kızı aramakla geçirirmiş.
Elflerin oluşumu ile ilgili hikayeler de çok farklı. Kimileri topraktan bittiklerini söyler, kimileri de cennetten men edilen düşmüş melekler olduğunu iddia ederler. Her halukarda, elflerin bilge ve değişik biçimde sihir gücüne sahip varlıklar oldukları anlatılır. Bilindiği kadarıyla, sıkı geleneksel kurallara bağlı organize toplumlar olarak yaşarlar. Ayrıca büyük müzikal yeteneklere sahiptirler ve bunu şölenlerde sergilemeyi severler. Bundan Tolkien de birinci kitabında bahsetmişti. Ancak anlatmadığı bir şey var ki, o da elflerin dans etmeyi de çok sevdikleridir. Doğrusu bir tahmin yürütmem gerekse, elflerin danslarının kuzey Kafkasya halklarının lirik müzik eşliğinde süzülerek yapılan danslara çok benziyor olabileceğini düşünüyorum.
Zaten ora halkı da güzel, zarif ve uzun boylu olur. Lirik müzikleri eşliğinde dans ederlerken, özellikle kadınları, ruhani varlıklara benzerler. Kim bilir? Neyse konumuza dönecek olursak. İnsanların böyle şölenleri görmesine izin verilmez. Çok şanslı bir kişi, belki uzaktan müzik seslerini duyabilir. Ancak elfler, yakınlarında bir insan varlığı hissettiklerinde, hemen yok olurlar. Yaz gecelerinde ay ortaya çıktığında, özellikle de hasat zamanlarında, saklı evlerinden çıkıp ıssız yerlerde toplanarak dans ederler. En sevdikleri yerler, insanların gelmedikleri vadi dipleri, kurumuş dere yatakları, terk edilmiş eski viran yerleridir. Bizim kültürümüzde de tekinsiz sayılan ve cinlerin, perilerin dolaştığına inanılan yerler gibi.
Tanınmış eski Alman şailerinden Heinrich Heine ve J.W. von Goethe, onlar hakkında çok güzel şiirler yazmışlar. İlgilenenler için bulup tercüme etmeye çalışabilirim.
İzlanda'nın troller, cüceler, elfler ve benzer varlıklara ait resmi elkitabı olan Vaettatal'da yüzlerce kayıt bulunmaktadır. Ancak burada sadece elflere değinmek istiyorum. İzlanda'da elflere özel bir saygı gösterilir. Eski sagalara göre elfler, Tanrı ziyarete geldiğinde, Havva ananın henüz yıkamamış olduğu çocuklarının neslinden gelir. Havva Ana, henüz yıkamamış olduğu çocuklarını çalıların arkasına saklamıştı ve o gün bugündür görünmez kaldılar.
İzlanda'da, üzerinde elflerin yaşadığı kayalar ve tepeler, geleneksel bir koruma altındadırlar. Yeni yol yapımlarında, elflerin yerleşim yerleri dikkate alınır ve yollar etraflarından büyük bir kavis çizecek şekilde inşa edilir. Şaka gibi geliyor, değil mi?
Oralarda da Elfler hakkında çok hikayeler anlatılır. Elfleri ziyaret edip de geri dönebilenler, genelde hazinelerle yüklenmiş olarak gelirler, ama çoğu zaman garip bir şekilde değişmişlerdir.
Sevgili yüzük dostları,
Bu yazıları çeşitli Alman sitelerinden derledim. Görüldüğü üzere Elfler zaten Tolkien'den önce de bilinen eski, hatta kuzey Avrupa'da günümüze kadar gelen bir bilgidir. Ama Tolkien sayesinde tüm dünya onları tanıdı. Bizim kültürümüzde de cinler ve periler mevcuttur. Merak konusu, bizdekilerin Avrupa'da bilinen elfler ya da peri varlıklarla ne şekilde örtüştüğüdür. Ya da bu konuda hiç bir araştırma yapılmış mıdır?
Bilindiği üzere, özellikle Karadeniz bölgesinde -sadece Türkiye olarak değil, Kafkasya bölgesinde de- insanlar cinler ve perilerle adeta içiçe yaşamaktadırlar. Bu konuda kendi tecrübelerinden bahseden son derece ciddi kişiliklere sahip çok fazla tanıdıklarım var.
Sevgili yüzük dostları,
Sizlerden de yorum ve bilgilerinizi bekliyorum.
Barışla kalın
Bruinen
|
|