Kast İncelemesi - V
Tarih: Mayıs 10, 2004 - 10:41:30 Konu: FİLMLER III Kralın Dönüşü
Kast dizimizin beşinci bölümünden merhaba! Geçen hafta da belirttiğim gibi, pek çok baba karakteri barındıran G harfine gelmiş bulunuyoruz. Paragraflar uzayacak, bitmeyecek diye ödüm kopuyor. Filmin ağır toplarını incelemek büyük şeref olacak. Ve şimdi bayanlar önden:
Önce sesiyle varlığını derinden hissettiğimiz Işığın Hanımı, hemen ardından duruşuyla, zarafetiyle ve oyunculuğuyla da kendini ortaya koydu. Galadriel gibi bir karakteri canlandırmak kolay olmasa gerek. Yine de, salt dinleyerek bile etkisinde kalabileceğimiz bir Hanım gördük perdede. Bir kere Cate, tok sesiyle çok yerinde bir seçimdi. Galadrielin kararlı, hırslı karakterine uygun, hafif erkeksi bir tonlaması vardı. Sesinin pes oluşu da bu normal dışı kadını canlandırmasına yardımcı oldu. Üçlemenin girişindeki söyleviyle daha maça çıkarken seyirciye karşı 1-0 öndeydi. Makyajın da katkısıyla, yüzüne yerleşen donuk-bilge ifadenin altını da özellikle çizmek isterim. Duruşundaki asaleti ve dimdik sırtındaki beyazları taşıması da kayda değerdi. Gimlinin ona olan sevgisini yerden göğe haklı çıkaran bir hanımefendi yansıdı perdeye. Ayrıca, Frodo ile yüzük konusundaki diyaloglarında ve genişletilmiş versiyonda da Gimliyi karşılamasında çok başarılıydı. Hediyeleri dağıtırken takındığı şefkatli ve olgun tavrı anlatmak içinse tek bir sözcük yeterli olacaktır: Anne!
Bu ağır karakterin ardından, biraz rahatlayıp yan karakterlerden birine bakalım şimdi de: Aslında normal versiyonda pek de izlenecek bir şey yok gibi görünen bir karakter Gamling. Zaten kralın arkasındaki adamlardan biri olarak ön plana çıkması doğru olmazdı. Yine de genişletilmiş çekimlerde dikkatimi çeken bir sahne var ki... Edoras'tan Miğfer Dibi'ne kaçan Rohan'ın bir askeri olarak süklüm püklüm yürürken, kralının bir sözüyle gaza gelişi ve yürüyüşünün o anda değişmesi mükemmel bir detaydı. Gamling'in adımlarının sesini duymaya başladığımda, bir liderin nelere kadir olduğunu da görmüş oldum. Elbette bunda yönetmenin de payı vardır; ama böyle durumlarda oyuncular genellikle kendi yorumlarında serbest bırakılır.
Bu haftanın son aktörü aslında başka biri olmalıydı, ancak onun için başlı başına tek bir yazı yazılması gerektiğine karar verdim ve sırayı bozdum. Onun yerine, her zaman için güven veren, delikanlı bir cüceye de hayır demezsiniz herhalde:
Gimli karakterinin en sevdiğim yanlarından biri, bana her an güven hissini yaşatıyor olmasıydı. Okuduğum tek bir satırda bile ondan şüphe duymamıştım. İnsanların şüpheci yüreklerinde bu hissi uyandırmak zor olmalı; ama iyi seçilmiş bir aktörle düzgün çalışılmış bir karakter yan yana gelince imkansız değil. Cücenin yüz ifadesinden duygularını anlayabildiğim ve konuşmasına hiç mi hiç gerek duymadığım anlarda oyunculuğun aslında söze dayalı bir iş olmadığını düşündüm sık sık. Galadriele vurulduğu an yüzündeki değişim ve o hayranlık ifadesi, genişletilmiş versiyonun bizlere armağanıydı. Ayrıca Ağaçsakalın sesi olarak da yine büyük bir başarıya tanık olduk. Hem ağaç olarak, hem de cüce olarak öyle tonlamalar işittik ki
Böyle başarılı bir gırtlağa sahip olan oyuncunun, ses öğesine sığınmaması ve mimikleriyle de geri kalmaması büyük keyifti.
Bu haftalık bu kadar diyerek, önümüzdeki hafta tek bir aktörü inceleyeceğimi müjdeliyorum. Üzerine kitaplar yazılası bir karakter ve onu canlandıran büyük bir aktörü
|
|