Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
Elsa_ göndermiş "Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzaak bir ülkenin uzak bir şehrinde, ailesiyle birlikte bir kulübede yaşayan, küçük bir çocuk varmış .
Yaşadığı kulübe neredeyse yıkılmak üzere, harap haldeymiş.
Annesi hasta ve bitkin bir kadınmış, çoğunlukla da tembelmiş. Bütün gün boş boş oturur, akşama da kaynayan bir tencere aşının olmamasına ağlarmış.
Babası desen zaten yaşlı mı yaşlı bir ihtiyarmış. O da hanımının yanına oturur, ağıtlarına ortak olurmuş.
Evin en büyük çocuğu bir kızmış. Çekmez olasıca o da annesine çektiğinden, bahçede aylak aylak dolaşmaktan başka iş yapmazmış. Ama pek güzelmiş. Bahtı açık olsun
İkinci çocuk zeki, çalışkan bir gençmiş. Elinden her iş gelirmiş. Bizim çocuk, en çok onu severmiş. O da, bu en küçük kardeşini. Evin ekmeğini de o sağlarmış. Ocağa tencere koydurmasa da kazandıkları 2 3 lokmanın boğazlarından aşmasını sağlarmış. Uzun yıllar çekip gitmemişse o evden, umut taşıdığındanmış, bir gün ablasının elinden bir iş gelir, annesi 2 bahçeye çıkar, babası iş arar umudu. Gün gelmiş umutları tükenmiş. Kardeşinin kendine bakabilecek, bu ailenin elinde harap olmayacak kadar büyüdüğüne karar verince almış başını gitmiş.Bir süre sonra mektupları gelmeye başlamış. Denizci olmuş, yelken açmış başka diyarlara, biraz da para koymuş zarfa, dikkat etsinlermiş sağlıklarına.
Küçük bilirmiş okumayı yazmayı
Abisinden ne kapabilmişse yaşama dair, yaşamaya dair su gibi içmiş o gidesiye. Abisi gitmeden onu götürmüş şehrin en alim adamına. hocam demiş esirgemedin bugüne kadar yardımını benden, son bir ricam olacak senden. Bu benim kardeşim Atua
Bakma böyle küçük olduğuna. Benim gibi 10 taneyi cebinden çıkartır icabında. Al okut Eğit adam et yanında. Dedik ya şehrin en alim adamı hemen alır mı çocuğu yanına, demiş önce bir sınav etmeli adabınca . Biraz düşündükten sonra çocuk demiş Söyle bakalım, nedir insanı ona yetişmekten korkutan, uzadıkça kısalan Düşünmüş çocuk
. son demiş ve hayat
Ömür uzadıkça küçülecektir, insan ömrünün sonuna yaklaştıkça büzülecektir. Alim yüzü ışıldamış, birkaç soru daha sormuş, sonunda; Aferin, evladım demiş uz zamanda bildin soruları. Sonra dönmüş ağabeyine, düş yoluna, bakma ardına, ne varsa bildiğim, bildireceğim ona
Atua her gün gitmeye başlamış Alim in yanına
Ne varsa öğrenmesini dilediği, öğrenmiş bir çırpıda. 5 yıl geçmiş bir göz açıp kapamaya. Gün olmuş devran dönmüş. Alim yaşlanmış, öğrenci sayısı azalmış. Öğrencisini yanına çağırmış, evlat demiş benim vaktim sona ermekte, geçip gideceğim günler yaklaşıyor. Bunca sene sen bana yoldaş oldun, ben sana hoca. Atua nın gözlerine yaş dolmuş
. Ne diyeceğini bilemez halde eğmiş başını. Alim başını okşamış, Artık kocaman bir adam oldun. Yakışıyor mu bu gözyaşları sana? Dinle beni
ben yakında, çok yakında gideceğim. Yıllardır ertelemekte olduğum bir seyahate çıkacağım. Muhtemelen de dönmeyeceğim. O yolculukta bana eşlik etmeni istesem
Atua hevesle kaldırmış başını
Alim gözlerine bakmış çocuğun
Ah, bu gençlik, ne nereye gittiğimizi sorarsın, ne de neden seni yanıma istediğimi? Yolu bilmeden, yola çıkmanın tehlikelerinden bu kadar mı bihaber yetiştirdim seni? Atua tekrar başını eğmiş, hocam demiş, ağabeyim gideli gönlüm yoldadır bilirsin. Mektuplarında bahsettiği o güzel diyarları görmek isterim. Ama bil ki; bu kadar istiyorsam gitmeyi, sen gittiğin içindir. Yolum senin yolundur. Ateşe de gitsen, suya da. Dolmuş Alim in gözleri. Hadi öyleyse evlat demiş, hazırlıklara başlayalım. Var git çarşıya, bol bol mum al karanlığı ışıtmak için, biraz kibrit al ocağı tutuşturmak için, bir de küçük sanduka al sırları saklamak için
Atua bir çırpıda çıkmış evden dışarı. Alim ne dediyse almış, ne dediyse yapmış. 3 gün sürmüş hazırlanmaları. Giyecekler, ufak tefek yiyecekler, ufak araç gereçlerle birer çanta hazırlamışlar kendilerine. Alim bilet almış gidecekleri yere. Atua sevinçliymiş, varacakmış ilk kez denize. 3. günün sonunda Atua ya bir haber ulaşmış anacığından. var, gel evladım, seninle konuşmam lazım diyormuş pusulada. Alim evlat demiş 5 saat var geminin çıkmasına. Bir saat limana yolculuk kalır 4 saat. Yetiştin mi limana sağ salim çıkarız yola? Seni bekliyor olacağım kamarada, yetişemezsen, sen yoluna ben yoluma Atua ne bilsin olacakları, öpmüş elini Alim in düşmüş yola. Varacakmış tez zamanda
Yıllar var ki evinden ayrılalı, çok şey değişmiş, yeni evler yapılmış yeni insanlar yerleşmiş civara. Arada uğrar ihtiyaçlarını görürmüş ailesinin Atua. Bir kıza rastlarmış komşu bağda, gözleri yeşil. Kız bakarmış O na, gülüşü ayça. Anasının yanına vardığına, ağlamaklı kızı da bulmuş orada. Anlamış kötü bir şeyler olmakta. Anasının ağıdı yükselince içeriden, anlamış olanları. Babası geçip gitmiştir bu diyarları. Cız etmiş içi. Eşikten girmiş içeri. Uzaklaşıp gitmiş gemi
Atua sırtlamış ailesini. Almış Alim in evine taşımış önce. Ders vermeye başlamış öğrencilerine. Kısa zamanda tanınmış memlekette
Aklı bugünde kalmış gönlü gemide. Ne zaman rüzgar esse denizden, gözleri buğulanmış hasretten. Ablası yerleşince koca eve, serpilmiş çiçek açmış öylece. Tez zamanda evlenivermiş kısmetiyle. Anacığıyla baş başa kalınca Atua, yayılmış konağa. Yokmuş gayreti hayatta. Ders vermek bile zor gelir olmuş. Herşeyden soğumuş. Yeşil gözlü kızı görünce bir gün yolda, aklı gelivermiş başına. Gönlünü etmek zor olsa da, kız gelin gelmiş konağa. Konaktakilerin halini görünce pişman oluvermiş, o ayrı dava. Kocasının derdini çözüvermiş, kısa zamanda. Bakmış, bakmış demiş Derdimiz ortakmış. Atua anlamamış önce, sonra karısının gözlerinde yolu görünce, hayat dolmuş yeniden içine. Anacığına gitmiş, var koy ver bizi gidelim demiş. Anası zaten gelinden bezmiş, bu duruma da çok sevinmiş.
Böyle başlamış Atua ile yeşil gözlünün sevdası, yol macerası
--------------------Bitti----------------------------------
"
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Re: Başlangıç.... (Puan: 1) Gönderen capella Tarih: Ocak 10, 2005 - 03:17:02 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Cidden güzel olmuş,açıklamalar gayet anlaşılır,hoşuma gitti benimde. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Başlangıç.... (Puan: 1) Gönderen dwarfwithmorthalcharisma Tarih: Ocak 08, 2005 - 21:43:35 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | salak sacma bi şey yazmak istemediğimden.. Hiçbi şey diyemiyorum heralde son zamanlarda okuduğklarımın en güzellerindendi..Teşekkür ederim..gerçekten! |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Başlangıç.... (Puan: 1) Gönderen fanaldear87 (fanaldear@hotmail.com) Tarih: Aralık 19, 2004 - 19:56:01 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Ana sayfaya çıkalı 6 gün olmuş ve kimse okumamış! Acaba uzunluğu yüzünden mi üşendiler?
Elsa, çok güzel olmuş, eline sağlık. Uzun zamandır böyle masal tarzında bir hikaye okumamıştım. Tarzın güzel, maniler zekice (sırf kafiye olsun diye olmadık şeyler söylememişsin).
Başarılar diliyorum ve bir sonraki hikayeni bekliyorum. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
]
|