Ana Sayfa Hesabınız Yazı Ekleyin FAN ART FRP - RPG
J.R.R.Tolkien Kitaplar Galeri Biz Kimiz
Üye ol Üye girişi
Yazı aramak istediğiniz
Sitede 45 ziyaretçi, 0 kullanıcı var.
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

Seçenekler
· Ana Sayfa
· Yazı Gönderin
· İstatistikler
· Bizi Tanıtın
· Forum
· Yükle
· En iyiler
· Linkler
· Hesabınız

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ

J.R.R.Tolkien
Hayatı, eserleri, kronoloji, röportaj, resimler...

Kitaplar
Özetler, kapak örnekleri, incelemeler...

Resim Galerisi
Sanatçılara göre sınıflandırılmış 100'lerce resim...




Önceki Yazılar
Mart 21, 2013 - 08:08:57
· Kızıl Yolculuk (1)

Kasım 07, 2012 - 16:17:32
· Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)

Kasım 07, 2012 - 16:00:58
· Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)

Kasım 07, 2012 - 15:56:46
· Hobbit Fragmanları (0)

Aralık 21, 2011 - 08:18:56
· Hobbit Trailer (0)

Ekim 10, 2011 - 10:09:41
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)

Haziran 13, 2011 - 10:37:47
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)

Haziran 13, 2011 - 10:34:53
· Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)

Haziran 13, 2011 - 10:18:39
· Oyun Fikirleri (2)

Aralık 03, 2010 - 08:08:20
· BBC Tolkien röportajı (0)

Kasım 22, 2010 - 11:15:26
· The Hobbit icin Gazete Ilani (2)

Ekim 22, 2010 - 11:31:19
· Hobbit oyuncuları (10)

Ekim 13, 2010 - 09:27:41
· Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)

Haziran 02, 2010 - 07:54:36
· HOBBİT TEHLİKEDE (4)

Nisan 06, 2010 - 09:13:39
· Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)

Nisan 06, 2010 - 09:13:33
· Gölgelerin İçinden (0)

Ocak 19, 2010 - 08:58:13
· Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)

Ocak 08, 2010 - 15:45:13
· Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)

Ocak 08, 2010 - 15:44:59
· Mucizeler Savaşı (6)

Ocak 08, 2010 - 15:44:38
· LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)


Eski Yazılar

Bitmemiş Öyküler: Ferah Çayırlar Felaketi (Birinci Bölüm)
Yayınlanma tarihi Eylül 02, 2005 - 11:44:29 Gönderen iarwainbenadar

Bitmemiş Öyküler Çevirileri. Aragorn-2 göndermiş "

Sauron’un mağlup edilişinden sonra, Elendil’in oğlu ve varisi, Isildur, Gondor’a döndü. Orada, Arnor Kralı olarak Elendilmir’I(1) taktı, Kuzey’deki ve Güney’deki tüm Dúnedain üzerinde egemenliğini ilan etti; çünkü onurlu ve güçlü bir adamdı. Bir sene boyunca Gondor’da kaldı, düzeni yeniden kurmak ve sınırları belirlemek için; (2) fakat Arnor ordusunun büyük bir kısmı Isen Sığlıkları’ndan Fornost’a ayrılan Númenórean yolunu kullanarak Eriador’a döndü.

Sonunda kendi krallığına dönme vaktinin geldiğini hissettiğinde acele etti, ilk olarak Imladris’e gitmeyi arzuladı; çünkü karısını ve en küçük oğlunu orada bırakmıştı, (3) ve zaten Elrond’un tavsiyelerine acilen ihtiyacı vardı. Bu yüzden yolunu Osgiliath’tan kuzeye, Anduin Vadileri’ni aşarak Cirith Forn en Andrath’tan geçirmeye karar verdi, burası Kuzey’in tırmanılarak aşılan bir geçidiydi, oradan da Imladris’e varılıyordu. (4) Yöreyi iyi tanıyordu, çünkü İttifak’ın Savaşı’ndan önce de sık sık buradan seyahat ederdi, ve Elrond’un bölüğündeki doğu Arnor’lu insanlarla birlikte savaşa bu yoldan yürümüştü. (5)



Bu uzun bir yolculuktu, fakat diğer tek yol batıya ve oradan Arnor’da kesişen yol için kuzeye gitmeyi, ve sonra Imladris’e doğudan girmeyi gerektiriyordu ki bu çok daha uzundu. (6) Atlı adamlar için hızlı olabilirdi, fakat binmeye elverişli atı yoktu;(7) geçmiş günlerde daha güvenli olabilirdi, fakat Sauron mağlup edilmişti, ve Vadiler’de yaşayan halk bu zaferde onun müttefiki olmuştu. Korkmuyordu, hava şartları ve yorgunluk hariç, fakat bu adamlar Orta-dünya’nın uzak diyarlarında yaşam koşullarına alışıktılar.(8)

İşte sonraki günlerde anlatılan efsanelere göre böyle olmuştu, Isildur Ivanneth’in başlarında Osgiliath’tan yola çıktığında Üçüncü Çağ’ın ikinci senesinin sonuna yaklaşılıyordu. (9) Narbeleth’in ortasında Kuzey’de kış yaklaşırken Imladris’e kırk gün içinde ulaşmayı umuyordu. Açık bir sabah vakti, Köprü’nün Doğukapısı’nda Meneldil (10) onu uğurladı. "Şimdi iyi bir süratle git, ve Güneş, yolunun üzerinde her zaman parlasın!"

Isildur üç oğlu Elendur, Aratan, ve Ciryon (11) ile birlikte ayrıldı, Muhafızlar’ı Arnor’un dayanıklı ve savaş görmüş iki yüz şövalyesi ve askerinden oluşuyordu. Dagorlad’ı ve kuzeyde yaban toprakları ve Büyük Yeşilorman’ın güneyindeki boş toprakları geçmelerine kadar yolculuklarına dair anlatılacak pek fazla bir şey yoktu. Yirminci gün, ormanın görüşünden uzaktan geçerlerken Ivanneth’in kızıl ve altın renkli pırıltıları dağları renklendirdi, gökyüzü bulutlandı ve Rhûn Denizi’nden yağmurla dolu kara bir rüzgar esti. Yağmur dört gün sürdü; Vadiler’in girişine geldiklerinde, Lórien ile Amon Lanc’ın arasına, (12) Isildur hızlı bir akıntıyla köpüren Anduin’den uzağa, doğu kıyısındaki sarp yamaçları aşarak Silvan Elfleri’nin yaşadığı Orman’ın kenarlarına açılan kadim yola yöneldi.

Ferah Çayırlar’ın (13) kuzey sınırlarından geçerlerken, yolculuklarının otuzuncu gününde öğleden sonrasının geç saatleri yaşanıyordu, Thranduil’in krallığına doğru giden yolda ilerlediler. (14) Bu güzel gün bitiyordu; uzaktaki dağların üzerinde, batan puslu güneşin kızıllaştırdığı bulutlar toplanmaya başlıyordu. Vadinin derinlikleri çoktan gri gölgelere bürünmüştü. Dúnedain şarkı söylüyordu, çünkü yürüyüşleri son bulmak üzereydi, Imladris’e giden uzun yolun üç kısmı arkalarında kalmıştı. Sağ taraflarında, sarp yamaçların tepesindeki Orman, üstlerinde korkunç bir şekilde uzanıyor ve yollarına doğru genişliyordu, oradan vadinin tabanına yumuşak bir şekilde iniyordu.

Aniden güneş bulutların arkasına çekilir gibi olduğunda Orklar’ın iğrenç bağırtılarını duydular, ve onları Orman’dan fırlayıp tepelerden aşağı inerken gördüler, savaş çığlıklarını haykırıyorlardı. (15) Solgunlaşan ışığın altında sayıları yalnızca tahmin edilebilirdi, fakat Dúnedain’den sayıca çok daha fazlaydılar, belki de on kat fazla. Isildur toplanmak için thangail (16) emrini verdi, eğer yanlardan saldırıya uğrarsa her iki ucundan derhal geriye bükülebilecek, iki sıradan meydana gelen kalkandan bir duvar oluşturuldu, gerektiğinde kapalı bir çembere dönüşebilirdi. Eğer arazi düz olmuş olsaydı ya da yamaç kabullenebileceği gibi olsaydı, o zaman bölüğüne dirnaith (16) emrini verir ve Dúnedain’in kuvvetine güvenerek Orklar’a saldırırdı, silahları onları yararak bir yol açar ve hepsini dehşete düşmüş bir şekilde etrafa saçarlardı; fakat bu yapılamadı. Yüreğine kötü bir önsezinin gölgesi çökmüştü.

"Sauron’un intikamı varlığını sürdürüyor, kendisi yenilmiş olsa dahi,” dedi yanında duran Elendur’a, "Burada bir kurnazlık ve bir plan var! Yardım için hiç umudumuz yok: Moria ve Lórien artık çok gerimizde kaldı, ve Thranduil de dört günlük bir mesafede." "Ve paha biçilemeyecek kadar kıymetli yükler taşıyoruz." dedi Elendur; çünkü babasının içinde gizlediği sırrı biliyordu.

Orklar şimdi daha da yaklaşmışlardı. Isildur silahtarına döndü: "Ohtar," (17) dedi, "Şu andan itibaren bunu senin gözetimin altına veriyorum;" ve ona büyük bir kın ile Narsil’in kırık parçalarını teslim etti, bu Elendil'in kılıcıydı. "Her türlü duruma karşı bunu korumaya çalış, ne pahasına olursa olsun; beni yüzüstü bırakıp kaçan bir korkak olman pahasına dahi. Arkadaşınla birlikte buradan kaçın! Git! Sana emrediyorum." O zaman Ohtar bir dizinin üzerine çökerek onun elini öptü, ve iki genç adam karanlık vadiye doğru kaçtılar. (18)

Eğer keskin gözlü Orklar onların kaçtığını farketseydi bile hiç önemsemezlerdi. Kısa bir süre durarak saldırılarına hazırlandılar. Önce yağmur gibi ok yağdırdılar, ve sonra aniden Isıldur’un yapmış olduğu gibi bağırarak kuvvetli savaşçılardan oluşan koca bir kalabalığı son yamaçtan Dúnedain’in üzerine saldılar. Kalkandan yapılmış duvarı kıracaklarını umuyorlardı. Fakat duvar dayandı. Oklar, Númenórean zırhlarına karşı hiç bir etki gösteremiyordu. Heybetli İnsanlar en uzun Orklar’ı bile ezip geçiyordu, kılıçları ve mızrakları düşmanlarının silahlarının erişemeyeceği kalitedeydi. Şiddetli saldırı duraksadı, kırıldı ve ölü Ork yığınlarının arkasında duran, hiç sarsılamış, çok az yara almış savunucuları orada bırakarak geri çekildi.

NOTLAR

1 Elendilmir’in adı, Yüzüklerin Efendisi Ek A (I, iii)’te bir dipnot olarak geçer: Arnor Kralları taç giymezlerdi, "lakin tek bir beyaz mücevher takarlardı, Elendilmir, Elendil’in Yıldızı, onu gümüş bir iple alınlarına bağlarlardı." Bu not Elendil’in Yıldızı’na dair öykünün akışı içinde başka bahislere de referanslar verir. Gerçekte bu isimde bir değil iki mücevher vardır. s.289.

2 Cirion ve Eorl’un Öyküsü’nde anlatıldığı gibi, şimdi çoğu kaybolmuş olan daha eski tarihlerden alıntı, Eorl’un Yemini ve Gondor ile Rohirrim’in ittifakı ile ilgili olaylardan bahsediliyor. [Yazarın notu.] – s.322.

3 Isildur'un en küçük oğlu Valandil idi, üçüncü Arnor Kralı: Silmarillion’daki Güç Yüzüklerine Dair adlı bölüme bakın, s.295 6. Yüzüklerin Efendisi Ek A (I, ii)’de Imladris’te doğduğuna işaret edilir.

4 Bu geçit yalnızca burada Elfçe ismi ile anılmıştır. Uzun zaman sonra Ayrıkvadi’de Cüce Glóin ona Yüksek Geçit demiştir: "Kocoğlangiller olmasa Vadi’yle Ayrıkvadi arasındaki yollar çoktan geçilmez olmuştu. Yiğit adamlar doğrusu, Yüksek Geçit ile Kocakaya Sığlığı’nı da açık tutuyorlar." (Yüzük Kardeşliği II 1.) bu geçitte Thorin Meşekalkan ve yolarkadaşları Orklar tarafından tutsak edilmişlerdi. (Hobbit Bölüm 4). Andrath kuşkusuz "uzun tırmanış" anlamındadır. s.267, not 16.

5 Silmarillion’daki Güç Yüzüklerine Dair adlı bölümde, s.295: “[Isildur] Elendil’in gelmiş olduğu yolu kullanarak Gondor’dan kuzeye yürüdü."

6 Üç yüz fersah [Isildur’un gitmeye niyetlendiği rota], ve çoğu kısmında yol bulunmuyordu, o günlerde yalnızca Númenórean yolları Gondor ve Arnor arasında gidiş gelişi sağlıyordu, Calenardhon boyunca ileri, sonra Tharbad’da Gwathló’dan kuzeye, ve sonunda Fornost’a; ve Gri Limanlar’dan Imladris’e doğru Doğu-Batı Yolu. Bu yollar bir noktada [Bree] kesişiyordu, Amon Sûl (Fırtınabaşı)’un batısında, Númenórean yol ölçüsü ile Osgiliath’tan üç yüz doksan iki fersah uzakta, ve sonra doğuya Imladris’e yüz altmış fersah: toplamda beş yüz sekiz fersah. [Yazarın notu.] – Númenórean Uzunluk Ölçüleri Eki’ne bakın. s.297-8.

7 Númenóreanlar’ın kendi topraklarında değer verdikleri atları vardı, ["Númenor’un Tanımlanması"na bakın s.177]. Fakat onları savaşta kullanmazlardı; çünkü bütün savaşları denizin ötesinde idi. Cüsseleri ve kuvvetleri de yerinde idi, baştan aşağı donanmış askerler ağır zırhlar ve silahlar taşırlardı. Orta-dünya’nın kıyılarına kurdukları küçük şehirlerinde atlar edindiler ve yetiştirdiler, fakat onları spor ve zevk amaçları dışında binmek için kullanmadılar. Savaşta yalnızca haberciler tarafından ve hafif zırhlı okçular (genellikle Númenórean ırkından olmayan) tarafından kullanıldılar. İttifak’ın Savaşı’nda kullandıkları bu atlar büyük kayıplara uğradılar, ve çok azı Osgiliath’ta sağ kalabildi. [Yazarın notu.]

8 Evi olmayan ülkelerde bazı gereksinimleri olurdu, çünkü Thranduil’in krallığına ulaşana kadar, yolculukların sonlarına doğru Elfler’e ya da İnsanlar’a ait bir yerleşim yeri bulmayı hiç beklemezlerdi. Yürüyüş sırasında her adam iki günlük yolluk taşırdı (metinde bahsedilen “ihtiyaç-kesesi”nden ayrı [s.288-89]; geri kalan diğer yükleri, ufak sağlam atlar tarfından taşınırdı, Yeşilorman’ın geniş güney ve doğu düzlüklerinde vahşi ve özgür biçimde yaşayan türlerdi bunlar. Evcilleştirilmişlerdi; fakat ağır yükler taşıyor olsalar da (yürüyüş hızında), onlara binecek adamları asla kabul etmezlerdi. Bu yüzden yalnızca on taneydiler. [Yazarın notu]

9 Yavannië 5, Númenórean "Kralın Hesabı”na göre, ufak bir değişiklikle Shire Takvimi’nde korunmuştur. Yavannië (Ivanneth), Halimath’a denk düşer, yani Eylül; ve Narbeleth, Ekim’dir. Eğer herşey yolunda giderse kırk gün (Narbeleth 15’e kadar) yeterliydi. Yolculuk muhtemelen en az üç yüz sekiz fersahlık bir mesafeydi; fakat güçlü kuvvetli, dayanıklı ve iri cüsseli Dúnedain askerleri, tam donanımlı bir şekilde “rahatlıkla” günde sekiz fersah yürüyebilirlerdi: sekiz fersah yol gidene kadar her fersahın bitiminde kısa molalar verilirdi (lár, Sindarin daur, durma ya da duraklama anlamlarına gelir), ve bir tane de gün ortasında. Bu on buçuk saatlik bir “yol” demekti, ki sekiz saat durmaksızın yürürlerdi. Bu süratte giderken uzun sürelerde kendilerine yetecek erzağı yanlarında bulundururlardı. Acele halinde daha hızlı hareket edebilirlerdi, günde yirmi fersah (çok büyük bir ihtiyaçta daha falzası da olabilir), fakat daha kısa periyotlarla. Felaketin olduğu günde, Imladris’in enleminde (oraya yaklaşıyorlardı), açık arazide en az on bir saat güneş ışığı vardı; fakat kışortasında sekizden daha az olurdu. Barış zamanında Hithui (Hisimë, Kasım) başlangıcından Nínui (Nénimë, Şubat) sonuna kadar Kuzey’de Uzun Yolculuklara kalkışılmazdı. [Yazarın notu.] – Orta-dünya’da kullanılan Takvimler ile ilgili detaylı bilgi Yüzüklerin Efendisi Ek D’de verilmiştir..

10 Meneldil, Isildur’un yeğeniydi, Barad-dûr kuşatmasında öldürülen Isildur'un küçük kardeşi Anárion’un oğlu. Isildur, Meneldil’i Gondor Kralı olarak görevlendirmişti. Nazik bir adamdı, fakat uzak görüşlüydü, ve düşüncelerini açığa vurmazdı. Gerçekte Isildur ve oğullarının ayrılışı onu memnun etmişti, ve Kuzey’deki meselelerin onları uzun süre meşgul edeceğini ummuştu. [Yazarın notu.] – Elendil’in Varisleri ile ilgili açıklanmamış belgelerde, Meneldil’in Anárion’un dördüncü çocuğu olduğu yer alır, İkinci Çağ’ın 3318. senesinde doğmuştur, ve Númenor’da doğan son kişidir. Bu yazı onun özellikleri ile ilgili tek referanstır.

11 Üçü de İttifak’ın Savaşı’nda çarpışmıştır, fakat Aratan ve Ciryon, Mordor istilasında ve Barad-dûr kuşatmasında yer almamışlardı, çünkü Isildur onları Minas Ithil’e göndermişti. Sauron, Gil-galad ve Elendil’den kaçıp Cirith Dúath (sonradan Cirith Ungol denildi) civarında bir kuvvet toplayarak, yenik düşmeden önce Dúnedain’den intikamını alamasın diye. Elendur, Isildur'un varisi ve onun en sevdiğiydi, savaş boyunca babasının yanında yer aldı (Orodruin üzerindeki son mücadele hariç) ve Isildur'un bütün sırlarından haberdardı. [Yazarın notu] – Son notta bahsedilen belgelerde Isildur’un en büyük oğlunun Númenor’da İkinci Çağ’ın 3299. senesinde doğduğu yer alır. (Isildur’un kendisi 3209’da doğmuştur).

12 Amon Lanc, "Çıplak Tepe," Yeşilorman’ın güneybatı kenarındaki dağlık bölge içindeki en yüksek noktadır, ve böyle anılır çünkü tepesinde hiç ağaç yetişmez.. Sonraki günlerde, uyanışından sonra Sauron’un ilk kalesi Dol Guldur’a dönüştü. [Yazarın notu]

13 Ferah Çayırlar (Loeg Ningloron). Eski Günler’de, Silvan Elfleri buraya ilk kez yerleştiğinde, burası yetmiş millik uzun bir iniş ile Anduin’in Kuzey’den döküldüğü, akıntısının en hızlı olduğu kısmıydı ve çöküntü göl formunda bir alandı, ve burada Ferah Nehir (Sîr Ninglor), Dağlar’dan hızla akarak Anduin’in sularına karışırdı. Göl, Anduin’in batısında daha genişti, çünkü vadinin doğu tarafı daha sarptı; fakat doğuda muhtemelen Orman’dan (o zamanlar da hala ağaçlıktı) aşağıya uzanan dik yamaçların eteklerine kadar ulaşıyordu, daha yumuşak yamaçlar tarafından çizilen sazlıklı sınırları Isildur’un takip ettiği patikanın hemen aşağısındaydı. Göl büyük bir bataklığa dönüştü, nehrin üstünde adacıklar birikti, geniş sazlıklar ve hasırotları etrafı kapladı, bir adam boyundan daha uzun büyüyen, bütün bölgeye adını veren ve Dağlar’dan gelen nehrin akıntısının yavaş olduğu yerde çok sık bir şekilde yetişen sarı süsen çiçekleri her yeri kapladı. Fakat bataklık doğuya doğru çekildi, ve alçak yamaçların eteklerinden itibaren geniş düzlükler oluştu, buralarda çimenler ve insanların yürüyebileceği kadar kısa hasırotları büyüdü. [Yazarın notu.]

14 İttifak’ın Savaşı’ndan çok uzun zaman önce, Sauron’un büyüyen gücünden kaygılanan Oropher, Anduin’in doğusundaki Silvan Elfleri’nin Kralı, Amon Lanc’ın etrafında, nehrin öte yanında yaşayan Lórien’li soydaşlarının karşısında kurulmuş, kadim yurtlarını terketme kararı aldı. Üç kez kuzeye doğru ilerledi, ve İkinci Çağ’ın sonunda, Emyn Duir’in batısındaki dar vadiye yerleşti, ve kalabalık halkı ormanlarda ve vadilerde yaşadı ve batıda çok uzakta kalan Anduin’den uzaklarda gezindi, kadim Cüce Yolu’nun (Men-i-Naugrim) kuzeyinde. O, İttifak’a katıldı, lakin Mordor Kapıları’ndaki saldırıda katledildi. Oğlu Thranduil, Isildur’un yolculuğundan önceki sene, Silvan Elfleri ordusundan kalanlarla birlikte geri döndü.
Emyn Duir (Kara Dağlar) Orman’ın kuzeydoğusundaki bir grup yüksek tepelikti, böyle denilirdi çünkü eteklerinde sık bir köknar ormanı büyümüştü; fakat o zamanlar bu kötü bir isim olarak algılanmazdı. Sonraki günlerde Sauron’un gölgesi Büyük Yeşilorman’ın her yerine yayıldığında ve buranın ismini Eryn Galen’den Taur-nu-Fuin’e (Kuyutorman) çevirdiğinde, Emyn Duir, onun uğursuz yaratıklarının sık sık gezindiği bir yere dönüştü, ve ismi Emyn-nu-Fuin oldu, Kuyutorman Dağları. [Yazarın notu.] – Oropher için, “Galadriel ve Celeborn’un Tarihi” Ek B’ye bakın, paragrafların birinde Oropher’in Yeşilorman’ın kuzeyine geri çekilişinden bahsedilir, ve bu Khazad-dûm Cüceleri ile Lórien’deki Celeborn ve Galadriel’den uzaklaşma arzusuna atfedilir. Kuyutorman Dağları’nın Elfçe isimleri başka bir yerde geçmez. Yüzüklerin Efendisi Ek F (II)’de, Kuyutorman’ın Elfçe ismi Taur-e-Ndaedelos "büyük korku ormanı;"dır, burada verilen isim, Taur-nu-Fuin "gece altındaki orman,", Eski Günler’de Beleriand’ın kuzey sınırlarındaki ormanlık yüksek bir arazi olan Dorthonion’un sonraki ismidir. Aynı ismin kullanımı, Taur-nu-Fuin, hem Kuyutorman hem de Dorthonion için kullanımı dikkate değer bir noktadır, babamın resimlerindeki yakın ilişkinin ışığında Pictures by J.R.R.Tolkien’e bakın, 1979, no.37. – Yüzük Savaşı’nın sona ermesinden sonra Thranduil ve Celeborn, Kuyutorman’ı bir kez daha isimlendirdiler, buraya Eryn Lasgalen, Yeşilyapraklar Ormanı (Yüzüklerin Efendisi Ek B) dediler. Men-i-Naugrim, Cüce Yolu, Hobbit Bölüm 7’de tanımlanan Eski Orman Yolu’dur. Bu kısmın önceki müsvettelerinde bu konuyla ilgili şöyle denir; “kadim Orman Yolu, Imladris Geçidi’nden aşağıya uzanır ve bir köprü ile Anduin’i aşar (ki İttifak ordularının geçişi için genişletilmiş ve güçlendirilmiştir), ve Yeşilorman’ın doğusundaki vadilere kadar uzanır. Anduin, alçak bir bölgesinde köprü kurmaya elverişli değildi; çünkü Orman Yolu’ndan aşağıya birkaç mil boyunca arazi dikti ve nehir çok hızlı akıyordu, ta ki Ferah Çayırlar’ın geniş düzlüğüne varana dek. Çayırlar’ın ötesinde tekrar hızlanırdı, ve pek çok ırmak tarafından beslenirdi, bunların isimlerinin çoğu unutulmuştur, şu büyük olanlar hariç: Ferah (Sîr Ninglor), Gümüşdamarı (Celebrant), ve Kireçışığı (Limlaith)." Hobbit’te Orman Yolu, Eski Sığlık’tan ulu nehrin üzerinden geçer ve burada bir zamanlar bir köprünün var olduğundan söz edilmemektedir.

15 Bu olayın gelişimi, Güç Yüzüklerine Dair (Silmarillion s.295)’te açıkça betimlenmiştir: "Isildur, Puslu Dağlar’da pusuya yatıp bekleyen bir Ork ordusunun saldırısına uğradı; ve Yeşilorman ile Ulu Nehir arasında Ferah Çayırlar’ın, Loeg Ningloron, yakınlarına kurduğu kampına birdenbire saldırmışlardı, çünkü dikkatsizdi ve bütün düşmanlarının bozguna uğratıldığını düşündüğü için etrafa nöbetçiler yerleştirmemişti.”

16 Thangail "kalkan-çiti" bu dizilişin, Elendil’in halkının normal olarak konuştuğu dil olan Sindarin’deki ismidir, Quenya’daki "resmi" ismi sandastan "kalkan-duvarı," basit olarak thandā "kalkan" ve stama- "engel, uzak tutuş." kelimlerinden türetilmiştir. Sindarin kelimesi farklı ikinci bir öğe kullanır: cail, sivri ve keskin kazıklardan oluşmuş çit ya da parmaklık. Basit form olarak keglē, keg- "kırık dal, diken," gövdesinden türetilmiştir, ayrıca basit kelime olan kegyā "çitle çevirmek," bakın Sindarin cai (Mordor’daki Morgai). Dírnaith, Quenya nernehta "insan-mızrakbaşı," kama şeklinde bir diziliştir, düzenli olmayan bir yığın halinde, kısa bir mesafede bulunan düşmanın üzerine atılmak ya da açık arazide savunma pozisyonunda bulunan düşmana karşı başvurulan bir diziliş. Quenya nehte, Sindarin naith, uca doğru incelen bir diziliş şekli için kullanılırdı: mızrakbaşı, boynuz, kama, dar burun (kök nek "dar"); Naith of Lórien, Celebrant ve Anduin’in oluşturduğu açıda yer alan arazi, küçük ölçekli haritada gösterilenden daha dar ve sivridir. [Yazarın notu.]

17 Ohtar efsanelerde kullanılan tek isimdir; fakat muhtemelen bu felaket anında resmiyet altındaki duygularını gizleyen Isildur’un ona hitap için kullandığı bir unvandı. Ohtar "savaşçı, asker" tam bir şekilde eğitilmiş ve deneyim sahibi olduğu halde roquen yani “şövalye”lik derecesine erişememiş olanlara verilen bir unvandı. Fakat Ohtar, Isildur için değerli biriydi ve onun kendi soyundandı. [Yazarın notu.]

18 Önceki müsvettelerde Isildur’un, Ohtar’a yanına iki arkadaşını almasını emrettiği belirtilir. Güç Yüzüklerine Dair (Silmarillion s.295) ve Yüzük Kardeşliği II 2’de "yalnızca üç adamın dağları aşabildiği”nden bahsedilir. Burada verilen metinde anlatılan üçüncü kişi savaştan sağ çıkan Estelmo’dur, Elendur'un silahtarı, (s. 288)."

 
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

İlgili Linkler
· Bitmemiş Öyküler Çevirileri. Hakkında
· Yayınlayan Editör: iarwainbenadar
· Ana Sayfa


Bitmemiş Öyküler Çevirileri. Hakkında en çok okunan :
Galadriel ve Celeborn’a Dair


Yazıcı Dostu Sayfa  Bu Yazıyı bir Arkadaşınıza Gönderin

"Bitmemiş Öyküler: Ferah Çayırlar Felaketi (Birinci Bölüm)" | Oturum Aç/Yeni Hesap Yarat | 4 yorum
Puan
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden hiçbir şekilde site ve site yönetimi sorumlu tutulamaz.
Re: Ferah Çayırlar Felaketi (Birinci Bölüm) (Puan: 1)
Gönderen dark_wizard Tarih: Eylül 04, 2005 - 13:43:09
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Tebrik ederim cok guzel bir is basarmisin aragorn-2
.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Ferah Çayırlar Felaketi (Birinci Bölüm) (Puan: 1)
Gönderen Aragorn-2 (eyuksek@eng.marmara.edu.tr) Tarih: Eylül 09, 2005 - 09:00:58
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
sağolun arkadaşlar. bu, birkaç sene önce uttp başladığında çevirdiğim ilk bölümdü. hayli uğraşmıştım. çok fazla not içeriyordu. ama görüyorum ki uğraştığıma değmiş.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Ferah Çayırlar Felaketi (Birinci Bölüm) (Puan: 1)
Gönderen iarwain-ben-addar (iarwain@yuzuklerinefendisi.com) Tarih: Eylül 02, 2005 - 12:12:21
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) http://www.yuzuklerinefendisi.com
Yine; çok özenli çok düzenli, çok emek harcanmış mükemmel bir çalışma... Teşekkürler ve emeğine sağlık Aragorn-2.
Affına sığınarak iki parça da yayınlıyorum. Tek hali notlardan kaynaklı çok uzundu. Ayrıca, bütün Notlar`ı çevirdiğin için ayrıca teşekkür ederim. :)


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Bu site filmin, kitapların, veya yazarın resmi sitesi değildir.Tamamen Türk yüzük dostları tarafından hazırlanan konu odaklı bilgi, haber, düşünce ve materyal paylaşımını amaçlayan bir fan sitesidir.
Sayfada yer alanlar ancak izin alınarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Lord of The Rings - Turkish Fan Site
yuzuklerinefendisi.com / 2001 - 2012