Ana Sayfa Hesabınız Yazı Ekleyin FAN ART FRP - RPG
J.R.R.Tolkien Kitaplar Galeri Biz Kimiz
Üye ol Üye girişi
Yazı aramak istediğiniz
Sitede 229 ziyaretçi, 0 kullanıcı var.
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

Seçenekler
· Ana Sayfa
· Yazı Gönderin
· İstatistikler
· Bizi Tanıtın
· Forum
· Yükle
· En iyiler
· Linkler
· Hesabınız

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ

J.R.R.Tolkien
Hayatı, eserleri, kronoloji, röportaj, resimler...

Kitaplar
Özetler, kapak örnekleri, incelemeler...

Resim Galerisi
Sanatçılara göre sınıflandırılmış 100'lerce resim...




Önceki Yazılar
Mart 21, 2013 - 08:08:57
· Kızıl Yolculuk (1)

Kasım 07, 2012 - 16:17:32
· Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)

Kasım 07, 2012 - 16:00:58
· Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)

Kasım 07, 2012 - 15:56:46
· Hobbit Fragmanları (0)

Aralık 21, 2011 - 08:18:56
· Hobbit Trailer (0)

Ekim 10, 2011 - 10:09:41
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)

Haziran 13, 2011 - 10:37:47
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)

Haziran 13, 2011 - 10:34:53
· Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)

Haziran 13, 2011 - 10:18:39
· Oyun Fikirleri (2)

Aralık 03, 2010 - 08:08:20
· BBC Tolkien röportajı (0)

Kasım 22, 2010 - 11:15:26
· The Hobbit icin Gazete Ilani (2)

Ekim 22, 2010 - 11:31:19
· Hobbit oyuncuları (10)

Ekim 13, 2010 - 09:27:41
· Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)

Haziran 02, 2010 - 07:54:36
· HOBBİT TEHLİKEDE (4)

Nisan 06, 2010 - 09:13:39
· Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)

Nisan 06, 2010 - 09:13:33
· Gölgelerin İçinden (0)

Ocak 19, 2010 - 08:58:13
· Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)

Ocak 08, 2010 - 15:45:13
· Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)

Ocak 08, 2010 - 15:44:59
· Mucizeler Savaşı (6)

Ocak 08, 2010 - 15:44:38
· LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)


Eski Yazılar

Çeviriler: ŞEYTANIN MASKESİ
Yayınlanma tarihi Temmuz 19, 2005 - 18:07:55 Gönderen iarwainbenadar

Editörün Seçimi / Özel Yazılar

Orta Dünya hesabına göre 1484 yılı idi.Meriadoc,102,Thain’e akıl danışalı ve Sarn Geçitleri üzerinden Edoras’a gideli uzun zaman olmuştu.Kral Eomer’in öldüğü ve Meriadoc ile Thain Peregrin’in Gondor’a göçüp şehrin ihtişamı içinde inzivaya çekildikleri seneydi.Çoğu o senenin iyi olduğunu düşündü,ağaçlarda dolup taşan tomurcuklar ve Shire’dan Pelennor Çayırları’na uzanan ebedi güzelliklerle...Aslında Gondor halkının yüreğinde yaşayan uzun süren dehşetin senesiydi....



“İyi misiniz,majesteleri?” Aragorn üç uzun adım attı,siyah çizmeleri mermer zemin üzerinde,geniş odanın çıplak duvarlarında yankılanan tok sesler çıkarıyordu.Kollarını arkasında kavuşturarak başını öne eğdi,derin düşüncelerin içinde.Zor bir seneydi,uzundu da ve zor dayanmıştı.İyi olmadığını itiraf etmek istemedi.Aslında iyi olmaktan çok uzaktı.Geçen aydan beri kalbinde sürekli bir acı vardı ve kemiklerinde ölümcül bir zayıflık hissediyordu.Bunlar krallığının sona erdiğinin habercisi çeşitli işaretlerden yalnızca ikisiydi.Gondor’un kaderi,varislerinden birinin eline geçecekti,fakat hangisinin? Yaşı omuzlarına çok ağır bir yük bindirmişti sanki yüzüğü hayatı boyunca taşımış gibi...Bir zamanlar kahverengi olan saçı şimdide küllenerek grileşmiş ve uçlarında beyazlar vardı.Yüzü ince ve kırışıktı.Gözleri ise keskin bir yeşilimsi gri renge sahipti,Deniz’in rengine...Kızıl göğüs zırhı yıpranmış,çizmeleri toz ve kan ile kirlenmişti.Yaşı kalbinin derinliklerine kadar işlemişti.

“Sıkıntılıyım,” dedi dikkatlice,eski dostuna dönerek.Meriadoc’u görmek yüzüne mutsuz bir tebessüm getirmişti.Yaşlı hobbit makul zekasına ve onu ayakta tutan neşeli ruhuna katlanmak için sanki inadına yaşıyordu.Gondor’a yorucu ve uzun bir yolculuk yapmıştı,dostu Thain Peregrin ile.O da aynı tebessümle karşılık verdi.

“Aklınızda çok fazla şey var,” diye cevapladı Aragorn’un yanına gelerek.Karşılarında duran kahverengi kapıya doğru ağır ağır yürümeye başladılar.

“Gondor hala güçlü heyhat benim vaktim geçiyor.Yeni bir hükümdar yerimi almak zorunda fakat büyük sorumluluk gerektirecek.”

“Hazır olduklarını nereden biliyorsunuz?” meraklı bir hamle ile.

“Hepsini Fangorn’a yolladım,Ağaçsakal ve diğer entlerden haber getirmeleri için.Aralarında en bilge olanı seçeceğim.Yalnızca çok az bir kısmının kılıcı yok,onlara da yarın vereceğim.Hepsi güvenime ve gururuma sonuna kadar sahip.”

“Başka bir deyişle,”kıkırdayarak “hangisi tek parça gelirse onu seçeceksiniz.”

Aragorn’un yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı ama hemen geçti. “Fakat...” sesi boğazında düğümlendi ve başını eğdi,düşünerek.

“Birisi gitmedi.” Durdu ve başını kaldırdı,iki kraliyet muhafızına işaret vererek.İkisi de güçlü kapıları açmak için yürümeye başladı,eşiğe geldiklerinde diz çöktüler önlerinde parlayan kılıçlarıyla. Aragorn ve Merry taht odasını terk ettiklerinde ustalıkla süslenmiş bir salona girdiler.Her iki yanda yüksek basamakalrın üzerinde mağrur bakışları ve parlayan camdan gözleriyle heykeller yükseliyordu.Bazıları mermer atlar üzerinde oturuyor bazıları da savaşır durumdaydılar.Fakat hepsi de çok ilginç bir noktada benzerdiler.

“Kimi kastettiniz,majesteleri?”dedi Merry sorgular bir şekilde.

“Uzak varislerimden biri,” diye cevapladı.Gözlerine ani bir ışık yerleşti. “Emirlerimi reddetti ve kardeşlerinin kendi görevini bitirmesini istedi.O zamana kadar kolunda hafif bir kırık vardı ve henüz iyileşmemişti.Fakat yine de başka tartışmalar olmuştu.Farklı bir görev teklif ettim,ona rağmen inatçı bir şekilde reddetti.Düşünüyorum da kılıcının bu kadar erken verilmemesi gerekir.”

Büyük salonun girişine gelmişlerdi ve adımlarını eşiğin üst kısmına attıklarında durdular. Rüzgar hafifçe esiyor ve taze kır çiçeklerinin kokusunu taşıyordu.

“Bu sana bir şeyi hatırlatmıyor mu?” dedi Merry gülümseyerek ve Aragorn’a uzunca baktı.

Kral tereddüt etti ve bir üzüntü gözlerinden geçti.Bunun ona neyi hatırlattığını çok iyi biliyordu.Imladris,Ayrıkvadi ormanlarını hatırlatmıştı,Arwen’i ilk gördüğü yerin.Fakat Arwen bu dünyadan çok uzun zaman önce göçmüştü geçirdiği hastalıklardan sonra ve ruhu toprağın üzerine yerleşmişti.Hüzünlü ölümünden hemen sonra mezarının yakınında yeni çiçekler açmaya başlamıştı,bir yıldız oluşturan koyu mavi lavanta çiçekleri.Kraliçe’nin anısına akşamyıldızı adı verilmişti çiçeklere.

Merry Aragorn’a ve hüzünlü yüzüne baktı.Bakışlarını kır manzarasına çevirdi.

“Neredeyse Shire’ı bile görebiliyorum.” dedi kendi kendine.

O sene bahar Gondor’a erken gelmişti.Sarı ve beyaz tomurcuklar ülkeyi vadiler boyunca ve yeşil tepelerin üzerinden sarmıştı.Hava güneşin safran ışınlarının dokunduğu yaşamla serin ve nemliydi.Ormanlar filizlenmeye,çocukların oynamayı sevdiği fundalık ve çalılıklar büyümeye başladı.Göller uzaklardan gelen zümrütler gibi parıldadı ve nehirler vadilerin arasından gümüşi çizgiler şeklinde aktılar.Çocuklar su kenarlarında ördek ve kaz yumurtaları aramaya başladı,ya akşam yemeği için ya da sırf eğlence olsun diye.

“Henüz bulabildin mi?”diye sordu kızıl saçlı bir çocuk.Elleriyle sazlıkları kazmaya sonra da bir anne kazın yuvasını eşelemeye başladı.Bir kaç dakika boyunca büyük bir hevesle yuvayı karıştırdı ta ki eli pürüzsüz bir nesneye gelinceye kadar.Tereddüt etmeden çekip çıkardı.“Bir tane buldum!Buldum!”diye bağırdı ve arkadaşlarının etrafında sevinçle dans etmeye başladı.Fakat bir oğlan karşılık vermeyince durdu ve onun baktığı yere gözlerini dikti.Elleriyle gözlerini güneşe siper etti ve uzaktaki insanları gördü.

“Geri geldiler!” diye bağırdı kumral saçlı arkadaşı,diğeri cevap veremeden önce.Bir kaç dakika içinde hepsi şehre doğru koşmaktaydı.

Haber çabucak yayıldı ve Gondor varislerinin gelişi ilan edildi.Altın borular öttü,açık kırmızı ve sarı bayraklar gelenlerin onuruna yükseldi. Aerindril tozlu penceresinden olanları izlerken homurdandı.Çenesini eline dayadı ve neredeyse kardeşleriyle kuzenlerinin döndüğü işe yaramaz yolculuğa katılmış olmayı diliyordu. Neredeyse. Büyük salonun ana girişine giden dönen merdivenlerden aşağıya inmeye başladı. Akrabaları salona doluşmaya başlamış ve mağrur bir edayla taht odasına yürüyorlardı.Aerindril fırsatın mükemmel olduğunu düşünerek uzun kuyruğa girdi ve kapılara doğru yöneldi.Kuyruğun geri kalanıyla beraber içeri girdiğinde,duruşunu düzeltti ve başını yukarda tuttu.Aragorn tahtından yavaşça indi ve herkesin bakışlarını yakaladı.Verdiği tek bir işaretle hepsi bacaklarının üstünde diz çöktü,kemerlerinde parlayan kılıçlarıyla.

“Varislerim.”diye başladı,sesi yüksek ve mağrurdu.“Hepinize eve hoş geldiniz diyorum.Herkesin sağ salim geri dönmesine çok memnunum.”Aerindril’e kabaca baktı ve konuşmasına devam etti.Aerindril yüksek sesle iç geçirdi ve gözlerini devirdi.Aynı konuşmayı sanki kafasının içinde geçen hafta ya da daha önce duymuştu.Konuşma sürdükçe yerinde huzursuzca kıpırdandı.

“Kılıcı alacak olanlar,bir adım öne çıksın.”dedi Aragorn.Yedi kişi;dördü erkek,üçü kadın,önünde başlarını eğip diz çöktüler.Aerindril kendi yerinde kaldı.Tek tek,hepsine yeşil,mavi ve kırmızı taşlarla bezenmiş güzel kılıçlar verildi.Kabzaları altın ve bakır çizgili ve ağız kısmı yeni dövülen kılıçlar kadar keskindi.

“Hepiniz gidebilirsiniz,”dedi Aragorn teker teker hepsini kutlayıp teşekkür ettikten sonra.Tek sıra halinde odadan ayrıldılar.Aerindril hariç.Aragorn boş duvarlara gölge düşüren soğuk şekli fark etti.“Muhafızlar,siz de gidebilirsiniz,”dedi ve derhal verilen emre uydular.“Ne istiyorsun?”diye sordu bilmezden gelip.

“Benim kılıcım nerede?”diye talep etti kabaca.“Herkesten on kat fazla hakkediyorum bir kılıcı.Bir tanesine ihtiyacım var.”

“İhtiyacın var?Ya da istiyorsun?”dedi Aragorn. Kurnaz bir gülümseme dudaklarında gezinirken. Aerindril zorla gülümsedi,yapılan alayı görmezden gelerek.

“Kendi kılıcıma sahip olsaydım hayal edebileceğiniz gibi buradan dışarıda goblinler ve warglarla savaşırdım!En iyi ben olurdum.” Yüzü öfkeden kıpkırmızı kesilmişti.

“Önemli olan,” dedi Kral iğneleyici bir şekilde,“en iyi olmak değil.Önemli olan ağırbaşlılığı ve saygıyı elde etmen ,bulunduğun yerden çok uzağa erişip.”

“Beni,kendi soyunuzdan birini,nasıl böyle aşağılamaya cüret edebilirsiniz?”

“Niyetim seni aşağılamak değil,şehrimden gitmen.”

Aerindril yumruklarını sıktı ve gözlerini kapadı.Açtığında ise gazabından gözleri kan çanağına dönmüştü.Sesi güçlü ve yüksekti.

“Atalarımın ölüleri üzerine yemin ederim ki artık Elendil’in fani bir varisi değilim;üstün,güçlü ve dehşetli yeni bir ırkın öncüsüyüm!”

Bir anda öfkesi kendiliğinden açığa çıkmış ve Gondor’un her bir köşesine yayılmıştı.

Sonra...durdu.Elinde Narsil ve tahtının mermer basamaklarında Arathorn oğlu Aragorn duruyordu. Ölmüştü...



NOT: Bu hikaye tamamen bir fan-fiction'dır.Tolkien ya da oğlu tarafından yazılmamıştır.Bana kalan sadece çevirmek oldu.

 
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

İlgili Linkler
· Editörün Seçimi / Özel Yazılar Hakkında
· Yayınlayan Editör: iarwainbenadar
· Ana Sayfa


Editörün Seçimi / Özel Yazılar Hakkında en çok okunan :
Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın


Yazıcı Dostu Sayfa  Bu Yazıyı bir Arkadaşınıza Gönderin

"Çeviriler: ŞEYTANIN MASKESİ" | Oturum Aç/Yeni Hesap Yarat | 4 yorum
Puan
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden hiçbir şekilde site ve site yönetimi sorumlu tutulamaz.
Re: ŞEYTANIN MASKESİ (Puan: 1)
Gönderen iarwain-ben-addar (iarwain@yuzuklerinefendisi.com) Tarih: Temmuz 21, 2005 - 14:48:20
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) http://www.yuzuklerinefendisi.com
Bu hikaye ile ilgili _Arwen_Undomiel_`e katılıyorum. Aslında fena değil. Hatta güzel. Sadece kişileri farklı isimler vererek okuyun. Konsepti de kafanızda değiştirin yeter. :)

Bu arada Dark_Grond, emeklerin ve bulup bizim için çevirdiğinden dolayı teşekkür ederim. Çalışmaya devam.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: ŞEYTANIN MASKESİ (Puan: 1)
Gönderen _Arwen_Undomiel_ Tarih: Temmuz 21, 2005 - 11:49:36
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
kurgu olarak fena olduğunu söylemezdim eğer temellendirilmiş olduğu LOTR ile bu kadar zıt düşmeseydi ya da yeni bir hikaye olsaydı... Ama fan-fiction işte herkes istediğini düşündüğünü yazabilir elbette...


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

??!!!? (Puan: 1)
Gönderen linel Tarih: Temmuz 19, 2005 - 21:52:35
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
bu da ne böyle? sadece müthiş derecede isim benzerliği olmasını ümit ediyorum. ama bu kadar benzerlik tek yumurta ikizlerinde bile olmuyor. zira aragorn ve arwenin göçüşü ve aragornun varisi yüzüklerin efendisinde anlatılır. burada uyuşmazlıkları sıralamayacağım. çünkü bir sayfa dolusu var. bu hikaye tolkien'in aragorn için yazdığı sona taban tabana zıt...


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

  • Re: ??!!!? Gönderen Dark_Grond Tarih: Temmuz 19, 2005 - 23:21:16
Bu site filmin, kitapların, veya yazarın resmi sitesi değildir.Tamamen Türk yüzük dostları tarafından hazırlanan konu odaklı bilgi, haber, düşünce ve materyal paylaşımını amaçlayan bir fan sitesidir.
Sayfada yer alanlar ancak izin alınarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Lord of The Rings - Turkish Fan Site
yuzuklerinefendisi.com / 2001 - 2012