Tuor Ve Voronwe-3
Tarih: Mayıs 13, 2005 - 09:49:07
Konu: Bitmemiş Öyküler Çevirileri.


Yönlerini güneye Sirion vadisine doğru çevirmişlerdi. Dor-Lomin’ in dağlarını arkalarında bırakmışlardı. Alacakaranlık koyulaşırken ana yola vardılar. Birdenbire sesler duydular, ağaçların arasında saklanarak gözledikleri yolda, bir grup Orkun ağaçları yakarak ilerlemekte olduğunu gördüler.
“Glamhoth’ a ölüm” diye mırıldandı Tuor, “şimdi kılıcı çekip bu yaptıklarının intikamını alma vaktidir. Kılıcım sonunda Ork etinin tadına bakacak.”
Voronwe “ hayır” dedi. “şu an açığa çıkamayız. Yangını unutmalısın bu göze alabileceğimiz bir tehlike değil. Yolumuza devam etmeliyiz. Bu karmaşa işimize yarar üstelik. Beni dinle Tuor. Saklı krallığın kapılarına bu kadar yakınken, çatışmaya girmek, Turgon’ un yasalarını ihlal etmek demektir ki bunu Ulmo’ nun arzusu bile olsa yapmam. Eğer savaşmayı tercih edeceksen, yollarımızı ayırmalıyız. ”


“Öyle olsun” dedi Tuor, “ lakin bundan sonra yaşamak için bir sebebim daha olacak, gizliliğe gerek kalmadan Orkları önüme katıp yok edeceğim gün için yaşayacağım.”
“gel öyleyse” dedi Voronwe, “daha fazla tartışmaya gerek yok. Beni takip et!” ve ağaçların arasından sürünerek, güneye doğru ilerledir. Anayolu geçip Ork ateşini geride bıraktıktan sonra bir süre yolu dinledi.
“Yolda bir başka düşmanın varlığından bir işaret yok, yine de hava kötü kokuyor. Sorularımızın cevabı, umudumuz az ötemizde duruyor ama ölüm de onunla birlikte.”
“Ölüm her yerde” diye cevapladı Tuor. “zaten daha fazla dayanabileceğimi zannetmiyorum, çok kısa bir mesafe için gücüm kaldı. Karşıya geçmeliyiz ve ben bunun için Ulmo’ nun bana verdiği bu pelerine güveneceğim.” dedi ve Voronwe’ yi de pelerinin altına alarak ilerledi.
Bütün bunlar olurken, soğuk azaldı. Sonra birdenbire Tuor havada bir değişim hissetti. Bir süreliğine de olsa Morgoth’ un o soğuk nefesi yenik düşmüş, denizden tatlı bir meltem esmişti. Rüzgarda gizemli bir gri gölge olarak taşlı yolu geçtiler, ve doğu kayalıklarına girdiler.
Önce yakınlarında vahşi bir çığlık işittiler, ve yoldan pek çok ses ona cevap verdi. Zalim bir Ork borusunun sesi yankılandı. Lakin Tuor bekledi. Zira Orkların nasıl haberleştiklerini biliyordu ve duydukları O’ na onları duyduklarını fark ettiklerini lakin göremediklerini anlatıyordu. Av bitmişti.
Yine de ikisi de tek kelime etmeden, kulakları kirişte beklediler
Morgoth’ un ana yola koyduğu bu barikat aslında geçişi kapatmaktan ziyade, başına bela olan bir insanı Nargothrond’ dan kaçmayı başaran Kara Kılıç’ ı bulmak içindi. Gece geçti ve topraklara yeniden bir sessizlik hakim oldu. Tuor Ulmo’ nun pelerinine sarılarak uyurken Voronwe bütün gece taş gibi oturdu ve elf gözleriyle çevreyi gözlemledi. Sabah uyandığında Tuor havanın değiştiğini, bulutların açıldığını gördü. Kızıl bir şafak hakimdi ve Voronwe görebildiği kadar uzağa, doğuya gözlerini dikmişti. Doğuda ki dağlarda yanan ateşlere bakarak sessizce "Alae! Ered en Echoriath, ered e•mbar nin! Diye mırıldanmaktaydı. Bunlar Kuşatan dağlardı, Turgon’ un ikametinin sınırları. Onun aşağısında doğuda Sirion vadisi vardı. Nehirden tepelere uzanan yolu göstererek Voronwe, şurada Dimbar yatar.” dedi. “Oraya ulaşabilecek miyiz? Ulmo Sirion’ a hakimken orada halkımdan pek çok kişi gezerdi, lakin şimdi her şey değişmiş. Şimdi sana buraları tanıtmalıyım. Şu tarafta Brithiach deresi uzanır, O’ nun biraz güneyinde Taras Dağına açılan Doğu yoluna ulaşabilirsin. Eski zamanlarda yapılmış o yolu şimdi Ne insanlar ne de Elfler kullanmakta, Orklar yola hakim oldular. Yol Gorgoroth ile Melian Kuşağının arasından geçerek Dungortheb’ e uzanmakta .”
Tuor Voronwe’ nin gösterdiği yerlere baktı. Uzakta üzerindeki karanlığa rağmen parıldayan su gölcükleri gözüne çarptı, Brethil ormanını seçebildi. Yeniden yola koyuldular. Dikkatlice ilerlediler. Tuor Sirion`a yaklaştıklarını fark ediyordu. Sığ bir dereyi geçtiler.
Tuor yola devam etmek isteyince Voronwe onu durdurdu. “ Britiach’ ı açık havada geçemeyiz” dedi. Tuor O’ nu “ burada böyle oturacak mıyız?,” diye yanıtladı. “Bu düşmanın gözünden kaçmayacaktır. Ulmo’ nun pelerinine sarılalım ve yola devam edelim”
Voronwe tereddütle etrafı inceledi, batıda düşmana ait bir iz aradı. Sonra gökte süzülen bir kuşu fark etti ve yüzü neşeyle aydınlandı. “iyi” dedi “Britiach hala güvenilir, düşmanımızın düşmanları tarafından korunuyor. Orklar bizi takip edemezler ve biz pelerinin altında güvenle ilerleyebiliriz”
“Ne gördün ki?” diye sordu Tuor.
“Ölümlü insanların görüş mesafesi pek kısa” dedi Elf ve soruyu “Crissaegrim’ den bir kartal,” diye yanıtladı. “Hadi! Şimdi gitmeliyiz. Eğer yakınlarımıza bir Ork yaklaşacak olursa, yere yaklaşacaktır. ”
Hızla Britiach’ I geçtiler. Su buz gibiydi. İlerlemeye devam ettiler. Bir sure sonra Voronwe “en sonunda bir umudumuz oldu” dedi, “işte kuru Nehir’ in ağzı. İşte bu ilerlememiz gereken yol. Vadiyi geçtiler ve kuzeye döndüler. İki tarafı dik, sarp kayalarla çevrili bir kanalda ilerlemekteydiler.
Tuor “yol bu ise, yorgunlar için büyük bir kötülük” demektir.
Voronwe “ evet,” dedi, “ yolumuz bu.”
“Öyleyse,” dedi Tuor, “ Büyük bir kapı ve muhafızlar bir yalan. Baktım lakin ne bir kapı ne de bir muhafız göremiyorum”
“Bu görebileceklerinin sadece bir kısmı” dedi , Voronwe, “Hem halkım bu kapılardan gireli 300 yıldan fazla oluyor ve o zamandan bu yana habercilerden başka kimse bu topraklardan çıkmadı. Sence kapı, kolayca görünebilir mi? Muhafızlar diyorsun Onlardan birini çoktan gördün. Thangorodrim’ şn zirvelerinde yaşamış Thorondor’ un halkından bir kartaldı. Turgon, Fingolfin’ in düşüşünden bu yana burayı Morgoth’ un gözlerinden uzak tutmak için her şeyi yaptı.”
"”şüphesiz ki” dedi Tuor, “öyleyse , Turgon gelişimizin haberini biz oraya varmadan almış olacak. Bu iyi mi kötü mü ancak sen söyleyebilirsin?”
“ne iyi ne kötü, zaten görünmeden, Ork olmadığımızı ispatlamadan muhafızları geçmemiz mümkün değil. Kapıları geçebilmemiz için çok önemli bir özrümüz olmalı. Asıl tehlike kapıda. Bundan dolayı kusuruma bakma. Seni uyarmadığımı düşünme. Umarım Suların efendisi orada gücünü gösterir. Seni korumak adına yapabildiğim tek şey bunu ummak. Bunca tehlikeden geçtikten, o zorlu kışı geride bıraktıktan sonra , umarım bunu da başarırız.”
“daha fazla endişe duyma. Geçtiğimiz o yolu geçtikten sonra tüm o söylediklerine rağmen kapıda ölümden korkmuyorum. Hadi bana yolu göster.”






Bu yazının bulunduğu yer: Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey
http://www.yuzuklerinefendisi.com

Bu yazıyı bulabileceğiniz URL adresi:
http://www.yuzuklerinefendisi.com/article.php?sid=1823