OKUMALAR VE YORUMLAMALAR
Tarih: Haziran 23, 2003 - 13:55:36
Konu: > GENEL / Yüzüklerin Efendisi


Kitabı ilk okuduğumda Frodo’nun bir sözünden etkilenmiştim Shire’a dönüş sırasında yanlış hatırlamıyorsam “ Kral’ın Dönüşü” adlı kitabın son bölümünde Brendybadesi’ni geçtikten sonra bir söz söylemişti Gandalf’a.Ama sözün bir bölümünü hatırlıyorum.”Ne ben eski benim nede ülkem bıraktığım eski ülke...” 1998 yılında okuduğumda bundan çok etkilenmiştim çünkü iş icabı da olsa ilk kez ailemden ayrılmış biri olarak memleketime döndüğümde her şeyi bıraktığım yerde bulacağıma inanıyordum.Taa ki memleketime dönünce

gördüklerimin ,ardımda bıraktıklarımın değişmiş olduğunu fark ettiğimde,aklıma bu söz gelene kadar.
İkincide yolculuğun tümünden etkilenmiştim.Şehirden kaçıp sakin bir yere gitme isteği ile doluydum sanırım o zaman.Bu yolculukta bir macera olabilirdi hani...
Frodo gibi yolumda bana yardımcı olacak arkadaşlarım olabilirdi benimde.Sam kadar sadık,Aragorn ve Boromir kadar cesur,Meriadoc ve Peregrin gibi neşeli,Elf legolas kadar zarif , Gimli gibi güçlü ve Gandalf kadar bilge....Belkide ben o dokuz arkadaşın arasına katılan onuncu kişi olabilirdim....Neden olmasın?
Sonraki okumalarımdan birinde ,Silmarilon’u okumuş olmamın bir etkisi olsa gerek,ilgi alanım birden maiar’a döndü. Gandalf, Saruman, Sauron’un Maia olmaları ilgimi çekmişti.İşte o zaman Gandalf’ın büyülerinin sırrını anlamıştım.Sauron’un ve Saruman’ın neden kötülerin yanında yer aldığını da. Güç ve herşeye sahip olma dürtüsüydü onları kötülerin yanında olmaya iten. Aslında ilk başa onların kötü olmadıklarını düşünüyor ve onlardan nefret etmek yerine onlara acıyordum,ki Saruman bunu kanıtlayan bir örnekti . Ben bunları düşünürken, film ile ilgili “Alt yazı” adlı sinema dergisinin Aralık 2001 tarihli sayısında bir yazı yayımlandı .Bu yazı “Bülent Somay “ tarafından yazılmıştı “Fantaziyi görmenin yolları” adını taşıyordu
Ve orda Saruman ve Gandalf hakkında şöyle diyordu Bülent Bey :
“Biri arzusunu kontrol etmeyi bilen,diğeri arzusuna yyenilen,biri “gri” diğeri ak...Ak ve kara değil.Kötü yan kara değil ,tersine katışıksız,lekelenmemiş olandır..iyi olan ise tertemiz değil “gri”dir.Tamda bu melezliği ,karanlıktan payını almış olma özelliği ile mutlak kötünün çağrısından koruyabilir kendini” .
Bu satırları okuduğumda bende uyanan fikir şuydu hiç kimse saf iyi değildir, en iyi bile içinde kötülük barındırır,önemli olan karanlık tarafın çağrısına uymayacak kadar güçlü olmaktır
Sonra tek tek yol arkadaşlarını düşündüm Hiç biri kötü değildi gerçek anlamda.... Sadece zaafları olan sıradan ırklardan ibaretti onlar..
Kitabın büyümekle ilgili olduğunu düşündüm daha sonraları...
Frodo’nun Mordor’a yaptığı yolculuk belkide bedensel ve rusal bir gelişmeyi anlatıyordu bize, ki bedensel gelişme ,Pippin ve Merry de bariz bir şekilde fark edilirken,Frodo’da daha gizlidir.Onun yolculuğu daha içsel,daha kendini bulma arayışına dönüktür.Ayrıkvadi’den Shire’a geri dönmek istemesi belkide bu gelişmeyi aslında istememek olarak yorumlanabilirsede ,bir şekilde
çıkılan bu yolun dönüşü olmadığı tek seçeneğin devam etmek olduğu Elrond’un divanında yine kendisi tarafından fark edilir. Ve yapabileceği tek şeyi yaparak yolculuk için gönüllü olur...Kendini bulma yolculuğunda elbet, sadakat,cesaret zarafet, dayanıklılık , neşe ve bilgelik arkadaşları aracılığı ile yardımcı olacaktı ona.Belkide tüm yol arkadaşları, tek bir kişide olması gereken erdemleri simgeliyordu... kimbilir?
Sonra Gollum’un yerinin bu yolculukta neresi diye düşündüm Frodo’ya kendini bulma konusunda nasıl yardımcı olabilirdi ki...

Burdan itibaren sizin farklı olan yorumlarınızı almak istiyorum... Umarım sizlerde fikirlerinizi açıklarsınız ....






Bu yazının bulunduğu yer: Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey
http://www.yuzuklerinefendisi.com

Bu yazıyı bulabileceğiniz URL adresi:
http://www.yuzuklerinefendisi.com/article.php?sid=1316