|
Oturum Aç
|
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57
· Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32
· Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58
· Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46
· Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56
· Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53
· Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39
· Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20
· BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26
· The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19
· Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41
· Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36
· HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39
· Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33
· Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13
· Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13
· Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59
· Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38
· LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
yaprak dökümü ve veda için kalkan el.... (Puan: 1)
Gönderen Angelic Tarih: Eylül 13, 2002 - 13:13:45 | Giderken bıraktığım asmalar üzüm olmuş,
Yerlerde bütün kollar, bütün bağlar bozulmuş
Ben mi geç kaldım yoksa, mevsimler mi soğumuş
Görmeyeli buralara, olanlar olmuş,
Kalsaydın yokluğunla, yok olmazdı bu şehir,
Kaçmakla mutluluklar, bulunmuyor bunu bil,
Yaprak kıpırdamıyor, yüreğim öyle susmuş,
Sana, bana, sevgimize, olanlar olmuş,
Olanlar olmuş . . .
Dostum,
Çok nadir dostum derim. O nadir insanlardan birisin. Güzel sözlerine mazhar olmak ne kadar onur verici. Utandım ve bir o kadar da gururlandım kendimden. Utandım çünkü hiç böyle kelimelerle karşılaşmamıştım. Gururlandım çünkü ne mutlu ki hiç tanımadığın ancak sanki yıllardır tanıdığın biri tarafından ödüllendirilmek!..
Neyse. Gelelim asıl meseleye. Yazın için, Son yolculuk dediğin için bu parçadan başkasını söylemek istemedim. Benim en çok sevdiğim, İlhan İremi ilk tanıdığım ve aradan geçen bunca yıla rağmen hâlâ severek dilime doladığım parçasından bir kısımdır bu. Çok şey anlatır. Göründüğünden de fazla şey saklar kelimeleri içinde. Sen de bu ilk dörtlük gibisin.. Yazdıklarından daha fazlası var. İlk okuduğumda anlamadım. Tüm şevkim kırıldı ki bunu cidden söylüyorum. Ve ben de karar verdim o anda hiç bir paylaşımım olmayacaktı bir daha. Belki okurdum ve belki bir iki yorum, "yo hayır yorum da yok, boşver" dedim, "bir yıldız daha kaymış, sen ne diyorsun" diye hayıflandım kendime. Sonra bir daha, bir daha okudum yazını ve sana hak verdim. Bazen bakınca ben de gitsem ve bir daha uğramasam diye düşünüyorum. Haklısın. Fakat sen hiç farkında değilsin. Sen bir yıldızsın. Burada buluşan diğer tüm yıldızlar gibi, gökte parlıyorsun. Vaktin gelmedi daha, ışıltını söndürmek için bu kadar acele niye? Gençliğin verdiği heyecan mı yoksa? Yeni yerler keşfetmek mi? Güneşe yakın olmak her zaman iyi değildir biliyorum, ancak güneşten uzaklaşmak da o kadar iyi değil. Kolay değil. Öncelikle üşürsün, sonra, karanlık yolunu kaybetmene neden olur. İz süremezsin, yer bilemezsin. Aya güvenme. O da ışığını güneşten alıyor. Hem güneş ne işe yarardı yıldızlar olmasa, ay olmasa.. Boş boş kalırdı ortalıkta. Güneşin sana, size, hepinize ihtiyacı var.
Bilmiyorum site yapımcıları farkındalar mı ne yaptıklarının. Sizler hâlâ anlamadınız mı? Çok azınız birbirini tanıyor. Çok azının gerçekte arkadaş. Bir çoğunuz sadece burada buluşuyor. Bakın, ne kadar büyük bir cesaret gösterdiğinizin farkında mısınız? Hiç ama hiç tanımadığınız bir dolu insanla burada ne kadar samimisiniz. Hatta bir buluşma için nerelerden geldiniz. Günümüzde ne kadar da anormal karşılanan bir harekete nail oldunuz farkında mısınız?.. Ne kadar acı ki bize iletişim dünyasında iletişimsizlik nesli deniyor. Bize biberon çağı deniyor. Neden? Çünkü vaktimizin çoğu bilgisayarlarla hatta tüm teknolojiyle içiçe geçiyor da ondan. Erkenden atılmışız hayata. Eskiden olduğu gibi bir rahatlığı hiç bir zaman yaşayamayacağız. Aileleriniz sizi kitap okurken gördüğünde ne tepki vereceklerini şaşırıyorlar. Onlar alışmış her daim chat yapanlara, her daim cepten birbirine mesaj atanlara. Sevgi sözcükleri bile internet deyimleri ile birlikte anılıyor. Sizler işte bu dünyada kendi iradenizi kullanmaya çalışan gençlersiniz. Birbirinize tam bağlanmışken neden yaprak dökümü yaşanıyor? Neden, bu kadar zor mu iletişimi ellerinize dokunarak yapmak?.. Gözlerinizin içine bakarak konuşmadan durmak!.. Of, gene başladım değil mi??..
Bırakın sitenin adını Yüzüklerin efendisi diye. Burası LOTRu aşmış. Hepiniz ondan bir parça alarak kendinizi ifade ediyorsunuz. Yazıyor, paylaşıyor, eleştiriyor, eleştiriliyor, eleştirilere karşı birleşiyorsunuz. Fikirleriniz var. Korkmadan söylediğiniz fikirleriniz. Anlayışınız var. Birbirinizle görünmeyen bir bağınız var. Seni diğerlerine çeken, diğerlerini sana çeken bir bağ var. LOTR sizi bağlayan ve siz bu bağı koparmamaya gayret etmelisiniz. Bak Anarion, bir bak burada ne kadar çok şey var. Site yapımcıları eminim ki, böyle bir fikirle ortaya çıktıklarında 3 kişiye 5 kişiye haber versek, onlar da kendi çevrelerine haber verse, bir 10 kişi de böyle gelse vs.vs diye düşünmüşlerdir. Ya da benim gibi tamamen alâkasız bir biçimde sizle tanışanlar var. Ben bir çiçekçi adresi arıyordum bu siteyle ilk karşılaştığımda. Bir kelimenin yanlış yazılışı sizleri tanımama neden oldu. Bu şimdi nedir? Kader mi, tesadüf mü. Bırak LOTR'u, hikâyeleri, yazıları, yorumları.. Bırak herşeyi... Şimdi hiç tahmin edilmeyen bir noktadayız değil mi? Buluşuyor, konuşuyor, paylaşıyoruz en önemlisi. Anarion, sen de buradaki herkes birer mihenktaşısın. Bir zincirin bilmeden halkası oldun. Buradaki herkes zinciri oluşturan devasa halkalar aslında. Halkalar birbirine sağlam bir biçimde bağlı olduğu sürece köprüler yıkılmaz.
"eğer birilerini seversen; bırak gitsinler...
Ancak sevdiğine sıkı sıkı sarılmalısın, onu hiç bırakmamalısın, kalbinde taşımalısın. Varlığını hissetmek bile bazen yaşam sebenindir.
Karar sana ait
.
Angelic.
|
] |
