Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey

Kharis göndermiş "Yüzüklerin Efendisi'ni ilk defa üç sene önce okudum.Sıcak bir yazdı ve ben bir mağazada çalışıyordum.İşten eve müthiş bir yorgunlukla gelip ailemle bile konuşmadan odama geçer,kitabı okumaya başlardım.Ne zevkti ama!
Apayrı bir dünyaydı burası.Beni bu sıkıcı dünyadan alıp götüren,maceradan maceraya sürükleyen bir yerdi.Kitabı okurken bu dünyayla tüm bağlantım kesiliyordu.Ben de Yüzük Kardeşliği'ne katılıyordum.Ben de onlarla birlikte savaşıp onlarla birlikte korkuya kapılıyordum.
Üç kitap iki ayda bitti.Olabildiğince yavaş okudum çünkü bitmesini istemiyordum.Meğer bitmiyormuş,bunu sonradan öğrendim.İlk önce Hobbit'i buldum,daha sonra da Silmarillion'u...Bu muhteşem kitapları okuyup Tolkien'in müthiş zekasına hayretle bakmaya başlamıştım ki,bir internet sitesinde Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin filminin çekileceğini haber aldım.Bendeki heyecanı siz tahmin edin!Hayatım boyunca okuduğum en güzel kitabın filmini görme lüksüne de sahip olacaktım.
...ve günleri saya saya bugüne geldim.
Yarın filmi görmeye gideceğim.Bu yazıyı özellikle filmi görmeden önce yazmak istedim.Çünkü bir şeyin ayırdına varılması gerekiyor:sinema olgusu çok ayrıdır,kitap olgusu çok ayrıdır.
Yüzüklerin Efendisi'ni -ciddi anlamda- bir Tolkien hayranı olan Peter Jackson çekti.Film projesine başlamak için yıllarca doğru zamanın gelmesini bekledi ve projeye bundan yedi yıl önce başladı.Sadece senaryoların hazırlanması üç yıl sürdü.Film çekimleri 271 gün sürdü...Film için binlerce figüran çalıştı.Bir o kadar da teknik ekip...Filmin bütçesi 200 milyon dolardı (sinema tarihinde bir ilk)...
Peki tüm bu devasa rakamlar filmin iyi olacağına dair bir işaret midir?
Kesinlikle hayır.
Filmin iyi olacağına işaret yönetmenin Tolkien'in felsefesini,geçmişini,hayal gücünü iyi kavramış olmasıdır.
İyi bir sinema eleştirmeni bir şeyi çok iyi bilir:kitaplarla,kitaplardan uyarlanmış sinema filmleri KARŞILAŞTIRILMAZ.Hem sinemanın hem de kitap dünyasının içinde olan biri olarak bunu biliyorum.Film çok farklı olabilir.Çünkü basit anlamda bir eser okumaya yöneliktir,diğeri ise seyirliktir.
Kitabın ayakta durduğu gibi film de kendi başına ayakta durabilmelidir.
Ayrıca film yönetmenin eseridir aynı zamanda...Çünkü hiçbir kitapta kamera açılarından,sahne düzeninden,merceklerden,oyunculuk kalitesinden bahsedilmez.Kitaptaki herşey hayalimize kalmıştır.Gerçekten de kitap daha özgür bir dünyadır.

Ama,sinema görsellikten bahsetmelidir.Sinema tarihi boyunca birçok -hakikaten birçok- kitap beyaz perdeye aktarıldı.Arthur Clarke'in "2001:A space odyysey"i,Stephen King'in "Green Mile"ı,Bram Stroker'ın "Dracula"sı bunlardan sadece birkaçı... Şu görüldü:perdede bazı şeyler farklı olmak ZORUNDADIR.Çünkü perdede replik ve kamera egemendir.Oysa kitapta tasvir ve hayal gücü vardır.İki sanatın da anlatım dilleri birbirinden çok farklıdır.
Nereye gelmek istiyorum?
Bu filme yarın gideceğim ve göreceğim şeyden memnun kalacağıma eminim.Çünkü yönetmen çok başarılı bir isim,ayrıca televizyondan izlediğim fragman beni çok etkiledi.Şüphesiz memnuniyetim tam olmayacak çünkü Tolkien'in yarattığı o sınırsız dünyayı anlatmakta bu film yeterince başarılı olamayacak.O dünyayı birkaç saate indirgemek olası değil.
Ama film, salondaki herkesi üç saat için atmosferi altına alacak,onlara "bir şeyler" anlatacak ve insanlar salondan çıktıklarında bu güzel filmden etkilenmiş olacaklar...
İşte film böylece ayakta kalmış olacak...
Bir süre sonra ise eğer film çok iyi ise bu eser kitaptan ayrı anılmaya başlanacak...
Sonuç her ne olursa olsun dünyada bir çok kişi daha Tolkien'in harika dünyasını keşfetme olanağı bulacak bu sayede...

Sevgiler...
"