Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey

Gandalf'ın, Gri Limanlardan Orta Dünyayı terk etmesinin üzerinden 3 yıl geçmişti.Cüce Gimli artık Moria'daydı.Halkının büyük bir bölümünü alıp Moria'da hükümdarlığını ilan etmiş ve atalarının bu muazzam mirasında onarımlar yapıyordu.

Balrog'un, Gri Gandalf tarafından devrilmesinden sonra cüceleri Moria'dan uzak tutabilecek bir güçte yoktu.İşler Gimli'nin istediğinden bile iyi gitmişti.Sauron'un devrilmesinden sonra Moria'daki orkların çoğunun Kara Kapılar önündeki savaşa gidip bir daha dönemedeğini gördü. Hoş, kalan orkların hiç birinde de Gimli ve halkına karşı çıkacak cesaret yoktu.Onların gören orklar da savaşmadan kaçmayı tercih etmişlerdi.Gimli artık halkının gözünde bir kahramandı.Gerçektende çok az cüce böylesine büyük işler başarmıştı ve O ona gösterilen saygıyı tamamıyle hakediyordu. Gimli sadece cüceler arasında değil, insanlar ve elfler arasında da büyük bir bey olarak görülüyor ve ona büyük bir hürmet gösteriliyordu.

Gimli ve halkı Moria'da yeniden büyük işlere başladı.Gimli biliyordu ki artık insanların hakimiyet çağıydı ve bu yüzden de Moria, kalan cücelerin büyük yurdu olacaktı. Şansta onlardan yana gidiyordu, madenlerden tekrar Mitril çıkarılmaya başlanmıştı.Cüceler atalarının muhteşem mirasını, eski ihtişamına kavuşturmak için var güçleriyle çalışıyorlardı.

Gimli'nin ilk işi,"Fundin oğlu Balin'in" mezarını tekrar yaptırmak oldu.Ona öyle güzel bir mezar yaptırdı ki -bu işte bizzatta çalıştı- sonraki yıllarda sırf o muhteşem taş işçiliğini görmek için bile uzak yollardan cüceler geliyordu.

Gimli'nin Moria'ya gelmesinin üstünden 20 yıl geçmişti ki. Gloin, oğlu Gimli'yi yanına çağırttı, artık iyice yaşlanmıştı Gloin... Yattığı yatağın başında oğlunu görünce hafif açık olan gözlerini daha da açtı ve kısık ama güçlü bir sesle konuştu, "Oğlum, hiçbir cücenin oğlu, bundan daha büyük işler başarmadı ve bir babayı bundan daha fazla gururlandırmadı..." Gloin yatağında kımıldandı ve Gimli'nin elini tuttu,zorlukla devam etti, "Elrond'un divanından sonra seni Yüzük Kardeşliğiyle beraber yolcu ederken, Tanrılar biliyor ki bir daha görüşemeyeceğimizi zannetmiştim... Şimdi şu günlere bir bak, artık benim zamanım doldu... ama içim rahat, halkımız emim ellerde...gözüm arkada kalmayacak. Moria da gözlerimi huzur içinde kapatacağım... Elveda oğlum..." dedi ve Gloin böylece uzun uykusuna daldı...

Gimli babasının başında uzun süre hareketsizce durdu. Diğer cüceler gibi ne sakallarını yoldu ne de cüce dilinde yakılan ağıtlara katıldı... Çünkü babasının yüzündeki o huzuru ve gururu görmüştü ve babası bunu ona sağlayan şeyin kendisi olduğunu söylemişti...

Gloin'e çok büyük bir cenaze töreni düzenlediler çok uzak yerlerden cüceler ve konuklar geldi... Gimlinin bütün dostları taziyelerini bildirdi,nerdeyse Orta Dünyanın her yerinden haberciler ve misafirler geliyor, Moria'nın ihtişamın karşısında hayrete düşüyor ve Moria hükümdarına başsağlığı diliyorlardı.Gimli, babasına, işçilikte Balin'in mezarını artmayacak ihtişamda ve güzellikte bir mezar hazırladı. Buraya yatırdılar Gloin'i ve isteği üzerine mezar taşına şöyle yazıldı, "Moria Hükümdarı Gimli'nin babası Gloin burada yatıyor."

Babasının ölümünden 10 yıl sonra Gimli evlendi ve karısı ona bir erkek evlet verdi. "Legolas" koydu çocuğun ismini herkesi şaşırtarak çünkü bunca yıllık cüce soyunda, ilk defa bir cüce'ye bir elf ismi verilmişti ve bir çoğu da bunu hoş karşılamadı.

Bir gün habercileri Moria Hükümdarına, Lorien ormanları tarafındaki büyük kapıdan bir ziyaretçisi olduğunu söylediler, yeşillere bürünmüş biri ne adını vermişti ne de Hükümdarla neden görüşmek istediğini söylemişti. Bir de büyük küstahlık göstererek Hükümdarı kapıya çağırmış ve onunla kapıda görüşeceğini söylemişti.

Nöbetçiler bu garip- ve küstah- yabancıyı ne bırakmaya razı olmuşlar ne de hükümdarla görüştürmeye... ancak gene de karar veremediler ve en iyisinin hükümdarlarına danışmak olduğuna sonucuna vardılar. Bir ziyaretçinin görüşme talebi, kabul edilmese bile, hükümdara bunun haber verilmesi lazım gelirdi. Bu yüzden nöbetçilerden birini haberci seçip, ziyaretçinin gelişini haber verdi ve ne yapmaları gerektiğini hükümdara sordu.

Gimli, haberleri dinledikten sonra herkesi şaşırtarak tahtından kalktı ve, "Gidelim ve görelim hele bu yabancı,ne istiyormuş?" dedi. Yanında şaşkın muhafızlarıyla beraber büyük kapılara doğru gitmeye başladı.

Kapıdaki nöbetçiler hala kuşkuyla yabancıya bakıyorlardı ve hükümdarlarını kapıda görünce şaşkınlıkları kat be kat arttı, koskoca hükümdar bir avareyi görmek için neden kapılara kadar gelmişti ki?

Gimli kapıda dikilip yabancıya gözlerini dikti ve yabancı konuştu,"Selam sana Gloin oğlu Gimli, Moria hükümdarı. Zamanında bana bir söz vermiştin ve ben senden bu sözü tutmanı istemeye geldim." dedi.Nöbetçiler hayretler içerisinde yabancıya baktı nasıl böyle bir avare Moria Hükümdarıyla böyle konuşabilirdi ve Hükümdar böyle birine nasıl bir söz vermiş olabilirdi ki? Gözlerinin merakla hükümdara çevirdiler ve hükümdar da konuştu: " Bir cüce verdiği sözü asla unutmaz.Hafızam yanılmıyorsa sözümü de tutmuştum, sadece sen bunun yeterli bir zamanda yapmadığımızı söylemiştin. Zaten sizin için zaman bize işlediği gibi işlemiyor. Sana da selam Thranduil oğlu Legolas, bende seni bekliyordum, sefalar getirdin." dedi ve yabancı başındaki başlığı çıkardı. Oradaki cüceler gözlerinin kamaşması geçtikten sonra ziyaretçinin bir elf olduğunu hayretler içinde gördüler. Bu yüzüğün hikayesinde söylenen, Gimli'nin yoldaşı Legolas'tı.

Gimli ve Legolas kapıların gülüşmeler içinde mutlulukla sarıldılar ve Gimli konuştu: "Tekrar hoşgeldin kardeşim, ne kutlu bir buluşma böyle...", " Bence de " dedi Legolas " Duydum ki büyük işer başarmışsın. Buraya gelip hem ne yaptığını gözlerimle görmek hemde eski dostumla hasret gidermeye geldim. Artık akrabalarım bu kıyıları daha hızlı terk eder oldular, dünya bizim için daha grileşti. Lorien'den geliyorum, akrabam Celeborn, Dol Guldur'u imha etti. Biliyorsun artık Kuyutormanda kötülük yok. Ancak Celeborn da yorulmuş, burdan Ayrık Vadiye geçeçeceğini söyledi. Işığın Hanımının, Orta Dünyayı terk etmesi onu çok etkiledi, onun da artık burada uzun süre kalacağını sanmıyorum-en azından bizim ölçülerimize göre- " Galadriel'in sözü bile Gimli'nin gözlerini ışıldattı, "Hanımımın görüntüsü artık sadece güzel bir anı, keşke onu tekrar görebilseydim... Herneyse, içeri gel dostum belli ki daha konuşacak çok şeyimiz var. Bilirim siz elfler madenleri pek sevmezsiniz, özellikle de sen... ama burada yaptıklarımızı görünce bu fikrin değişebilir" dedi ve Legolasta "Bu davet senden geldiği için, içim rahat biz seninle çok daha tehlikeli mağaralalar girdik ki Moria'da yaptıkları bana bile ulaştı, davetini büyük bir onurla kabul ediyorum" dedi ve beraberce büyük kapılarda madenlere girdiler