Yuzuklerin Efendisi / Turkiye LOTR / Turkey

Eleonielle göndermiş "2.Bölüm

Arduenen ve Aredia, Aredia'nın uzun yolu

Aredia ve Arduenen uzun bir geçmişe sahipti. Arduenen her zaman hoş ve gösterişliydi. Açık kahverengi, gür saçları, lacivert, derin gözleriyle o, en güzel rohan kızlarından biriydi. Rohan'da kahverengi saç az bulunduğu için çoğu zaman büyük ilgi görürdü.

Aredia ise sarı, dalgalı saçları ve yeşil gözleriyle kendini "klasik bir rohan kızı" olarak görürdü. Aslında o kadar güzeldi ki... Fakat onun gözleri hep Arduenen' deydi. Ona hayrandı denilebilirdi.

Annesi, Arduenen'in annesiyle şans eseri tanışmıştı, elflerle ilgili konuşarak arkadaşlık geliştirmişlerdi. Kızları bile aynı yaştaydı. Babasına gelince, Arduenen'in babası bir ork tarafından nedensiz öldürülmüştü.

Arduenen yüzünde bir gülümseme taşır, ama içinde, derinlerinde Aredia'ya karşı bir kıskançlık yattığından, ona hep "yanlışlıkla oldu" diyerek zarar verirdi. Aredia, henüz küçükken, ona inanırdı. Çünkü Arduenen'e hayrandı. Ama büyüdükçe işi zorlaştı. Arduenen'in kötü olduğunu anlamış, ona hayretle dolu bir tiksinti beslemeye başlamıştı. Çevresindekiler, bu tiksinmeyi kıskançlık larak algılıyordu. Ama en zor olanı annesiyle ilişkisiydi, çünkü annesi Arduenen'e hayrandı, ve Aredia'nın ona kızmasını engelliyordu. Bu hayat tarzı Aredia'ya fazla geldi ve işte o gün evden uzaklaştı.

***

Aredia ertesi gün uyandığında nerede olduğunu anlayamadı, sonra önceki gece olanlar hatırına geldi hemen. Biraz toparlandı. Şimdi ne olacaktı? Nerede olduğu ya da nereye gittiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Ona hiç harita göstermemiştilerdi ki... "Erkek çocuğu değil ne de olsa, bir gün gitmez, kaybolmaz; ona harita verip tanıtmaya gerek yok" diye düşünmüşlerdi. Aredia artık anlayabiliyordu bunu, ne de olsa artık 15' ine basmıştı. Aslında çevreden ya da kulaktan duyduğu kadarıyla Rohan, Gondor'a, Fangorn'a açılan kapılara sahipti ve Fangorn'u geçince efsanevi Elf ormanı Lorien biraz uzaktaydı.

Fangorn, diye düşündü Aredia. Herkes oradan korkuyla bahsederdi ailesinde. Ablası Gondorlu bir adamla evlenip Gondor'a yerleşmeden önce, Aredia'ya "Bir gün gelir evden uzakta kalmak isteyip, nerede olduğunu bilemezsen, Fangorn'a gir. Orman iyi huyludur, tabi ateş yakmazsan." demişti. Ailesi ile ablası Biona'yı hemen susturmuşlardı, çünkü Aredia'ya şaka yaptığını düşünüyorlardı. Ama ablası da Aredia kadar iyi huyluydu, o da ailesinden çekmişti arkadaşından dolayı. Onların ailesi sadece yabancılara düşkündü, o kadar. Biona ayrıca ona küçükken bir zamanlar bir taş vermişti; bu taş bir yöne bakınca açık mavi, bir yöne bakınca parlak yeşil oluyordu. Yön bulmak için, demişti ablası; doğu maviyi, batı yeşili gösterirdi.

Aredia o taşı çıkardı. Kuzeye gitmeye karar verdi, doğru yolu mu seçmişti acaba? Fangorn'u bulmaya çalışacaktı, ama başarabilecek miydi? Aredia'nın aklına takılan sorular bunlardı, ama ormanın çevresinde tehlikeler bulunabileceği olasılığını hiç düşünmüyordu."