Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
Hikayeler: masal henüz bitmiyor...
Yayınlanma tarihi Haziran 30, 2003 - 10:32:02 Gönderen ringmaster |
|
elghorn göndermiş "Gongun çalışıyla prens kendine gelmiş. Eve gitmeliyim demiş. Sonra içinde tuhaf bir huzursuzlukla kızı yalnız bırakıp saraya dönmüş. Onun gidişiyle içinde bir şeyler kopmuş kızın. Ağlamış uzun uzun. Kendine geldiğinde ilk defa yalnız kaldığını görmüş. Ne atı varmış yanında, ne koyunu, ne de tavşanı. Huzursuz tuhaf bir uykuya dalmış. Rüyasında hiç görmediği güzellikte bir vadide açmış gözlerini. Ayaklarının altında pembesiyle moruyla alıyla mavisiyle çiçekler mahzun uzanıyormuş. Etrafa yaydıkları kokuda bir hüzün var gibi gelmiş kıza. Sanki bir
ağıt yakıyormuş çiçekler. Yavaşça ilerlemiş. Sakin mırıltısız akan derenin kenarında durmuş yeniden. Etrafına daha bir dikkatle bakmış. İri beyaz çiçekli ağaçların etrafını kuşatmış olduğunu ayrımsamış. Dere o ağaçların oluşturduğu boşlukta sonsuzluğa akar gibiymiş. Neden buradayım diye geçirmiş içinden. Biraz düşünmüş, ağaçların arasına girmektense dereyi takip etmeye karar vermiş. Yürümüş yürümüş. Manzara hiç değişmiyor, kız ise gitgide yoruluyormuş. Sonunda uzakta çok uzakta bir parıltı görmüş. Hızla devam etmiş yoluna yorgunluktan tökezleyene kadar. O ilerliyor parıltı uzaklaşıyormuş. Sonra durmuş ağlamaya başlamış ve ağlaya ağlaya uyuya kalmış. Uyandığında evindeymiş. Sabah öğleye doğru hızla yol alırken kalkmış yataktan. İçinde hedefine ulaşamamış olmanın o rahatsız eden sıkıntısı ile. Sonra aklı rüyasından gerçek hayata doğru kaymış. Şaşırmış. Nasıl geldim buraya? Öyle ya yatağında değil bahçede uyumuştum...
- Anneanne
- Efendim
- Bu masal hiç çocukken anlattıklarına benzemiyor.
- Biliyorum.
- Ve hiç böyle bir sesle konuştuğunu duymamıştım.
- Biliyorum.
- Anneanne?
- Dinle...
- kalkmış. Ev boşmuş kapı kilitli... sonra bir farklılık sezmiş. Evde bir farklılık, ama her şey aynı demiş içinden ne değişmiş olabilir ki. Odaları tek tek gezmiş. Bir farklılık bulamamış. Aklına birden bire çatı katı gelmiş. Basamakları tırmandıkça kalbi deli gibi çarpmaya kapıyı açmış...HİÇ BİR ŞEY YOK...
Aşağı inmiş tekrar. Yıllar yılı kapalı duran bir oda varmış arkada, aklına gelince oraya yönelmiş. Kapıyı yavaşça aralamış. Gözüne ilk takılan örümcek ağları olmuş.. Karanlıkta parlayan bir yığın. bir sürü örümcek ağı. İçerisi karanlıkmış çok karanlık. Odadan bir mum alıp gelmiş. Önce mumu uzatmış, girmeden önce ufak bir kontrol için.
Biraz önce yığınlarca orda duran örümcek ağlarının artık orada olmadığını görünce, korkudan elindeki mumu düşürmüş. Ne yapacağını bilemeden öylece kalakalmış. Mum söndüğü halde içerde puslu bir ışık varmış. Bir ses içinden devamlı korkma diyormuş. korkma!
Işığa doğru yürüdükçe orada bir ayna olduğunu görmüş. Bir iki adım daha ilerlemiş. Aynada yansıyan suretine bakmış. O güne kadar aynaya defalarca baktığı halde, karşısındakini ilk kez görüyormuşçasına bir his doğmuş içine. Hissettiği tedirginlik gittikçe büyümüş, büyümüş. En sonunda sen kimsin olarak dökülmüş dudaklarından. O sırada aynada ki görüntü değişmeye başlamış. Bir teras belirmiş aynada. 4 koltuk ve 4 koltukta oturan 4 genç kadın. Hepsi beyaz elbiseler içinde, hepsi sarışın başlarında ortasına tek bir incinin oturtulduğu taçlar taşıyan, 4 beyaz koltukta 4 kadın. Sonra kadınlardan biri başını çevirmiş kıza. Kadının gözlerinde ki hüzün yüreğine dolmuş kızın. Git!, demiş kadın. Kız korkuyla gerilemiş. git, Elisa, git, kaç kaybol, ne yaparsan yap ama sadece git!
O sırada ayağı takılmış kızın ve düşmüş. Sonra... sonra karanlık.
Gözlerini açmış yine o vadide bulmuş kendini. Uyuya kaldığı yerde yatmaktaymış. Yalnız parıltı daha yakınmış sanki. Kalkmış, yeniden yürümeye başlamış. Hızla yürümüş, koşmuş. Artık daha yakınmış ve açıkça bir eve yürüdüğünü görüyormuş. Yaklaştıkça parıltının da sebebini anlamış... . evin hiç duvarı yokmuş, daha doğrusu, neredeyse bütün duvarları camdanmış. Bir kapı ilişmiş gözüne. Halbuki ne çit varmış ne de duvar. Yine de tek girişin orası olduğunu anlamış. Kapıya elini uzatmış, kendiliğinden açılmış kapı. İçeri girmiş, ürkek adımlarla. Derenin birkaç metre ileride bir göle aktığını görmüş. Bol miktarda su olmasına karşın hiç ağaç, hiç çiçek, hiç bitki yokmuş. Sanki her şey taştan diye geçirmiş içinden. Toprak yerine mermer çim yerine çakıllar varmış aralarda çiçek şekli verilmiş türlü renkte taşlar ... Bütün bu tezatlığa rağmen etrafın ne kadar güzel olduğunu düşünüyormuş. Düşüncelerini çevresinden yürüdüğü yola çevirmiş zorlukla. Önünde bir tepe varmış, yol bu tepenin etrafından sert bir kavisle evin arkasından dolanıyor, sonra evin önünde bitiyormuş. Adımlarını sıklaştırmış. Tepeyi geçer geçmez olduğu yerde kalakalmış. Önünde aynada gördüğü o teras duruyormuş. Aynada gördüğü kadınlardan hiç biri yokmuş terasta, ilerlemiş. Terasta 4 değil 5 koltuk varmış. Ve koltukların baktığı yönde bir ayna. Aynaya bakınca korkuyla karışık bir hisse kapılmış ve anlamış nasıl olup da orda olduğunu anladıklarını. Aynada puslu karanlık, açık kapı yerde yatan ... hoş geldin..., Elisa kız dönmüş. Kadının gözleri gözlerine değmiş. merhaba ben de seni bekliyordum demiş kadın. Kız siz kimsiniz? diye soracak olmuş ama kadın ufak bir el hareketiyle susmasını istemiş. Sonra O na aynayı göstermiş. Bak demiş. Merak ettiğin bütün soruların cevapları orada ama aynada bir şey görünmüyormuş. Zifiri bir karanlık sonra yavaş yavaş bir görüntü gelmeye başlamış. Hayatını sürdürdüğü ev kapıda çiçekleri görmüş önce. Sonra görüntü uzaklara kaymış. Oraya doğru gelmekte olan prens görünmüş yolun ötesinde. sen o nun için buradasın, Elisa, O nun için.
Kadına dönmüş, nasıl demiş niye. Kadın ellerini uzatmış, yanaklarına dokunmuş. Kız içine dolan tuhaf huzurun etkisiyle yaslanmış O na. bana neden Elisa diyorsun demiş kadına çünkü senin adın bu. Doğduğunda sana verilen isim buydu, prenses.sonra kızı kendinden uzaklaştırmış. Şimdi demiş bana söz vermelisin. ne sözü? ne olursa olsun bir daha o aynaya bir daha bakmayacaksın, buraya gelmeyi bırak burayı düşlemeyeceksin bile. Seni bu lanetten uzak tutmak için elimizden geleni yaptık bundan sonrası senin işin
"
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Re: masal henüz bitmiyor... (Puan: 1) Gönderen s_manwe (s_manwe@yahoo.com) Tarih: Temmuz 08, 2003 - 17:05:20 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | güzeel.
bak şimdi birşeyler değişmeye başladı yazın hakkındaki görüşlerimde...
artık kabul etmeliyimki gerçekten meraklandırdın beni...
bu sonuncusumu..
yoksa devamını yazdınmı..
şimdi gitmem gerekiyor..
ama devamını yazdıysan okuyacağımdan emin olabilirsin..
hoşçakal.. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: masal henüz bitmiyor... (Puan: 1) Gönderen elghorn Tarih: Temmuz 09, 2003 - 18:58:08 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | devamını yazdım umarım begenirsiniz. açıkçası bu yıllar önce kuzenimle birbirimize anlatarak geliştirdiğimiz (anlatabildim mi) bir hikayeden alıntı. yani, yazmadığımız için aklımda sadece ana konu kalmıştı. yazdıklarımız yaş itibariyle genelde o güzelim türk filmlerine taş çıkartacak türden aşk romanlarıydı. ama görmeniz lazım.... çok gülersiniz. keşke bilg,sayarda kayıtlı olsada birini sizlere okuutsam. bunca savaş ve arayış içerisinde ii bir mola olurdu :P
|
]
|