Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
LOTR: Hallaç
Yayınlanma tarihi Eylül 23, 2002 - 14:56:21 Gönderen ringmaster |
|
Hallac göndermiş "Yürüyordu... yavaş yavaş; nereye ve niçin gittiğini bilmiyordu.. Onu bulamalısın demişti içindeki ses; o neydi bilmiyordu. Asıl bulması gereken de o nun ne olduğuydu belki de! Yavaş yavaş yürüyordu.. Bir iç geçirdi, biraz tütün belki de yardımcı olurdu onu bulmaya; biraz çekti, rahatladı, arkasına baktı.. yılların yorgunluğu; yolculuğun izleri hepsi, hepsi arkasındaydı. Sahi ne kadardır yürüyordu? Düşündü.. en son saydığında 4 yıl olmuştu.. Vazgeçmişti ne zamandır. Saymıyordu.
Rüzgar batıdan esiyordu.. Tan vakti yaklaşıyor, ama o hâlâ yürüyordu. Birkaç gündür uyumamıştı besbelli.. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.. Uykudan mı yorgunluktan mı bilinmez. Ya hüzünse.. Her neyse; yoluna devam etmeliydi aksi halde hepsi ölecekti, hemen hepsi... Geriye bir tek Kısan kalacaktı.. Kısanı seviyordu. Yine de onu bulması gerekliydi..
En son bir köyün yanından geçmişti. İki muhafızla karşılaşmış, ikisini de öldürmüştü. Oldukça ölümcül bir kılıç yarası karşılığında... Köyde birkaç gün handa yatmış, olağan üstü güçleri sayesinde tekrar iyileşmeyi başarmıştı.. ve sonra aylardır kimseyi görmedi; ne bir insan ne bir hayvan.. Kuru bok kalıntıları vardı sadece... ne de özlemişti biriyle karşılaşmayı...
Issız bir köyde doğan, ancak bir arif tarafından yetiştirilen; olağan üstü yeteneklerinin farkına varılınca arif ünvanı verilen sıradan bir yaratıktı aslında... Kainat üzerindeki en küçük yaşta arif olma özelliği bu sıradanlığı geri plana atıyordu gerçi... Sürekli zihinsel ve psikolojik alanda eğitim alma başarısını da göstermesi de kayda değer bir özellikti. Karşısındakinin düşüncelerini çok rahat anlayabiliyor, ona istediği emirleri verebiliyordu... Ancak en önemlisi ölümsüzlük özeliğini taşıyordu; onu bulmak kaydıyla... Tamam bu yaşta ariflerin en ulusuydu; ancak haksızlık değil miydi yirmi üç yaşındaki bir adama bu yükü vermek... Ne fayda! Hâlâ yürüyordu!
Çok uzaklardan bir at sesi duydu... Bütün dikkatini o yana verdi; anladı ki birkaç atlı kendisine doğru rüzgar yönünde yaklaşıyor. Kılıçını çekerek doğruldu. Kimsiniz? Ses öyle bir yankılandı ki. Kulağı rahatsız oldu. Cevap çok geçmeden geldi. Arkonası arıyoruz. Sen misin? Çok şaşırdı. Arkonas onun ilk ismiydi. Arifler tarafından el konunca ismi Ertwing olarak değiştirilmişti.
-Bu ismi nereden biliyorsunuz? Evet o benim.
-Biz kuzey kraliyet divanından geliyoruz. Sizin eski barış yolu üzerinde olduğunu öğrendik. Sizi bir süreliğine misafir kabul edeceğiz!
-O zaman doğu yolunu kaçırmış olmalıyım. Heyhat, sizinle gelmekten başka çarem yok.
Gelen atlardan biri boştu. Ona bindi, dört nala sürdüler atlarını. Ama o her zaman ki hünerini gösteriyor, aradaki farkı sonuna kadar açıyordu. Öyle ki Yüce Divan Kulesine ulaştığında onları bir süre beklemek zorunda kaldı. Atlılar gelince yavaşça atından indi ve Divana çıktı. Kendisini Kuzey Şövalyeleri eski adıyla Büyük Kule Muhafızları- , birkaç yaşlı arif ve Batı Kalesi Büyücüler Kralı Lkenh karşıladı.
Burada bazı kavramları açıklamakta yarar var. İnsanlar ilk olarak Büyük Kuleyi kurdular. Doğu yakası hariç bütün topraklara hükmediyordu; Doğu Muhafız Ordusu ortaya çıkıncaya kadar... Bütün Kuzeyi katletti Muhafız Ordusu... Ancak güneyde Lkenh onları durdurdu. Savaşlar yıllarca sürdü. Büyük Kule ikiye bölündü. Kuzey Kraliyet Divanı ve Güney Kraliyet Divanı... Kuzeydeki çok gizli bir yerdeydi. Muhafız Komutanı Opru yüzyıllar boyu Kuzeydeki Divanın yerini aradı ama bulamadı. Bu sırada birkaç büyücü toplandı ve daha önce Büyük Kule, sonra da Güney Kraliyet Divanına bağlılık yemini etmelerine rağmen, bağımsızlıklarını ilan ederek Lkenhin başkanlığında- Batı Kalesini kurdu... Ertwing, Güney Kraliyet Divanının lideri ve Kainat Yücesidir. Ertwing, Muhafız Ordusunun Büyük Kuleden Büyük Kule Kuzeydeydi- çaldığı şeyi bulup geri almak için yola çıktı. Eğer o da başaramazsa insan nesli tükenecek, geriye büyücüler,muhafızlar ve Büyük Kulenin Son Kralının kızı Kısan kalacaktı. İşin ilginci bulması gereken şeyi bir tek Kısan biliyordu. Ancak onun ismini ağzına almak Kısanın ölümüne neden olacak laneti taşıyordu...
Devamı bir ay sonra; Hallaç...
"
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
|