Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
berenestel göndermiş "
Burak Ali Doğu isimli bir araştırmacı tarafından yazılmış güzel bir YE çözümlemesi.Mevzuların hepsi forumlarda ya da özel sohbetlerde defalarca tartıştığımız ve konuştuğumuz şeyler. Ama öyle ince noktalara dikkat çekmiş ki yazar, sizinle paylaşmadan içim rahat etmedi. Yazının orijinal hali bu sitede dileyen oradan da görebilir.
IŞIK yeniden gelecek.
http://www.derinboyut.org/autohtml.php?op=modload&name=ozeldosya_ye_neyianlatiyor.htm&file=index
"Gerek Yüzüklerin Efendisi kitabı gerekse filmi hakkında bir çok şey yazılıp çizildi. Öte yandan bu konuda Yazar Burada Ne Demek İstiyor ? başlıklı bir tartışma açılmadı. Belki de filmin büyülü atmosferinden veya Tolkienin sizi sarıp bırakmayan anlatımından olsa gerek, hiç birimiz neden dokuz yüzük ? Neden iki kule ? Shire neresi ? Diye kendi kendimize sorarak bu ve benzeri bir çok konuyu sorgulamadık. Ben bu konuların bir nebze olsun açıklanmasının, yazarın daha iyi anlaşılması açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu soruları yanıtlayabilmek için Tolkieni herkes tarafından bilinen bilimsel özgeçmişinden daha derinlemesine tanımak gerekir.
John Ronald Ruel Tolkien (1892-1973):
Banka memuru olan ve terfi amacıyla Güney Afrikaya giden babası Arthur Reuel Tolkienin, Mabel Suffield ile karşılaşması sonucu 3 Temmuz 1892 Bloemfontein, Güney Afrikada doğmuştur. J.R.R. Tolkien, 1896 yılında babası ölene dek bu kıtada yaşamış, daha sonra annesi ve küçük kardeşi Hilary ile Batı Midlandsa (Middle Orta ?) dönmüştür.
Yazarın Güney Afrika anıları az olmakla birlikte, ileride yazılarına ilham kaynağı olacak büyük ve kıllı bir örümcekle olan karşılaşmasının kendisini nasıl korkuttuğunu hatırlayacak kadar keskindir (Shelob ?). Bundan sonra yazarın hayatı, Birminghamın endüstriyel yaşantısıyla, son derece kırsal bir kesim olan Sarehole (Shire ?) arasında geçmiştir.
Yukarıdaki resimde Sarehole ile Shire arasındaki muazzam benzerliğin farkına varabilirsiniz. Bu noktada belirtmek gerekir ki, Shire aslında Mozambik dilinde nehir anlamına gelmektedir ve Shéra kelimesinden türemiştir. Shire aynı zamanda Güney Doğ Afrikadaki Malawinin güneyine düşen Nyasa Gölünün güneyinden akan 400 km uzunluğundaki nehrin de adıdır. Yukarı Shireda pamuk yetiştirilir.
King Edwardsda okuyan yazar ve ailesi bu dönemde Kings Heathe yerleşmişlerdir. Artık evlerinin arkasından tren yolunun ve üzerlerinde "Nantyglo","Penrhiwceiber", "Senghenydd" (Bahis konusu isimlerle kitaptaki diller arasında dialektik açıdan benzerlik dikkat çekicidir) adlı varış noktalarının yazılı olduğu kömür kamyonlarının geçtiği bir yerde oturmaktadırlar. Bu sıralarda Tolkien okulda bir çok arkadaş edinmiş Latince, Yunanca ve İngilizce eğitimi sayesinde dile olan hakimiyetini yeteneği ile birleştirerek eğlence olsun diye yeni lisanlar üretmeye başlamıştır. Okul yılarının sonlarına doğru artık arkadaşlarıyla düzenli olarak "T.C.B.S."de (yani Tea Club, Barrovian Society, daha sonra bu buluşma yerinin adı Barrow Stores olacaktır) buluşmaktadırlar. Okul bittikten sonra 1911de Exeter Kolejine giden Tolkien, burada Klasikler, Eski İngilizce, Germen dilleri ve Fince üzerinde 1913 yılına kadar çalışmıştır. Bu sırada Crist of Cynewulf (Cynewulfun Çilesi) adlı eski bir Anglo-Sakson şiiri onu son derece etkilemiş ve bölümünü edebiyata çevirmesine sebep olmuştur. Şiir şudur:
Eálá Earendel engla beorhtast
Ofer middangeard monnum sended
Çok yaşa Earendel, Orta Dünyanın üzerinden gönderilen, meleklerin en parlağı.
Eski dilde orta dünya aslında cennet ve cehennemin ortasında duran bildiğimiz dünyanın kendisidir. Zaten Tolkien her zaman Orta Dünyanın aslında dünyamız olduğunu ve kendisinin de bir yazardan ziyade, eski olayları, yazıları çeviren bir tercüman olduğunu belirtmiştir.
Derken savaş patlak verir. O dönemde yaşayan bir çok kişinin aksine Tolkien, I. Dünya Savaşına hemen katılmamıştır. Bunun yerine Oxforda eğitimine geri dönmüştür. Bu dönemde şiirsel denemelerde bulunmuş ve kendi türettiği diller üzerinde çalışmıştır. Daha sonra orduya katılan Tolkien, askerliğini çoğunlukla İngilterede geçirmiş, 1916da karısı Edith ile evlenmiştir. Hayat bundan sonra biraz farklılık arz etmektedir. Batı sınırında aktif göreve gönderilen Tolkien, bir kaç ay sonra tifo benzeri bir hastalık nedeniyle İngiltereye geri gönderilmiştir. Savaş Sonrası karısıyla birlikte Staffordshire - Great Haywoodda yaşamaya başlamıştır.
Öte yandan T.C.B.S.den tüm arkadaşları savaşta ölmüştür. Atık, gerek arkadaşlarının hatıraları gerekse kendi yaşadığı savaş deneyimleri yavaş yavaş hikayelerini oluşturmaya başlamıştır.
1920de Leeds Üniversitesinde eğitim görevlisi olmuştur. Burada E.V. Gordon ile birlikte Yeşil Şövalye ve Sir Gawain adlı kitabın editörlüğünü yapmışlar ve Elfçenin oluşmasına büyük katkıda bulunacak olan Viking Kulübünün kurulmasına önayak olmuştur. Klüp bünyesinde eski İskandinav dilleri üzerinde çalışmalarda bulunmuşlardır. Teklif üzerine Oxforda profesör olarak geri dönen Tolkienin sosyal hayatı, akademik hayatının aksine son derece çarpıcı hale gelmiştir. Inkling ( halfling buçukluk ?) (Ink Mürekkep demektir) adı verilen Oxfordlulardan oluşan bir arkadaşlık grubu kurmuş, C. S. Lewis dahil pek çok yazar arkadaş edinmiştir. Bu sırada Tolkien dilini ve kurgusunu geliştirmekte, çocuklarına her gece türlü hikayeler anlatmaktadır.
Derken bir gün, okulda yaptığı sınavın sonuçlarını okurken, öğrencilerden birinin bomboş bıraktığı bir cevap kağıdının üzerine, ne tür bir ilhamla olduğu bilinmez, Toprağın içinde bir delikte bir hobbit yaşardı cümlesini yazıverir.
Kimdir bu hobbit ? Yazarın nereden aklına gelivermiştir ? Bunun için biraz daha geçmişe ve Tolkien ilk yazarlık denemesi olan Mr. Bliss adlı çocuk kitabını incelemek gerekir. Bu kitap resimli bir çocuk kitabı olup, uzun şapka(Gandalfın şapkası ?) takmaktan hoşlanan bir adamla bahçede yaşayan uzun boyunlu bir tavşanın (Tavşan İngilizce rabbitdemektir - hobbit?) komik hikayesini anlatmaktadır. Hikayede bu tavşana Girabbit denmekte olup, zürafa tavşan karşımı bir yaratıktır (Giraffe + Rabbit = Girabbit, Zürafa + Tavşan = Zütavşan). Bilindiği gibi tavşanlar deliklerde yaşarlar ve hikayenin sonunda Mr. Bliss, doğayı bozan her türlü mekanik şeyden nefret eder.
Bu noktada hobbitlerin uzun ayaklı olduklarını ve her ne kadar konforlu olsa da - delik şeklindeki evlerde yaşadıklarını belirtmek gerekir (Delik İngilizce Hole demektir, Hole + Rabbit = Hobbit). Hobbit kelimesini oluşturan etmenlerin irdelenmesi sırasında kimileri Hobby kelimesinin, kimileri Homo (İngilizce insan demektir), kimileri ise sınav kağıdında ismi yazılı olan öğrencinin etkili olduğunu ileri sürse de bu konuda Tolkien dahil kimse net bir fikir belirtmemiştir. Dil bilimciler konuyu daha da ileri götürerek hobbit kelimesinin kökenlerine inmeye çalışmışlardır.
Öte yandan, dile son derece hakim olan cellar door (kiler kapısı) tamlamasından Selador kelimesini türetip hemen burayla ilgili şeyleri kafasında canlandırabilen Tolkien, hobbit kelimesinin nasıl oluştuğundan ziyade bu yaratığın nasıl bir şey olduğu konusunda düşünceler içerisine girmiştir.
Sonuç olarak 1937 yılında basılan Hobbit, o günden itibaren ciddi beğeniler toplamış ve Hobbitin başarısı, benzeri materyallerin yazımı konusunda yazarı motive etmiştir. Bununla birlikte Silmarillionın basıma değer görülmemesi şevkini kırsa da Hobbitin devamının yazılması konusundaki ısrarlar yazarı bu yöne itmiştir. Öte yandan yeni Hobbit çok geçmeden bambaşka bir şeye, çocuk kitabından öte bir esere Yüzüklerin Efendisine dönüşmüştür.
Kitapta bilinmeyen anlaşılmayan daha önce hiç işlenmeyen veya görülmeyen öğeler bulunmaktadır. Bu noktaya kadar Tolkienin kitabı kaleme alırken kendi düşüncelerini, görüşlerini fikirlerini, duygularını, yaşadığı yerleri ve ortamları eserine yansıttığını görmekteyiz. Kitabı biraz daha incelersek karşımıza çıkan değişik öğelerin de bu şekilde betimlenebileceği düşünülmektedir. Tıpkı İki Kulenin aslında Birmingham Üniversitesinin bir noktadan görüntüsü olduğu gibi.
Bunların yanı sıra, bir başka görüş daha vardır ki o da İki Kulenin aslında Sareholeda olduğu görüşüdür. Aşağıda gerçekten iki ayrı kulenin birleşmesi gibi görünen Ladywooddaki Perrots Folly adlı su kulesinin resmi bulunmaktadır. Aslında İki kule bu ikisidir. Zira Üniversitenin ardında Perrots Folly görülebilmektedir.
Yazarın Birminghamda kaldıkları evin yakınındaki Moseley Bataklığı ise birçok açıdan Yaşlı Ormana benzemektedir. Gerek renkler, gerek doğal güzellikler, o kadar ürkütücü olmasa da benzerlik aşikardır. Tüm ormanlar elbette bir şekilde birbirlerine benzemektedir. Öte yandan resimler daha çok şeyi anlatabilmektedir.
Sareholeun doğal yapısı incelendiğinde ise, Shireda olduğu gibi son derece temiz, doğayla iç içee bir kasabayla karşılaşılır. Hatta yolları dahi arkasından hobbit çocukların koşuşturduğu Gandalfın arabasının geçtiği patikalara benzemektedir.
Bu noktada Bagendin aslında Tolkienin halasının değirmeninin ismi olduğunu da hatırlatmakta fayda görüyorum. Aşağıda halasının değirmeninin ve tarlasının bir görüntüsü yer alıyor. Buradaki ağaçların ve Moseley Bataklığındaki ağaçların Entlere benzerliği ise şaşırtıcı.
Tolkienin pipoya olan merakıyla hobbitlerin merakı, Sarehole köyü ile Shirein benzerliği ve Eowyn ile Faramir arasındaki ilişkinin, Tolkien ile karısı Edith arasındaki ilişkiye benzerliği gibi bir çok öğe, yazarın yaşantısını yazdığı esere ne kadar dercettiğini göstermektedir.
Yazar daha da ileri giderek bir ifadesinde aslında kendisinin de bir hobbit olduğunu belirtmiş, pipo içmekten, doğadan ve doğal güzelliklerden hoşlandığını, evden asla çıkmak istemediğini ve kendi halinde biri olduğunu söylemiştir.
Aslında hobbit evleri de Shireın doğal güzelliklerinde olduğu gibi, Sareholeda bulunan bir çok değirmen evine benzemektedir. Hatta hemen hemen birbirlerinin aynısıdır. Bilbonun evi ve hatta evinin kapısı Sarehole Değimenevlerini ne kadar dandırmaktadır.
Tolkienin yaşadığı olaylar, karşılaştığı kişiler, hayalleri, fikirleri kitaba o kadar sirayet etmiştir ki bu benzerliği anlayabilmek için çok uğraşmak gerekmez. Hatta Tolkien bazı kişi ve hadiselerle ilgili karakter isimlerini fazla değiştirmeden kitabına koymaktan çekinmemiştir. Aşağıda, Tolkienin Sareholedaki komşusu Samson Gamgeenin bir fotoğrafı bulunmaktadır
Bu noktaya kadar genel olarak kitabın nasıl şekillendiğini, eserin nasıl savaş ve endüstri karşıtı bir yapıya sahip olduğunu ve buna etki eden faktörler ele alınmıştır. Bununla birlikte koyu bir katolik olan Tolkienin eserinde çok sayıda hıristiyan öğelerinin bulunduğunu iddia edenler de bulunmaktadır.
Bilindiği üzere üçleme iyi ve kötünün savaşını konu almaktadır. İyi karakterlerin sahip olduğu dürüstlük sadakat vs gibi değerlerin hıristiyan değerleri olduğu iler sürülse de bu değerler hemen hemen tüm dinler tarafından sahiplenilmekte ve yüceltilmektedir. Ayrıca, Yüzüklerin Efendisi ifadesi hiç de hıristiyan bir ifade değildir.
Bunların haricinde bilindiği gibi insan görmek istediği şeyleri görebilmektedir. Bu nedenle uğraşıldığı takdirde hıristiyan, hindu, müslüman ve yahudi öğeleri kitaptan çıkartılbilir ancak, bunların doğrulu tartışmaya açıktır. Öte yandan kitapta Tanrı benzeri tek figür herşeyi gören gözü ile Saurondur. Sauronun da koyu katolik olan Tolkienin Tanri betimlemesi olamayacağı aşikardır. Dolayısıyla kitabın tamamında dini çağrışımlar yapacak bir sembol bulunmamaktadır. Ancak şiddet muazzam bir şekilde işlenmektedir. Şiddet hiçbir dinde yer bulmamıştır.
Dini çağrışımların bulunmadığını düşünmekle birlikte, kitabn ciddi derecede II. Dünya Savaşını konu aldığı görüşü hakimdir. Her iki unsurda da (kitapta geçenler ve tarihte yaşananlar) hem kötüyle savaş vardır hem de evrensel anlamda kötülükle bir savaş vardır. Her iki olayda da barış için savaş mantığı hakimdir, her ikisinde de kötülük yok edilmeye çalışılmıştır.
Bu hususları birkaç adım ileri götürüp Sauronun Hitler olduğu, Shire ve ortamının batılı demokrasileri temsil ettiği konusunda görüş bildirenler olduğu gibi, cücelerin anarşist ruhunu, yüzüğü alıp iyilik için kullanabileceğine inanan Boromirin devletçi sosyalistleri temsil ettiğine de inanlar vardır. Ancak bence bu düşünceler eseri gereğinden fazla zorlamaktadır. Bunun doğru olduğunu varsayarsak; Sauron Hitler, Orklar Alman orduları olacaktır. O halde kitabın 4. bölümü yazılmış olsaydı, (ki yazılabilirdi) kitaptaki ortamın, 1950li yıllarda geçen olaylarla benzerlik arz etmesi gerekirdi. Bu dönem soğuk savaş dönemidir. O halde 4. kitapta cücelerle hobbitlerin nasıl birbirlerine bıçak bilediklerini, Almanya ve Japonya ile Amerikanın yakınlaşmalarını temsilen Orklarla insanların veya Nagzullerin son derece dostane bir şekilde yaşadıklarını görmemiz gerekirdi. Belirtilen hususların hiçbir şekilde Yüzüklerin Efendisi Serisinin devamını oluşturamayacağı aşikardır.
Bir başka görüşte ise cücelerin, altına olan düşkünlükleri ve el becerilerinin yanı sıra kendilerini izole etmleri açısından yahudileri temsil ettikleri iddia edilmektedir.
Öte yandan, Yüzüklerin Efendisi üçlemesi aslında Nazilerin gözünden dünyaya bakışı ifade edebilir. Zira bilindiği gibi kitapta ırklar kesin şekillerde birbirinden ayrılmıştır. Nazilerin aşağı ırkları böcek gibi görmelerine benzer şekilde kitapta da orklar urukhailer diğer ırkları öyle görmektedir. Bu görüş aslında endüstrileşmenin bir sonucu olarak yansıtılmaktadır. Makine, endüstri ve gelişmişlik yok etmek anlamına gelmektedir.
Bunların haricinde eserde başka önemli mesajlar da bulunmaktadır. Yüzüklerin efendisinde, öne çıkan tek bir kahraman bulunmamakta, yani bireyselcilikten ziyade toplu hareket, takım ruhu övülmektedir. Tolkien, gücün ve iktidarın kişiliksiz, cinsiyetsiz veya politika üstü araçlar olduğunu, kimin elindeyse onun amaçlarına hizmet edeceğini çarpıcı bir şekilde savunmaktadır. Yüzüğün yani, güç veya gücü elde etme arzusunun yok edilmesiyle de bu endüstri çöker, herkes mutlu bir şekilde birbiriyle yaşar.
Kitapta yazarın kadınlar hakkındaki görüşlerine de rastlamaktayız, Eowynin kadın kimliğini açıklayarak büyücü kralı - yüzük tayfını yok etmesi, Galadriel ve Arwenin varlıkları ataerkil ve erkek egemen sisteme yöneltilen ciddi eleştirilerdir.
Tolkien eserinde rakamlara sıklıkla yer vermektedir. 1, 3, 7 ve 9 (3 X 3). 3 ve 7 rakamları genelde kutsal öğelerde kullanılır. 9da eklendiğinde bunları Aristo ve Dantenin ebedi şeyler hakkındaki bahislerinde görürüz. Dante ise Tolkienin son derece itibar ettiği bir filozoftur. Dolayısıyla ikisi arasında bir bağ olduğunu düşünmek hata olmaz. Yüzüklerin insanlara, cücelere ve elflere paylaştırılması haricinde bu rakamların kullanıldığı yerler ise şöyledir:
Uzun gemiler ve uzun krallar
Üç kere Üç
Onları yıkılan topraklarından getiren
Akan denizin üzerinden
Yedi yıldız ve yedi taş
Ve bir de beyaz ağaç
Ayrıca, gerek Silmarillionda gerekse Yüzüklerin Efendisinde; 7 erkek ve dişi valar olması, Edainin 3 evinin, 1 beyaz ağacın, Elendilin evinin 7 yıldızının, Yüzük Kardeşliğine ihanet eden kişi sayısının yanı sıra, Galadrielin Gimliye 3 saç vermesi, Andurilin kılıcında 7 yıldız olması, Kardeşliğin kurulduktan 7 gün sonra hareket etmesi, Minas Tirithin yüksekliğinin 700 feet olması, 7.000 kişinin karakapıdan yürüyüşe geçmesi, toplam 3 hobbitin yüzüğü taşıması, Frodo ve Sami 3 kartalın kurtarmaya gelmesi, Frodonun 3 defa yüzüğü parmağına takması ve Frodonun yüzüğü aldığında 33 yaşında olması bu rakalarla karşılaştığımız yerlerden bazılarıdır.
Bu noktada belki de tek hıristiyan faktör ortaya çıkmaktadır. Çünkü Hz. İsa Tolkienin de katıldığı büyük bir inanışa göre 33 yaşında çarmıha gerilmiş ve dünyayı terk etmiştir. Tıpkı Frodonun Shireı terk etmesi gibi. Öte yandan Dantenin cehennemi tanımladığı filozofik betimlemelerde cehennemin 9 katı bulunmaktadır. Bu sayının Yüzük tayflarının sayısıyla eşit olması ilginçtir.
Ancak, bu yüzüklerin neden 9 tanesinin insanlara, 7 tanesinin cücelere ve 3 tanesinin elflere verildiği hala muallaktadır. 7 tanesinin cücelere verilmesi, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını anımsatsa da, 9 yüzük ile Nazi Almanyasının 3. Reichının (üç kere üç) arasındaki rakamsal benzerlik belirgindir. Elflerin konuştukları lisanın İngilizcenin temellerini oluşturan eski İskandinav (İsveç, Norveç ve Finlandiya) dillerinin bir karışımı olduğundan hareketle bu dili konuşanların da 3 bölgeyi, temsil ettiğini, dolaysıyla buraya 3 yüzük göndermenin mantıklı olduğunu düşünebiliriz. Tıpkı, serinin sonunda yardıma gelen kartalların belirgin bir şekilde Amerika'yı temsil ettiğini düşünebileceğimiz gibi.
Sonuç olarak yazarın küçüklük anılarıyla başlayan hayal gücü, yaşadığı çevrenin etkisiyle ve dile olan yatkınlığının yanı sıra aldığı eğitim ile şekillenmiş ve bugün okuduğumuz eser oluşmuştur. Tolkien adım adım, yaşadığı yerleri, gördüğü şeyleri ve her şeyin ötesinde fikirlerini son derece başarılı ve gizli bir şekilde eserine aktarmayı başarmıştır. Yazar, bir çok yerde kitabının aslında hiçbir gizli anlam içermediğini belirtmiş ancak, bazı röportajlarında da dinden, mitolojiden veya başka etmenlerden etkilendiğini de itiraf etmiştir. Bununla birlikte, bu muhteşem eserin sadece yazarın hayat hikayesinden yola çıkılarak yazıldığını söylemek büyük bir haksızlık olacaktır. Zira eser, bir çok hikayeyi, miti ve tarihsel öğeyi de içinde barındırır.
Kaynaklar
Yüzüklerin Efendisi Serisi, Silmarillion, Hobbit
Keith Akers
David Doughan
Michael Skeparnides
Stan Mcdaniel
Humphrey Carpenter, JRR Tolkien, Biografisi, J.R.R. Tolkienin Mektupları
www.tolkiensociety.org
www.theonering.com
www.mythictruth.com
www.tuckborough.net
www.lord-of-the-rings.org
www.windmillworld.com/mills/middleearth.htm
http://home.freeuk.net/webbuk2/tolkien-biography.htm
www.heart-of-england.net" "
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Re:Saçma sapan bir analiz (Puan: 1) Gönderen anorithil Tarih: Ağustos 14, 2005 - 12:14:16 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Bu kadar şizofrence yazılmış bir analiz okumamıştım. Kitapta olan biten her olay, her karakter bir şeye benzetilmeye çalışılmış. Kitabın özü, teması kaybettirilmiş.
Bunun nedenini şöyle açıklıyabilirim.
Bildiğiniz gibi LOTR günümüzde çok popüler bir kitap oldu. Doğal olarak da her popüler şey gibi çeşitli ideolojilerin hedefi oldu. hristiyan alemi bir taraftan, amerikalılar bir taraftan, ırkçılar diğer taraftan kitabı sahiplenmeye çalışıyorlar. Çünkü kitap onların fikirlerine hizmet edince okuyucuların da köleleri olacağına inanıyorlar. Oysa unuttukları çok önemli bir ayrıntı var. Bu kitabın fantikleri bu kitap objektif kaldığı sürece onu sevecekler. Çünkü Tolkien Usta müthiş bir mit yarattı ve onu herkese sundu. Tabii ki yıllarca bu kitabı yazarken etrafında olup bitenden etkilenmiştir. Ancak Kitaptada yazdığı gibi LOTR ilk çıktığında onu çok eleştirmişler ve 50 yıldır da eleştiriliyor. Eleştirenlerin de tek söylediği şey bu hikayenin bir şeyleri temsil ettiğidir.Oysa Tolkien onlara karşı tek bir şey söyledi "Ben alegoriden (Sembolizm) ve onun her çeşidinden nefret ederim". Bu yeterince açık bir söz. Usta kitabında hiç bir şeye çağrışım yapmadığını bas bas bağırıyor. O sadece bir mitoloji uzmanı olarak mitlere aşık ve bu yüzden kendi mitini yaratmak istemiş. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen berenestel Tarih: Ağustos 11, 2005 - 19:43:19 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Olumlu yorumlara teşekkür ederim. Sadece ararken bulduğum bir yazı ama ben yazmak isterdim. Eleştirel yaklaşan arkadaşın da haklılık payı olduğunu belirtirken; bir şeyi anlamak için onun özünü bilmek gerekliliğini ifade etmeden de geçemeyeceğim. Deniz kenarına gelen kişinin ayakları da ıslanır ama içindeki balık kadar bilemez suların gizemini.
Bu araştırma yazısı bana ait değil. Yazan kişi de epey emek vermiş. Ve Tolkien niye yazdı bu eseri? diye merak eden ve sır perdesinin ardındakileri merak edenlere yol göstermeye çalışan bir araştırmacının yazısı o kadar. Her onur eser sahibine aittir. Üretmeden eleştirenleri hatırlamaz tarih. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen tindomerelardel (a.bahar61@mynet.com) Tarih: Ağustos 10, 2005 - 23:42:18 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | artık sıkıldım bu otopsilerden... neden sadece Tolkien'in anlatmak istediklerini bir şekile sokmaya çalışıyoruz? önemli olan ne elf, ne cüce, ne hobbit, ne insan olmak! önemli olan ahlak,erdem,cesaret,yiğitlik,doğru, dürüst olmak.savaşçı isen gerçek bir savaşçı, sevgili isen gerçek bir sevgili, dost isen gerçek bir dost olmak. en ufak bir iyilik için tüm kötülüklere karşı durmak. sabretmek, başımıza gelen kötü şeylerden bile iyi bir şeyler olmasını ümit etmek. bazı şeylerin bizim görüş sahamızın çok ötesinde olduğuna inanmak; artık elimizden geleni yaptıktan sonra gerisini sığındığımız yüce güce emanet etmek. kader!
yani sam gamgee isminin Tolkien'in eski kasabasında olan birinin ismi olması beni ilgilendirmiyor. beni sam gamgee'nin temsil ettiği o ruh ilgilendiriyor.tabii ki mutlaka bir yerlerden esinlenmiştir. tüm efsanelerde veya masallarda cüceler hep madenci olur, ejderhalar hep aç gözlü hazine bekçisi olur, devler,troller her yerde vardır. bunlar sadece bir hikayenin örülmesi için toplanmış parçalar. ama hikaye ne anlatmak istiyor? artık nicel şeyleri bırakalım niteliklere bakalım lütfen! geçen bi kitap okudum zaten gülmekten öldüm. yüzüklerin efendisi ve felsefe...yani bi feministlik mi kalmıştı kitaptan çıkarılan onu da buldular. alem bu insanlar ya! Tolkien ancak bu kadar açık ve yalın anlatabilirdi ama insanlar anlamamak için direniyor..neyse ne herkes anladığıyla kalsın! |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen smeagol91 Tarih: Ağustos 09, 2005 - 14:48:22 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | çok güzel bir yazı. insanların Tolkien ve yüzüklerin efendisi hakkında bilmek istediği herşey çok güzel bir şekilde kaleme alınmış. bu yazı sitede okumaktan keyif aldığım yazıların başında geliyor. bu yazıyı yayımladığın için teşekkürler berenestel... |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen Aldueren (aldueren@yahoo.co.uk) Tarih: Ağustos 10, 2005 - 11:43:35 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Yüzüklerin efendisi hakkında şimdiye dek okuduğum en güzel yazı oldu. Bizimle paylaştığın için teşekkürler |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen tindomerelardel (a.bahar61@mynet.com) Tarih: Ağustos 17, 2005 - 22:39:39 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | sevgili berenestel, işte benim anlatmak istediğim de bu! Bu ve bunun gibi yazılar sadece denizin kenarına ayağını ıslatmaya gelmiş insanların yazıları. Denizin içine girmeye cesaret edemeyen veya girdiğinde bile onu hissedemeyen...Benim anlatmak istediğim de balıkla ilgilendiğim! Elbette kimsenin düşüncesine saygısızlık etmek istemem. Ama üreten insan daha çok ve daha güzel şeyler üretmek istiyorsa daha çok eleştiri duymaya gönüllü olmalı...Dostçakal! |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen arpharazon Tarih: Ağustos 19, 2005 - 02:57:51 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | yazıda "hiçbirimiz neden dokuz yüzük var diye tartışmıyoruz" demiştin. ben bunu daha önce düşündümfakat bulamadım. fakat diğerlerini bulmuştum. cücelere 7 yüzük verildi çünkü seninde bileceğin gibi cüce lerin 7soyu vardı.elflere üç tane çünkü anlamlarından bileceğin gibi hava,su ve ateş yüzükleri bunlar.belki bunları biliyorsundur. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tolkien Üzerine bir çözümleme (Puan: 1) Gönderen linel Tarih: Ağustos 16, 2005 - 11:31:51 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | acaba birileri kitapta kaç defa "elf" sözcüğü geçiyor diye de saymış mıdır? eminim saymıştır...
emeğe saygı duyarım ama boşa harcanmış vakit ve emeğe de acırım. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
|