Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
Elsa_ göndermiş "Elf başını yukarı kaldırdı ve Tuor O nun mavi-gri gözlerinde, Noldor un yüksek halkından olduğunu gösteren Elf parıltısıyla karşılaştı. Yalnız bu bakışlarda, büyüyen bir endişe vardı. Karşısında üzerinde elf işi gibi duran peleriniyle, bir insan duruyordu. Bir süre yüz yüze durup birbirlerini tarttılar. Sonra Elf ayağa kalktı ve Tuor un önünde hafifçe eğildi. Kimsiniz, Lordum diye sordu. Denizin bitmeyen gelgitlerinde çok mu kaldım, toprağa ayak basmayalı çok mu oldu ? Gölge kovuldu mu? Saklı şehir açığa çıktı mı?
Tuor, Hayır diye cevap verdi ve devam etti, gölge uzamakta, saklı olansa saklı kalmaya devam ediyor.
Bunun üzerine Voronwe sessizce Tuor a baktı Öyleyse siz kimsiniz? diye sordu. uzun yıllar oldu halkım burayı terk edeli, ve o zamandan beri bu bölgeye kimse yerleşmedi. Şimdi, şu üzerindeki Elf işi kıyafetlere rağmen onlardan biri olmadığını biliyorum, sonradan gelenlerden olmalısınız.
Öyleyim dedi Tuor. ve Siz de Cirdan ın Limanlarından batıya hareket eden Son gemiden geriye kalan son denizci olmalısınız.
Öyleyim, dedi Elf. Aranwé oğlu Voronwé adım. Lakin O olduğumu nasıl bilebilirsiniz?
Biliyorum, çünkü, Dün Suların Efendisi, Osse nin öfkesinden kurtaracağı Son Denizci yi bana rehberlik yapması için göndereceğini söylemişti.
Duydukları Voronwe yi şaşırttığı kadar korkuttu da. siz, Haşmetli Ulmo ile mi konuştunuz? Yazgınız gerçekten muhteşem olmalı. Peki Efendim, ben size nereye rehberlik edebilirim ki? Siz İnsanların Kralı olmalısınız, ve pek çokları sizin bir emrinizle her istediğinizi yapıyor olmalı
Hayır, esaretten kaçtım ve uzun süre boş topraklarda yalnız yaşadım. Şimdi ise Turgon için yapmam gereken bir vazifem var. Onu nasıl bulabileceğimi biliyor musunuz?
Bu karanlık günlerde, bu topraklarda pek çok esir ve kaçak dolaşmakta, ki hiç biri bu şekilde doğmadı. Zannımca siz bu insanların efendisi olmalısınız, halkınızın en ulusu. Size kapılara kadar eşlik edeceğim, lakin içeri girmek sizin maharetinize kalmış.
Tuor bu sözleri senden kapılara kadar bana rehberlik etmeni istiyorum, daha fazlasını değil diye cevapladı ve devam etti. Ulmo nun isteğini, yazgımı, tamamlamaya çalışacağım, ve eğer Turgon beni reddetmezse vazifem tamamlanmış olacak ve yazgım üstün gelecek. Ben Hurin in akrabalarından Huor oğlu Tuor um ki Turgon bu isimleri unutmuş olamaz. Ulmo nun emriyle Turgon u aramaktayım. Eğer Turgon eskileri unutmuşsa O na Noldor un son umudu, denizden gelecek veya Tehlike yaklaşırken seni Nevrast tan uyarmaya kim gelecekti, hatırla ben Oyum. Bunun için hazırlandım ve buraya gönderildim diyeceğim. Tuor ağzından çıkan bu sözlere inanamadı,. Voronwe ise Ondan daha şaşkındı, döndü ve denize bakarak derin bir iç geçirdi.
Yazık! dedi, keşke hiç dönmeseydim. Ve denizin derinlerinde, bir daha toprağa ayak basarsam, kuzeyin gölgeli topraklarına ya da Cirdan ın limanlarına veya nan-tathren topraklarına yerleşeceğime yemin etseydim. Madem Düşman büyüyor ve İnsanlarıma büyük bir tehlike yaklaşıyor, bende Onların yanında olmalıyım. Sonra Tuor a döndü ve Sana saklı kapılara kadar rehberlik edeceğim.
Ve birlikte yol alacağız dedi Tuor Voronwe ye lakin, üzülme. Kalbim öyle söylüyor ki, yolun gölgenin çok uzağından geçecek ve umutların yeniden denize dönecek.
Bunun üzerine Voronwe, senin de öyle dedi ve, şimdi yola çıkmalı ve acele etmeliyiz.
Tuor evet diye onayladı. peki, nereye kadar bana rehberlik edeceksin, ne kadar? Yabanı nasıl geçeceğimizi planlamayacak mıyız? Yol çok uzunsa kışı nasıl atlatacağız?
Lakin Voronwe bu soruların hiçbirine açık cevaplar vermedi. sen İnsanların gücünü biliyorsun dedi, bense uzun süre açlığa da soğuğa da dayanabilirim. Buzları geçtik biz ve sayısız günler tuzlu çorak denizin üstünde kaldık. Bunları nasıl yapabildiğimizi düşündün mü, hiç? Veya şöyle sorayım, Elf ekmeğini duydun mu hiç? Hala yanımda bir miktar var. Bu yanımızda olduğu sürece ne açlık ne susuzluk çekeriz. Yine de bunu çok zorda kalmadıkça kullanmaz yapabildiğimiz yerde avlanırsak. Çok zorluk çekmeden hedefimize varırız.
belki dedi Tuor. lakin ne avlanmak güvenli ,şu günlerde, ne de av hayvanı bol.
Sonra ikisi birlikte ayrılmak için hazırlıklarını yaptılar. Tuor yanına yayını, oklarını, salonda bulduğu zırh takımını aldı. Voronwe nin ise kısa bir bıçağından başka silahı yoktu
Gün iyice ilerlemeden Turgon un ikametinden ayrıldılar. Voronwe Tuor u Taras ın batı yamaçlarından dolaştırarak burnu aşmalarını sağladı. Önce Nevrasttan Brithombar a giden eski yolu geçtiler. Böylece Beleriand a, Falas ın kuzey taraflarına varmış oldular. Doğuya dönünce Ered Wethrin i gördüler. Burada şafak vaktine kadar dinlendiler. Falathrim, Brithombar ve Eglarestin eski yerleşim bölgeleri uzak olmasına rağmen, bölgeye pek çok Ork yerleşmişti ve her yan Morgoth un casuslarıyla doluydu. Çünkü Morgoth Cirdan ın bu kıyılardan yardıma gelmesinden ve Nargothrondun akıncılarıyla birleşmesinden kOrkuyordu.
Tuor ve Voronwe pelerinlerine sarılmış, tepelerin gölgesinde oturuyorlarken pek çok şeyden bahsettiler. Tuor Elf e Turgon hakkında pek çok soru sordu. Ve Elf bunların pek azını yanıtladı. Ona Balar adasından, Sirion un ağzında ki ülkeden bahsetti.
Şimdi orada pek çok Eldar var. Morgoth un gölgesinden ve savaş kOrkusundan uzakta yaşıyorlar. Buraya gelmek benim insanlarımın seçimim değildi. Bragollach dan ve Angband kuşatmasının kalkmasından sonra Turgon un kalbine bir şüphe düştü. Morgoth un çok daha güçlendiğine dair bir şüphe. O sene halkının bir kısmını gönderdi, kapılardan geçtiler Sirion un ağzına, ve kıyıya indiler. Orada pek çok gemi inşa ettiler. Lakin hiç biri işe yaramadı Balar adasına ancak ulaştılar ve orada Morgoth un uzanabileceğinden uzağa yerleşim yerleri kurdular . Daha uzağa gidemiyorlardı çünkü Noldor gemi yapmakta usta değildi, yaptıkları gemiler Balegaer in dalgalarına uzun süre karşı koyamıyorlardı.
Turgon Falas yağmasını ve gemi yapımcılarının kovuluşunu, Cirdan ın halkından kalanlarla Balar körfezine yerleştiğini duyduğunda, oraya yeni haberciler gönderdi. Bu anılarımın en önemli parçasını oluşturur çünkü o habercilerden biri bendim. Orta Dünya da doğdum. Annem Falaslı Gri Elflerde, Cirdan ın akrabalarından. Annemin akrabalarını görmek istiyordum. Eldar a göre genç sayılırdım. Seçildim ve Cirdan ı bulmak ve O na bir mesaj iletmek üzere görevlendirildim. Mesajların bir kısmı batı nın Lordlarından yardım istemek içindi, ki hepsi kayboldular. Bense yoluma devam ettim. O zamana kadar Orta dünyanın pek azını görmüştüm. Nan-tathren e bahar zamanı vardık. Eğer Sirion un güneyini daha önce görmediysen, buraları gördüğünde büyülenir kalırsın, öyle güzeldir ki baharda. Yazgısı O na ulaşmaya elvermeyenlerin Denize olan özlemini dindirir. Ulmo orada Yavanna ya hizmet etmektedir sanki. Doğa orada yaralı bedenlere, yorulmuş kalplere şifa verir. Bu bölgede Narog, Sirion ile birleşir, birlikte topraklara can verirler. Her yan zambaklarla, türlü çiçeklerle doludur. Alev kırmızıları, altın sarıları, yeşilin her tonunu görmek mümkündür. Hepsinden güzeli, Nan-tathren in söğütleri, rüzgarla birlikte öyle hoş hışırtılar yayar ki, orada dinlendiğim süreçte güzel bir şarkı dinliyormuşum gibi hissettim kendimi. Orada öyle büyülendim ki, denizi unuttum. Gezindim, kah çiçekleri koklayarak, kah kuşların şarkılarını dinleyerek. Orada, tüm akrabalarımdan, Teleri nin gemilerinden veya Noldor un kılıçlarından uzakta, bir ömür geçirebilirdim. Lakin yazgım belki de Suların Efendisi (ki bu topraklar üzerinde güçlüydü) buna izin vermedi.
Böylece bir gün, kendime söğüt dallarından bir sal yapıp, kendimi Sirion a bıraktım. Böylece alındım. Bir gün nehrin ortasında iken, ani bir rüzgara yakalandım ve rüzgar beni söğüt ülkesinden alıp denize ulaştırdı. Böylece Cirdan a gönderilen son mesajcı ulaşmış oldu ve Turgon un ricası üzerine 7 gemi inşa edildi. Sonra bu gemiler teker teker yola çıktılar, bir daha da bu topraklar üzerinde onlardan haber alabilen olmadı.
Denizin o tuz kokan havası içimi yeni bir heyecanla doldurmuştu. Son gemi tamamlandığında onlarla gitmeyi canı gönülden arzuladım. Zira, eğer söylenenler doğru ise batıda ki topraklarda, Nan-tathren den çok daha güzel, hiç bitmeyen bir bahar sürmekteydi. Oraya gitmeliydim. Suda Kuzeyde ki gölge den daha kötü ne olabilirdi ki, Teleri gemilerini hangi su batırabilirdi "
Büyük Deniz kOrkunçtur, Huor oğlu Tuor ve Noldor dan nefret eder, Valar ın laneti için çabalar. Batmaktan çok daha kötüsünü barındırır içinde. Tiksinme , yalnızlık ve çılgınlık
Rüzgar terörü, umudu tüketen gölgelerin sessizliğine karışır. Bu kOrkunç denizde tam 7 yıl dolaştık, güneye ve kuzeye. Ancak batıya değil. Çünkü o yol bizlere kapandı
Sonunda, umutlarımızın tükendiği bir zamanda, yazgımızdan kaçarak uzun süre önce ayrıldığımız bu topraklara doğru döndük. Çok uzaktan Taras dağı nı gördük ve hey! dedim, işte Taras Dağı, işte doğduğum ülkenin toprakları Birden, rüzgar uyandı kara bulutlar üzerimize yıldırımlarını yağdırdı ve dalgalar bizi avladı. Orada çırpınırken büyük bir dalga geldi ve beni aldı. omuzlarında taşır gibi, beni kıyıya taşıdı. Ve işte, gördüğün gibi geriye bir tek ben kaldım. Ölümcül sularda uzun süre yolculuk yaptığım bütün arkadaşlarım gittiler."
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Re: Tuor Ve Voronwe-1 (Puan: 1) Gönderen lady_of_lorien Tarih: Nisan 18, 2005 - 20:42:54 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | bence de çok ama çok güzel olmuş.biraz kıskandım ama neyseeeeeee...:)))) bu arada yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum:))) |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Tuor Ve Voronwe-1 (Puan: 1) Gönderen anaglareb (anaglareb@gmail.com) Tarih: Nisan 18, 2005 - 16:45:55 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) http://www.ardalogy.net | Çok çok güzel elsa yine tebrik ederim! Ancak paragraflar arasında bir enter'lık boşluk olsa daha okunaklı olacaktır kanaatimce, bilgisayarda böyle kalıp halinde dosya okumak zor geliyor bana, bilmem diğer arkadaşlar ne düşünür.
Ellerine sağlık:) |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
|