Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
Anarion göndermiş "
Zaman insandan çok şeyi alır götürürmüş... ve de çok şeyi sunarmış önüne; bakıyorum da bu sitede de çok şey değişiyor zamanla.. Yüzüklerin Efendisi konsepti üzerinde yazılan makaleler yerini hikayelere ya da denemelere bırakıyor.. Sitemizin değerli üyeleri tartışmalarını orta dünya ile sınırlı tutmayıp, kendi öz değerlendirmelerini tüm açılımlarıyla yansıtmaya çalışıyorlar.. Elflerin aslında var olup olmadığı sorgulanıyor.. Hepimiz aslında kendimizden birşeyleri buluyoruz ya da bulmaya çalışıyoruz...
Ancak bazı konulardaki eksikliklerin gün geçtikçe derinleştiğini görmek bunca zamandır bu sitede bir şeyleri paylaşmaya çalışan beni üzüyor.. Kadim dostlarım, o veya bu sebeple siteyle ilişiğini keserken, sevgili iarwain-ben-addar, greenleeves gibi değerli insanlar ellerinden geldiğince bir şeyleri tartışmaya çalışıyorlar. Gelgelelim uslubun seviyeleri bazen öyle bir noktaya düşürüyor ki hayretlerin içinde kalabiliyorsunuz.. Ben bu yazıyı yazarak bazı konulara değinmek istedim.
1- Sevgili EveningMaid, son yorumunda da ima ettiğin üzere ben; umursamaz, ukala ve çok sivridilliyim.. Bu sitede belirttiğim bir çok konu üzerinde geri adım atmışlığım vardır.. Bunu greenleeves sana anlatabilir.. Ancak kendimi hiçbir zaman komik bulmadım. Aksine çoğu zaman ne yazık ki bu sitede komik şeyler ile uğraştığım için kendime kızdım... Bu sözcüğü sarf edilmemiş kabul edeceğim izninle..
Bu site çok değerli bir kurumdur dostlarım, yapılan paylaşımlar tartışmalar... Bunların hepsini arşivden yakalayabilirsin. Site içinde birbirimiz ile ilgili ifadeler mümkün olduğunca saygılı ve ölçülü olmalı, eleştiriler kişiliğe değil ortaya konan düşünceye yöneltilmelidir.. Bu her açıdan güçlü bir iskelet kurmamızı sağlayacak ve ortaya geçen sene sevgili anaglarebin attığı çeviri fikri gibi güzel çalışmaların çıkmasına olanak sağlayacaktır. Hepimiz yüzük kardeşiyiz. Bunu göz önünde bulundurmak hepimizin görevi...
2- Son yorumum ile ilgili sevgili iarwain eleştiri okunu hemen yöneltiyor ve yazımdan bu sitedekileri millet meseleleriyle ilgilenmemekle suçlayabileceğim manasının çıkarılabileceğini belirtiyor. Bu çok yerinde uyarısı için kendisine teşekkür ediyorum...
Siteye yollanana yazıların içerikleri açıklayıcı olmalı sevgili dostlar. Mümkünse bir soruyu sormak isteyen dostlar bunu (aslında çoğumuzun yaptığı gibi) foruma taşısınlar.. Başlangıçta süsten öteye bir şey ifade etmeyen forumun özelikle son bir kaç ay gerçekten çalıştığını ve bir şeylerin ortaya çıktığını görmek gerçekten heyecan verici.. Ancak Elfler Var Mı? gibi tartışmalar forumda veya açılacak özel dosyalarda sürmeli, ana sayfa fikir ve yorum yazılarına daha çok yer ayırmalıdır.. Bu sitede dostlarıyla bir şeyleri paylaşmak isteyenler de bu konuda gereken özeni göstermelidirler...
Bunu daha önce de önermiştim; bu sitede hikayeler için ayrı bir dosya bulundurulmalı, açıkçası öylesine basit ve sıradan öyküler yollanıyor ki buraya -hele bir de birkaçı arka arkaya ise- sitenin kalitesi düşüyor. Bazı arkadaşlar burasını atışalanı olarak görüp hele bir kaç da poh poh yorumu aladursunlar hemen hikayenin devamı geliyor, iş içinden çıkılamayacak hâle geliyor. Yazının olumsuzluğunu belirten ben ve benim gibiler de yazar tarafından "kırıcı" diğer arkadaşlar tarafından "yıkıcı, moral vermeyen bunak" gibi suçlamalar ile karşı karşıya geliyor. Tabi burada belirtmek de yarar var, siteye gerçekten emek sarf edilmiş ve güzel düşünümler serpiştirilmiş hikayeler de geliyor.. Bunları okumak müthiş keyifli oluyor.. Kendinizi farklı boyutlarda tanımanızı sağlayacak paragraflar ya da cümleler gerçekten siteye bir anlamda yeni bi kimlik de kazandırıyor...
Ancak,
özelikle son yıllarda ortaya çıkan post-modernizmin -bilerek ya da bilmeyerek- etkisinde kalan arkadaşlarımız özelikle son bir kaç aydır sıklaştırdıkları öykü çalışmalarında latinceye ve anglo-sakson kültürüne öncelik tanıyorlar.. Ban aslında hikayeye bütünüyle karşıyım bu sitede.. Yüzüklerin Efndisi temelde İngiliz Edebi eseridir ve incelenmesi İngilterenin sorunudur. Bizim sorunumuz ise Anadolu'dur. Edebi ve sanatsal etkinlikleri Anadoluya yönelttiğimiz vakit çok büyük başarıların sağlanacağı hepimiz biliyorum.. Burada genç yazara düşen görevi yazıya harcadığı zaman ve emeği başka türlü hikayelerine ve realiteye de harcamalıdır. Bunun da işlevi bu site değildir. Evet, Kıbrıs sorununun bu sitede tartışma yaratması sakincalıdır; bu yüzden hikaye yazanları dostları mazur görmek lazımdır.
3- Greenleeves samimiyetime inandığını belirttip mail adresini eklemiş ve bir tartışma ortamı yaratıp fikir yoğunluğu bulmak istemiş, harika.. en yakın zamanda bunun ayrıntılarını ve detaylarını hazırlayıp kendisiyle bir savaşa tutuşmaya hazırlayacağım kendimi.. Çünkü biliyorum ki bu savaş çok zevkli geçecek...
Bu sitede yine önemli konulardan biri samimiyet olmalıdır. Birbirimiz ve ortya konan eserlerimiiz ile ilgili yorum yaparken koşul illa eleştirmek ya da illa göklere çıkarmak olmamalıdır. Hatalarımızı ve de başarılarımızı beraberken iletmek kuşkusuz çok daha rahat ve sağlam olacaktır
Son yazıma yapılan üç yorumdan yolla çıkarak hem kendi özeleitirmi yaptım hem de çevremi değerlendirmeye aldım
Umarım güzellikleri paylaşabilmişimdir
Işık ve Sevgiyle
Anarion"
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Aldueren (aldueren@yahoo.co.uk) Tarih: Şubat 16, 2004 - 21:43:01 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Kısa bir benzetme yapmak istiyorum konu madem değişimlere geldi.
Zamanı güçlü bir deniz akıntısı, fikir ve inançları ise bir gemiye benzetiyorum. Aynı fikir ve inanca ısrarla bağlanan ve bu fikrinden vazgeçmeyenleri, bu güçlü akıntıya karşı demir atan bir gemi olarak yorumluyorum. Oldukları yerde kalabilmek için direnen ve çapa atan gemiler ya karşı koyamadıkları bu akıntı ile çalkalanıp sonra da batmaya mahkumdur ya da çapanın ipinin kopması ile akıntı içinde yolalmaya. Dolayısıyla aynı noktada, aynı fikirlere saplanıp kalmanın o ya da bu şekilde bir sonu yoktur. Sonu ya yokolmaktır ya da zamana ayak uydurmak.
Herkese fikir denizlerinde serbestçe dolaşabileceği günler diliyorum
Alduéren
|
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Aldueren (aldueren@yahoo.co.uk) Tarih: Şubat 16, 2004 - 18:23:44 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Sevgili Anarion,
Yazından alınmış değilim ancak belirteyim ki "nerede o eski günler" tadındaki yazıları görünce
laf etmeden duramıyorum. Zira eski bir üye olarak benim de "eski günler" hakkında söz söyleme hakkım olduğunu düşünüyorum.
Bu sitede birçok eski üye var. Bunlardan bir kısmı yeni değişikliklerden hoşlandığı gibi bir kısmı da hoşlanmayabilir. Demek istediğim böyle bir yazı yazarken düşüncelerin kişisel olduğunu belirtmekte fayda var. Zira hiçkimse tek başına bir başkasının adına konuşamaz, yanlış olur bu. Çünkü herkes aynı görüşte olmayabilir ki nitekim bu böyle.
Sitenin hikayelere yerlerini bırakmasında bir sakınca göremiyorum. Tamamen de hikaye olmuş değil. Arada fikir yazıları da var, neden hikayeleri hedef tahtası olarak alıyoruz bilmem.
Eskiden ben de bir hikaye yazıyordum. Hikayeler, yüzüklerinefendisi konseptinden uzak değiller ki onları ayıklayalım. Belki asıl sorun bu, tamamen yüzüklerinefendisi tabanlı olmamalılar.
Hikayelerin bir çoğu "yüzüklerinefendisi" tabanlı olsa da bazılarının bunu aşmış olduklarını ve kendi fantastik dünya konseptini kurarak kendilerince birşeyler kattıklarına inanıyorum. Örneğin Turk_Tolkien arkadaşımız. Eğer bugün benim ve Turk_Tolkien gibi arkadaşlarımızın hikayeleri ciddi yayınevleri tarafından değerlendiriliyorsa bu bizlerin biraz da olsa profesyonelce yaklaştığını ve başarılı olduğumuzu gösterir. Dolayısıyla karşıtığımız olumsuz eleştirilere verilecek en güzel cevaptır bu. Evet, tüm arkadaşlardan aynı şeyi bekleyemeyiz. Ama bu onların eserlerine saygı duymayacağımız anlamına gelmez.
Bu sözlerim seninle direkt alakalı değil. Vaktiyle "hikaye istemiyoruz" diye avaz avaz bağıran bir grup vardı. Sözüm onlara. Sen de konuya değinince bende birkaç birşey söylemek istedim.
Değişiklik olacaktır. Bu engellenemez. Bizler de değişiyoruz. Fikirlerimiz, davranışlarımız değişiyor. Konuştuklarımız ve yaptıklarımız da farklı olacaktır.
Site ile ilişiğini kesenlere gelince. Birçoğunun biliyorum ki ayrılış sebebi sitenin senin kastettiğin anlamda değişmesi değil.
Elentary vakti zamanında hikayeleri yüzünden çok eleştiri aldı haksızca. Sonunda ne oldu, beni hikaye yazmaya iten bu arkadaşımızı küstürdük. Rogue ve Silmaril arkadaşımız sitede yapılması gereken ve uzunca bir süredir ihmal edilen bazı değişiklikler adına savaştılar ama yıldırıldılar. Yani tezinin tam tersi, olması gereken değişiklikler olmadığı için ayrıldılar. Bu değişiklikler belki konsept üzerine değil site yapısı üzerineydi ama neticede bu değişiklik beraberinde belki farklı konseptler de getirecekti.
Eğer sitemizi kalkındıracaksak bunu el birliği ile yapacağız. Sadece şikayet etmekle iş bitmiyor.
Hikayelerin çokluğundan yakınıyorsak 3-5 fikir yazısı yazıp gündemi bizler oluşturacağız, oturduğumuz yerden yapılanları karalamak yerine en güzel yapılacak iş budur.
Saygılar
Alduéren
|
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen anaglareb (anaglareb@superonline.com) Tarih: Şubat 16, 2004 - 16:03:14 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) http://www.ardalogy.com | Anarion, makale, deneme, hikaye tarzı yazıların hepsnin yayınlanma özgürlüğü var. İyi olsun kötü olsun. Bir değerlinderme mercii yok bu sitede ki eleyip de yayınlasın. Açıkçası aşina olduğum bir kaç öykü dışında birşey okumuyorum. Ama diğer yazıları zevkle okuyorum ve kendim de yazmaya çalışıyorum.
Bir şey daha söyleyeceğim. Konumuz sınırlı bu sitede, kullanıcılar da eskidikçe "Biz bunu tartışmıştık"lar ortaya çıkıyor. Ama yeni kullanıcılar yine tartışmak istiyor.
Bence devamlılık için iyi birşey bu. Gelişmeye açık değilsen, eskilerden yakınmayacaksın.
Senin hakkındaysa bu yorumda bir görüş yazmayacağım izninle.
Saygılar. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen TheLightBringer Tarih: Şubat 16, 2004 - 11:11:36 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | samimiyetine güvenmek istiyorum Anarion, ama bunun için zamana ihtiyacım var! |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen EveningMaid (evenstar@mynet.com) Tarih: Şubat 16, 2004 - 15:59:10 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Sevgili Anarion;
1-Bana kim olduğunu,bu sitede kendine ne misyon edindeğini veya ''eski'' yazıları anlatmana gerek yok zira zannettiğinden daha eski bir üyeyim.Anasayfada maalesef o dönem çok popüler olan ''ego yarışından'' hiç haz etmedim ve uzaktan izlemeyi tercih ettim.
Şu anda yapılmaya çalışılanlarsa inan teknik ve içerik açısından daha basit olsa da bana daha samimi ''çabalar'' olarak gözüküyor.
2-İki senelik üyeleği boyunca anasayfaya hiç ısınamamış beni yeni yeni yorum göndermeye zorlayan şeyse burada oluşan terk edilmiş şehir manzarası.İnsanlar anasayfanın da okunduğunu ve yenilendiğini bilsin,eski ilgisini tazelesin çabası...
3-Eski zamanları görmüş olmaktan,kaliteli makaleler çıkarabilmekten,sabrının son noktasına kadar gerçek komiklerle mücadele etmiş olmaktan övünen insanların-bir iki kişi kalmış olsalar bile-şu an yapmaları gereken son şey ''Burada kimse kalmamış,ben gidiyorum,elveda!'' demek olacaktır.Madem bazı konularda daha donanımlı olduğunuzu düşünüyorsunuz ozaman yapmanız gereken şey bunu beyan edip terk etmek değil öğrenme hevesi olanlarla bir yerlere varmaya çalışmak olmalıdır.
Eskilerin o çok değerli,saygı duyduğum üyeleri,zaman zaman azalan ilgilerini de yenileri suçlamakla alalayıp,siteyi terk ettiklerinde yaptıkları şeyin gözümüzdeki değeri hiç de lanse ettikleri gibi olmamakta.
Bu durumu ne kadar önemsiyorsun bilemem lakin bu sitede konuşabilme fırsatı yakaladığım pek çok ''yeni'' üye bana Anarion'un sivri diline duydukları saygıyla bezenmiş kızgınlıktan bahsediyorsa bence Anarion'un bu sitedeki misyonu henüz sona ermemiştir.
4-Son olarak senin bana olan sitemine değinmek istiyordum ancak bu sabah ''youarefailed'' nickli arkadaşın son mesajını okuduktan sonra bunu yapmama bile gerek kalmadığını gördüm.
''Olayların öncesini ve kişilerin uslüplarını tam olarak görmeden bizleri tek yorumla tenkit etme.'' demiştim sana ve sanırım,senin değiminle,YAF'ın son mesajını gördüğünde en azından bu konuda sen de bana hak vereceksin.
Sana yönelttiğim diğer eleştirilerse kişiliğine değil tarzınadır.Değil senin hiç kimsenin kişiliğine eleştiride bulunmak haddime değil!
Tüm bu yazdıklarımın ışığında gözünde canlanan ''eveningmaid'' hala aynı şekildeyse üzgünüm;Benim eskiye,yenilere,uslüplara ve tarzlara bakış açım da bu yönde.
Saygılar...... |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen iarwain-ben-addar (iarwainbenaddar@yahoo.com) Tarih: Şubat 16, 2004 - 13:30:30 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Yazına; dilim döndüğünce, parça parça yorum yazmaya çalışacağım. Öncelikle , eskiden yazılanlarla,şimdikilerin farklılığını belirtmişsin. Bnese bunun gayet doğal olduğunu düşünüyorum. YE, yıllar önce yazılıp, bitmiş bir kitap. Tartışılacak, yazılacak herşey, yazılmış olabilir. Sitenin ilk zamanlarında, yeni birşey olması açısından, insanlar daha hararetle yazıyorlardı. Bu iki sene zarfında, öyle çok şey konuşuldu ve tartışıldı ki, yeni arayışlar veya hikayeler ortaya çıkmaya başladı. Ben kendi adıma bundan çok ahatsız değilim. Devamlılık sağlaması açısından faydalı bile buluyorum.
Soru veya bir takım tartılma konuları için forum`un kullanılması fikrine kesinlikle katılıyorum. Ama soruyu sorarken, o konuyla ilgili bir deneme veya makale türünde birşeyler yazılmışsa ana sayfada olmasından rahatsızlık duymuyorum. Çünkü, ziyaretçilerimiz ve üyelerimizin bir çoğu Forum`a hiç girmiyor. Haftada bir gelip, ana sayfayı okuyup, eğer fikirlerini belirtmek istedikleri bir yazı varsa yorum yapıp, çıkıyorlar. Ana sayfanın tam olarak bir tartışma platformu olmasa da , bir takım konularda değişik fikirler belirtilebilecek bir platform olması güzel.
Anadolu kültürüne verdiğin değer için sana şahsi teşekkürlerimi de sunmak isterim bu arada.
Ama, yazılan hikayelere dikkat edersen; Ya Orta Dünya`da biryerlerde, ya da insanların kendi hayal güçleri yettiğince yaratmaya çalıştıkları bir Dünya`da geçiyor. Dolayısıyla, uydurma isimler kullanmaları normal bence. YE, bir İngiliz eseridir ve onlar incelesin fikrine katılmıyorum. İnce Memed, bir Anadolu hayatı eseridir ama bizden daha çok başkaları incelemiştir. Yani her türden eserin, incelenmesi taraftarıyım. Ama, genç yazarlara düşen görev tanımlamalarına da katılmadan edemeyeceğim.
Saygılar. |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Anarion Tarih: Şubat 16, 2004 - 15:47:41 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Sevgili Aldueren, tabii sen de kadim dostlarımdan birisin, sözlerimden neden alındığını anlayabilmiş değilim... Ben orada sadece örnek verdim, yoksa ben Cirdan gibi bir ustayla da aylardır aynı sitede yazmanın mutluluğunu yada sevgili EveningMaid gibi bir paylaşımcı ile bir şeyleri tartışmanın mutluluğunu taşıyorum...
İarwain,
yorumunun virgüle dokunmayacağım, harika ifade etmişsin..
Gelaek ve LightBringer dostlarım; daha önce yazdığım hangi yazıdan benimle ilgili bir değerlendirmede bulundunuz açıkçası bilmiyorum. ancak yaptığınız yorumlar bu sitenin kalitesini arttıracak ise eğer, evet onları değerlendirmeye alacağım...
Daha iyi bir yüzüklerindisi sitesi için..
Işık ve Sevgiyle
Anarion |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Aldueren (aldueren@yahoo.co.uk) Tarih: Şubat 16, 2004 - 13:57:17 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Sevgili Anarion,
Siteyi sahiplenmeni anlıyorum ancak bizler de en az senin kadar eskiyiz. Eğer eski olmak bizlere bu hakkı tanıyorsa bizler de siteye sahip çıkmalıyız.
O halde illa biz eskilerden oluşan ve siteye sahip çıkması gerekenler diye bir grup oluşturulacaksa unutma ki bu grubun içinde senden farklı düşünenler olacaktır. Bu durumda herkes adına değil, sadece kendi adına konuşmalısın.
Sitede zamanla yokolup gidenlere gelince. Değişim engellenemeyen bir süreçtir. Olmalıdır da. Nasıl hayat, yaşam tarzı, moda değişiyorsa içerikler ve tartışılan konular ve ilgi alanları da değişecektir. 3 yıldan fazladır siteye üyeyim, evet değişiklikler oldu ancak ardından ağıtlar yakacak kadar bir yozlaşma göremiyorum ben şahsımca.
Ringmaster'ın siteyi uzunca bir süre kendi haline bıraktıktan sonra tüm arkadaşların ana sayfayı yeniden "aramıza kazandırabilmek" için yaptıklarını saygıyla karşılıyorum.
Bizler 12'den 37'ye kadar değişik yaş gruplarına mensup insanlarız. Hepimizin düşüncesi, ifade tarzı farklı olacaktır. Hem yaştan, hem eğitimden ötürü.
Diyorsun ki poh pohlamak. 12 yaşında sitemize hikaye gönderen arkadaşlarımız var. Bu hikayeleri değerlendirirken unutmamız gereken bir unsur vardır, 12 yaşında birisinden beklenecek performans değerlendirilmelidir. 12 yaşındaki birisinden bir edebiyat profesörünün verebileceği performans beklenmemelidir. Dolayısıyla da değerlendirmelerin de bu yönde yapıldığına inanıyorum ve poh pohlama olayının da gerçek olduğunu sanmıyorum.
Bu sitedeki herkes iyi-kötü, acemi-profesyonel birşeyleri paylaşıyor. Kimseyi acımasızca eleştirmek haddimiz değildir. Yanlış gördüğümüz şeyleri bile doğru bir uslupla karşımızdakina aktarmalıyız. Asıl profesyonellik budur. Yoksa acımasızca eleştirmek "sokaktaki adam"ın metodudur.
Sitede herkesin birbiriyle samimi olduğuna inanıyorum. Sadece yapıtlarımız ve düşüncelerimizi değil, dostluğu da paylaştığımıza inanıyorum
Tüm dostlara sevgiler
Alduéren
|
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Gelaek Tarih: Şubat 16, 2004 - 14:35:23 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Benim bildiğim samimiyet kendini beğenmişlik içermez ama... |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Greensleeves Tarih: Şubat 18, 2004 - 19:26:01 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | dünkü elektrik kesintisinin mağduru olarak yazıp da yollayamadıklarımı özetliyorum:P şöyle ilk paragraftan itibaren:
bence Efler'in var olup olmadıklarını tartışabileceğimiz en uygun yer bu sitedir. Forum-ana sayfa konusuna gelince, zaten konu başlığı forumda vardı. ama oraya yazdığım yanıt çok uzadığı için tartışmayı buraya taşımayı uygun buldum. pek çok kere yaşadım bu olayı. orada okuduğum bir tek cümleden yola çıkarak sayfalarca yazdığım oldu.
şimdi bu durumda ne yapmamı önerirsin? ben forum tartışmalarına yanıt yazarken kendimi kaptırıp da 3-4 sayfalık yazılar yazarsam ve bunu foruma yollarsam, oradaki "hız tutkunu" arkadaşlar da bunları okumadan geçerse... ben tartışmaya katılamayacağı değil mi... ay hayatta olmaz, çatlarım vallaha! kambersiz düğün olur mu hiç:)
şaka bir yana, ben forumu daha hızlı, böyle hani kuş gibi hafif ve çabuk, belki ayak üstü sohbetler için uygun bir yer olarak görüyorum. ana sayfa ise biraz daha ağır takılıyor gibi... (bu kıyaslama ile forumu kötülemiyorum, müdavimlerindenim bilen bilir!)
üslup konusuna gelince... zaman zaman hatalar yapılıyor, yapanlar eleştiriliyor. ancak, karşılıklı yanlış anlaşmalar da var. aralarında beni en çok üzenlerden biri de EveningMaid ile yaşamış olduğun şey. birbirinizi daha iyi anlamaktan başka hiçbir ihtiyacınız yok çünkü. neyse, ikinizin arasındaki bir konuya daha fazla karışmayacağım. ancak sorulursa daha fazlasını söylerim.
sitede tartışılan konuların içeriklerine gelince, bence sandığın kadar da uzak değiliz "kendi" gündemimizden. sadece bunu ana sayfaya taşımıyoruz, ki bence olması gereken de budur. en azından her gelenin ilk baktığı yer ana sayfa olduğuna göre, sitenin adına uygun bir ana sayfa da şart. ama konu dışı forumunda terörden tut da Kızılay'daki yaya geçitlerinin kapatılmasına ya da bayramların toplumal hayattaki yeri ve anlamına kadar pek çok başlık var.
açıkçası, LOTR "konsepti" dışındaki yazıların yalnız ve ancak Konu Dışı bölümünde olması taraftarıyım. hele ki bir LOTR sitesinin ana sayfasına bunların taşınmasını kırk yılda bir kabul edilebilecek istisnalar olarak görüyorum. karşı değilim; ama makul oranda olmalıdır diyorum.
hikayelerin ise LOTR "konsepti" dahilinde olduğuna inanıyorum. bu hikayelerin bazılar zaten doğrudan Tolkien Usta'nın yarattığı Orta Dünya üzerine kurulan fantezilerdir. bazılar isre bir adım öteye geçip Usta'nın yolundan giderek kendi dünyasını oluşturan arkadaşlarımızın paylaşımlarıdır. ben her zaman inmışımdır ki ÖĞRENME VE YARATMA, TAKLİTLE BAŞLAR! bu nedenle yapılan bu işileri taklit diye etiketleyip bir kenara kaldırmaya ya da hoyratça hırpalamaya kesinlikle karşıyım.
unutmadan, zırhımı kuşandım, bekliyorum:) |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen youarefailed Tarih: Şubat 19, 2004 - 22:19:43 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | ya ayrıca ekstra eklemek istediğim bişey var bu eski topraklık konusuna:
önemli olan ne kadar eski olduğun değil. en sondada ilk günlerdeki tadı alabilmektir has olan.
nası bağlıcam?
söyle,
ben bu siteye ilk üye olduğumda muhtemelen bir çoğunuz bu sitenin olduğundan haberiniz dahi yoktu. bu siteye yazı yollayan ben vardım silverberry vardı gimli_lotr vardı ve ringmaster vardı. şimdilerde noldu bilemem.belki bunları hatırlayanlar olur aranızda. neyse bişeyler oldu atıldım:)
yani bende eskiyim ama saygın olmak için eski olmanın önemi yoktur. yaptığın ve potansiyel olarak yapabileceğin faydalı şeyler seniin kişiliğine saygı katar ki bunları dememe rağmen yıkıcı karakterimden dolayı hiç sevilmedim:)
belkide hataları bulmak için çok geç ama en büyük hata kendini olduğun için değil bulunduğu yer için sevmektır ki bu insan denen yüce varlığın kutsallığına da gölge düşürür.
neyse çok konuştum
sevgiler
gölgelerin laneti üzerinize olsun :)
iamfailed
-kompleksif güneş- |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
Re: Olanlar Olmuş... (Puan: 1) Gönderen Aragorn_Telcontar (e129073@metu.edu.tr) Tarih: Şubat 20, 2004 - 04:26:56 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Siteyi 3 yıldır takip ediyorum ve değişimin ben de farkındayım, ama...
Değişim o kadar kolay olacak birşey değildir ve bir şeyi değiştirmek istendiğinde çoğunluk elde edilmelidir... Sitede tartışılan, yazılan konular değişmişse bu çoğunluğun yönlendirmesine göre olmuştur... Bence bu yönlendirmede eskiler de yeniler de etkililer...
Ben daha önce de sitede Yüzüklerin Efendisi tabanlı hikayelerin yazılmasının yanlış olduğunu, yeni dünyalar, hikayeler denenmesini söylemiştim... ama sitenin adı yüzüklerin efendisi zaten ve bu tip hikayelerin yazılması bir yerde doğal... anglo-saxon ya da iskandinav mitlerinin hikayelerde kullanımı da, yazarların elinde başka altyapı malzemesi bulunmamasındandır... bu son derece acı verici, kendi kültürümüzün, mitlerimiz bize empoze edilmemesi ama şu durumda, şimdiki çabalamalar da taktir edilmelidir...
Sitenin değişime uğramasının bir nedeni de sinema filmidir bence... Yazılan yazıların, yapılan yorumların yarısı hatta daha fazlası film hakkında... Ki şu da söylenebilir, başta bahsettiğim bu değişimi başlatan çoğunluğu da filö oluşturmuştur... Zaten bundan doğalıda olamaz, özellikle herkes filmlerden bahsederken...
Son olarak da özgür ortamlarda hiyerarşiden bahsedilmesi beni çok rahatsız ediyor... Zaten hayatımızın her yerinde varken, bari burada olmasın...
Sevigili Anarion, endişe ve üzüntülerinin bazılarında çok haklısın ama bazı şeyleri de kabullenmek gerekiyor galiba...
Aşk ve barışla kal...
|
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
|