Ana Sayfa Hesabınız Yazı Ekleyin FAN ART FRP - RPG
J.R.R.Tolkien Kitaplar Galeri Biz Kimiz
Üye ol Üye girişi
Yazı aramak istediğiniz
Sitede 45 ziyaretçi, 0 kullanıcı var.
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

Seçenekler
· Ana Sayfa
· Yazı Gönderin
· İstatistikler
· Bizi Tanıtın
· Forum
· Yükle
· En iyiler
· Linkler
· Hesabınız

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ

J.R.R.Tolkien
Hayatı, eserleri, kronoloji, röportaj, resimler...

Kitaplar
Özetler, kapak örnekleri, incelemeler...

Resim Galerisi
Sanatçılara göre sınıflandırılmış 100'lerce resim...




Önceki Yazılar
Mart 21, 2013 - 08:08:57
· Kızıl Yolculuk (1)

Kasım 07, 2012 - 16:17:32
· Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)

Kasım 07, 2012 - 16:00:58
· Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)

Kasım 07, 2012 - 15:56:46
· Hobbit Fragmanları (0)

Aralık 21, 2011 - 08:18:56
· Hobbit Trailer (0)

Ekim 10, 2011 - 10:09:41
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)

Haziran 13, 2011 - 10:37:47
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)

Haziran 13, 2011 - 10:34:53
· Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)

Haziran 13, 2011 - 10:18:39
· Oyun Fikirleri (2)

Aralık 03, 2010 - 08:08:20
· BBC Tolkien röportajı (0)

Kasım 22, 2010 - 11:15:26
· The Hobbit icin Gazete Ilani (2)

Ekim 22, 2010 - 11:31:19
· Hobbit oyuncuları (10)

Ekim 13, 2010 - 09:27:41
· Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)

Haziran 02, 2010 - 07:54:36
· HOBBİT TEHLİKEDE (4)

Nisan 06, 2010 - 09:13:39
· Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)

Nisan 06, 2010 - 09:13:33
· Gölgelerin İçinden (0)

Ocak 19, 2010 - 08:58:13
· Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)

Ocak 08, 2010 - 15:45:13
· Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)

Ocak 08, 2010 - 15:44:59
· Mucizeler Savaşı (6)

Ocak 08, 2010 - 15:44:38
· LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)


Eski Yazılar

Bitmemiş Öyküler: Túrin Haydutların Arasında
Yayınlanma tarihi Şubat 02, 2004 - 02:53:01 Gönderen iarwain-ben-addar-

Bitmemiş Öyküler Çevirileri. AndreleN göndermiş " Yollanmaya başlanan öyküleri çevirme projesi devam ediyor.Hikayelerin devamı gelecek.(UTTP)



Túrin Haydutların Arasında



Şimdi, hikaye yeniden Turin’e geliyor.Kendisini kralın peşine düştüğü bir kanun kaçağı olarak gören Turin,Doriath’ın kuzey sınırında bekleyen Beleg’e dönmedi.Batıya yol aldı, gizlice Korunan Krallık’tan çıkarak güney Teiglin’in ormanlık arazisine vardı.Orada Nirnaeth Arnoediad’tan önce çiftlik evlerinde bir çok insan oturuyordu,onların çoğu Haleth halkıydı.Efendileri yoktu,tarım ve avcılıkla geçinirlerdi,arazilerinden domuzları kovalar,ağaçsız yerleri çitlerle örerlerdi.



Fakat şimdi çoğu ya yok edilmiş ya da Orkların ve haydutların tehdidi altındaki Brethil’e kaçmıştı.Savaştan geri kalan,harabe içinde evleri ve umutsuzluk içinde yaşayan insanlar akıllarını yitirdiler.Topraklar çoraktı,bazı insanlarda kötü amaçlar için yabana sürüldü.Bulabildikleri kadar yiyecek aradılar,topladılar:ama kış geldiğinde açlık onları kurtlar ve kurtadam -hala ona karşı evlerini koruyan insanların tarafından ismiyle- Gaurwaith kadar korkunç yaptı.Bu insanlardan ellisi bir gruba girerek Doriath’ın batı sınırlarının ötesindeki ağaçların arasında amaçsızca dolaştı ve neredeyse Orklar kadar nefret edildi.Bazıları kendi ırklarına bile kin duyan kalpsiz serserilerdi.Aralarında en acımasızı Dor-lomin’de bir kadını öldürdüğü için aranan Androg’tu ve diğerleri de o bölgelerden gelmişti.Yaşlı Algund,Nirnaeth’ten kaçmış,grup içindeki en yaşlı olandı.Forweg,kendisini grubun başı olarak atamıştı,açık renk saç ve kararsız gözüken parlak gözleriyle iri ve cesurdu.Edain’in Hador insanlarından ta buralara gelmişti.Grup çok ihtiyatlıydı,hareket ederken veya dinlenirken gözcüler yerleştirirlerdi.Bu sayede Turin,onların bölgesine geldiğinde hemen fark ettiler,izini sürdüler ve harekete geçtiler.Turin nehrin yanındaki ağaçsız alana geldiğinde,onu halka oluşturacak şekilde çevirdiler.Turin,ellerinde ok ve kılıçları fark etti.




Turin durdu ama hiç korku belirtisi göstermedi.”Siz kimsiniz?”dedi Turin ve ekledi “Sadece Orkların yol kestiğini düşünürdüm,anlıyorum ki yanılmışım”

“Hatandan dolayı üzülmelisin.”dedi Forweg “Burası bizim bölgemiz ve başka insanların burada gezmesine izin vermeyiz.Ceza olarak onları öldürürüz,tabi haraç vermedikleri sürece.”

Turin güldü.”Benden haraç alamayacaksınız.”dedi.”bir serseri,bir kanun kaçağı.Öldüğümde araştırabilirsiniz,ama sözlerimi kanıtlamanız size pahalıya patlar.”

Yine de ölümü yakın gözüküyordu,bir sürü ok gerilmişti ve grubun reisinden tek bir kelime bekliyordu.Düşmanlarından hiçbiri bu kılıçlara karşı koyamazdı.Ama nehrin kenarında birkaç taş gören Turin aniden durdu.O anda bu sözlerden dolayı sinirlenen adamlardan biri yayı bıraktı ve ok Turin’in üzerinden geçti.Hemen sıçrayarak taşı aldı ve büyük bir kuvvetle okçuya fırlattı.Haydut kırık bir kafatasıyla yere yıkıldı.



“Belki de canlıyken size daha yararlı olurum,bu şanssız adamın yerinde.”dedi Turin;ve Forweg’e dönerek “Eğer burada kaptan sen isen,adamlarına emir vermeden harekete geçmelerine izin vermemelisin.”

“Yapmam,”dedi Forweg,”ama yeterince hızlı bir şekilde cezalandırıldı.Seni onun yerine alacağım,eğer sözlerimi dikkate alırsan.”

Haydutlardan ikisi Turin’e bağırdı;birisi düşen adamın arkadaşı Ulrad’tı.”Gruba katılmanın ilginç bir yolu,”dedi:”en iyi adamlardan birini öldürmek.”

“Meydan okumadan değil ama,”dedi Turin.”Ama gelin öyleyse!İkinize birden dayanabilirim,silahlı veya silahsız;ve göreceksiniz en iyi adamınızın yerini tutabilecek kadar uygun olduğumu.”Sonra onlara karşı hamle yaptı;ama Ulrad geri çekildi ve dövüşmedi.Diğeri de okunu indirdi ve Turin’i süzdü;bu adam Dor-lomin’li Androg’tu.



“Ben sana denk değilim.”dedi,uzaktan kafasını salladı.”Burada değil.Bize katılabilirsin.Ama sende garip bir görünüş var;sen tehlikeli bir adamsın.Adın ne?”



“Neithan,haksızlık edilen,derim kendime”dedi.Turin ve sonra haydutlar tarafından böyle çağırıldı.Onlara haksızca acı çektiğini söyledi.Bundan sonra bir daha hayatı ve evi hakkında bir şey söylemeyecekti.Gördüler ki yüce bir şehirden gelmişti,buna rağmen silahlarından başka bir şeyi yoktu,silahları Elf-demirciler tarafından yapılmıştı.Güçlü ve yiğit olduğundan kısa sürede onların övgüsünü kazandı,ormanda onlardan daha becerikliydi.Açgözlü olmadığından ve kendisini onlardan çok daha önemli görmediğinden Turin’e güvendiler.Ama aynı zamanda korktular.Çünkü onların tam anlamadığı şekilde aniden sinirleniyordu.



Belki onurundan dolayı Doriath’a dönmedi.Felagund’un ölümünden sonra kimsenin Nargothrond’a girmesine izin verilmiyordu.Brethil’de ki küçük Haleth halkının yanına gitmeye tenezzül bile etmedi.Her tarafı çok yakından kuşatılmış olduğu için Dor-lomin’e de gitmeye cesaret edemiyordu.Tek başına bir insanın Gölge Dağları’ndan geçmeside umutsuz bir eylem olacaktı.Bu yüzden Turin,adamların yarattığı sorun,yabanın yarattığı zorluk kadar kötü olmadığı için haydutlarla birlikte kaldı.Çünkü yaşamayı ve onlarla kavga etmemeyi diliyordu.Onları kötü eylemlerini az da olsa engelledi.O sıralar merhamet ve utanç duyguları, içinde uyandı ve kızgınlığı tehlikeli biçimde arttı.Bu şekilde o yılın sonuna,kışın zorluklarına rağmen,duyduğu açlıkla birlikte yaşadı.





Güney Teiglin’in ormanlarında hala insanlara ait birkaç çiftlik evi bulunuyordu.Sağlam ve gözü açık,ama sadece birkaç taneydiler.Yine de fazla sevmemekle birlikte,onlara acıyorlardı.Sert kışta ellerinden geldiği kadar,yemekleri Gaurwaith’e veriyorlardı.Bu sayede açlık çeken toplulukların saldırılarından korunabiliyorlardı.Ama haydutlar onlara kuşlar veya hayvanlar kadar minnettarlık göstermiyor ve insanlar daha çok köpekleri ve çitleri sayesinde korunuyorlardı.Her çiftlik evinin kendi arazisinde büyük çitler vardı,aynı zamanda evler hendeklerle çevriliydi.Yer yer patikalar bulunuyordu.İnsanlar borularla yardım çağırabilmekteydi.





Fakat ilkbahar geldiğinde Gaurwaith için,onu ve yanındakileri avlamaya çalışan insanların evlerinin etrafında dolaşmak çok riskli olmuştu.Turin,Forweg’in neden yolda rehberlik etmediğini merak etti,güneyin ötesinde,insanların kalmadığı bu yerde daha çok yemek ve av,bunun yanında daha az tehlike vardı.Sonra bir gün Turin,Forweg’in yokluğunu fark etti,Forweg ve Androg’un,nereye gittiklerini sorduğunda,diğerleri güldü.



“Uzaklarda kendi işleriyle uğraşıyorlardır herhalde.”dedi Ulrad.”Fazla uzamadan gelirler,sonra bizde yola çıkarız.Eğer arkalarından arıları getirmezlerse şanslıyız demektir.”





Güneş parlak,yapraklar yemyeşildi;ve Turin haydutların kirli kampından usanmıştı.Bu yüzden tek başına ormanın içlerine kadar gitti.Amacının tersine birden Gizli Krallık’ı hatırladı ve Doriath’ın çiçeklerinin neredeyse unutulmuş bir lisanın yankılarına benzeyen isimlerini duyar gibi oldu.Ama aniden çığlıklar işitti,fındık ağaçlarının arasından bir kadın fırladı,kıyafetleri dikenler yüzünden yırtılmıştı ve çok korkmuş görünüyordu.Tökezledi ve şaşkınlıkla yere düştü.Sonra Turin ortaya çıktı,kılıcını çekerek ağaçların arasına doğru koştu ve kılıcını sallayarak kovalamaktan yorulan bir adamı kesti.Sonunda darbeyi yaptığının Forweg olduğunu gördü.



Şaşkınlık içinde dururken,çimenlerin üstündeki kanı gördü.Androg geldi,durdu ve hayretler içinde kaldı.”Felaket,Neithan!”diye bağırdı ve kılıcını çekti;ama Turin kaskatı kesildi ve dedi ki “Peki Orklar nerede?Kıza yardım etmek için kovaladınız mı onları?

“Orklar?”dedi Androg.”Salak!Birde kendine haydut diyorsun.Haydutlar kendi ihtiyaçlarından başka kural bilmezler.Kendi işine bak,Neithan ve bizle ilgilenmeyi kes.”

“Yaparım.”dedi Turin.”Ama bugün yollarımız kesişti.Kızı bana bırakacaksın ya da Forweg’e katılırsın.”

Androg güldü.”Eğer tek yol buysa,devam et amacına.”dedi.”Ben seninle dövüşmek istemiyorum,en azından yalnız ; ve dostlarımız bunu anlamayacaklardır.”



Daha sonra kadın kalktı ve elini Turin’in omzuna koydu.Önce yerdeki kana sonra Turin’e baktı.Gözlerinde sevinç vardı.”Öldürün onu,efendim!”dedi kadın.”Onu da öldürün!Sonra benimle gelin.Eğer onların kafalarını getirirseniz,babam Larnach memnun olur.İki ‘kurt-başı’ için erkekleri ödüllendirir.”Ama Turin Androg’a dedi ki ”Evi uzak mı?” ”Bir mil belki.”diye cevaplandırdı Androg.”Orada çevrili bir çiftlikte oturuyor,dışarıda başıboş dolaşıyordu.”

“Hemen git o zaman.”dedi Turin kadına dönerek.”Babana seni daha iyi korumasını söyle.Ama ben onun övgüsünü kazanmak için kendi dostlarımın kafalarını kesmem”

Kılıcını indirdi.”Gel!”dedi Androg’a.”Geri dönelim.Ama kaptanını yakmak istersen,kendin yapmalısın.Çabuk ol ve silahlarını getir.”

Turin daha fazla söz söylemeden uzaklaştı ve Androg onun gidişini izledi.Bir bilmeceyi çözer gibi durdu,kaşlarını çattı.



Turin haydutların kampına geldiğinde,onları rahatsız ve hasta birileri gibi yatarken buldu.İyi korunan çiftlik evlerinin yakınında çok dolaştıklarını düşünüyorlardı.Forweg’e lanetler yağdırıyorlardı.

“O halde yeni bir kaptan seçin!”dedi Turin karşılarında durarak.”Forweg size daha fazla liderlik edemez,çünkü öldü.”

“Bunu nerden biliyorsun?”dedi Ulrad.”Sende aynı kovandan mı bal aradın?Arılar onu çok mu sokmuştu?”

“Hayır.”dedi Turin.”Bir kesik ona yetti.Onu ben öldürdüm.Ama Androg’u bıraktım ve birazdan gelir.”Sonra bütün yaptıklarını anlattı,onları bu işleri yaptığı için azarlayarak;ve tam konuşurken Androg yanında Forweg’in silahlarıyla geri döndü.”Gördün mü Neithan!”diye haykırdı.”Hiç alarm gelmedi.Belki kadın seni bir daha görmeyi istiyor.”

“Eğer bana şaka yaparsan,”dedi Turin ve ekledi “Pişman olurum ki kafanı ona istemeyerekte olsa veririm.Şimdi,bana hikayeni anlat ve fazla uzatma.”



Androg başlarına gelen her şeyi yeterince anlattı.”Neithan orada ne arıyordu,bunu merak ediyorum.”dedi.”Bizle ilgili değil göründüğü kadarıyla.Ben geldiğimde o çoktan Forweg’i öldürmüştü.Kadın bundan hoşlanmıştı ve onla gitmesini önermişti,kafalarımızı başlık parası olarak isteyerek.Ama o kabul etmedi ve onu yolladı.Peki kaptana karşı niye öfkeliydi,anlayamıyorum.Beni düşünceler içinde bıraktı,minnettar ama kafası karışmış şekilde.”

“Senin iddianı inkar ediyorum Hador insanı.”dedi Turin.”Lanetlenmiş Uldor sen daha uygunsun ve Angband’ın işlerini araştırmanı istiyorum.Ama şimdi beni duyun!”hepsine bağırarak.”Size verdiğim seçenekler şunlar.Ya beni Forweg’in yerine kaptanınız seçersiniz ya da gitmeme izin verirsiniz.Ben bu grubu yöneteceğim veya gideceğim.Ama beni öldürmek isterseniz,hazırlanın.Sizinle savaşacağım ölene kadar ya da sizin ölümünüze kadar.”



Çoğu haydut silahlarını çıkardı ama Androg “Hayır!Bağışladığı bu kafa akılsız değil.Eğer dövüşürsek,birden fazla kişi gereksiz yere ölecek biz aramızdaki en iyi adamı öldürene kadar.”Daha sonra güldü.”Aynı bize katıldığı gibi.Yine şimdide,yer açmak için birini öldürdü.Eğer önce kanıtlandıysa,şimdide olabilir.Bizi başka insanların çöplüklerinde koşturmak yerine daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek.”

Yaşlı Algund ekledi:”Aramızdaki en iyisi.Çok şey unuttuk.En sonunda o bizi eve götürebilir.”



Turin’in aklına bir fikir yerleşti.Bu küçük gruptan kendine ait bir lordluk kuracak kadar yükselebilirdi.Ama Algund ve Androg’a bakarak dedi ki:”Ev mi dediniz?Arasında uzun ve soğuk Gölge Dağlar uzanıyor.Arkasında Uldor’un halkı var ve yakınında Angband’ın lejyonu bulunuyor.Eğer böyle şeyler sizi korkutmuyorsa,yedi kere yedi adam,o zaman ben size eve doğru liderlik edebilirim.Ama ölümümüzden ne kadar uzaktalar?”



Birden sessizlik oluştu.Sonra Turin yeniden konuştu.”Beni kaptanınız olarak kabul ediyor musunuz?O zaman ben sizi insanların evlerinden uzağa yabana götürebilirim.Orada belki daha yeni bir şans bulabiliriz ya da bulamayız,ama en azından kendi soyumuzda daha az nefret uyandırırız.



Sonra bütün Hador insanları etrafında toplandı ve onu kaptanları olarak kabul ettiler;diğerleri de daha zorda olsa kabul ettiler.Harekete geçer geçmez Turin onları bu bölgeden uzaklara götürdü.





Thingol,Turin’i aramak için Doriath’ın içlerine ve sınırın çevresine bir sürü haberci yolladı.Ama onun kaçtığı yıl içinde yaptıkları çabalar boşunaydı.Hiç kimse haydutlarla ve insanların düşmanlarıyla birlikte olup olmadığını bilmiyordu.Kış geldiğinde,Beleg dışında hepsi krala geri döndüler.Diğer hepsi ayrıldıktan sonra o yoluna devam etti.Ama Dimbar ve Doriath’ın kuzey sınırlarında işler kötü gitti.Baş-ejder artık savaşta değildi ve Güçlüyay ortalıklardan kaybolmuştu.Morgoth’un uşakları yüreklendi ve sayıları çok yükseldi.Kış geldi,geçti ve ilkbaharla birlikte saldırıları yeniden başladı.Dimbar istila edilmişti,Brethil insanları da korkuyordu çünkü kötülük güney dışında bütün sınırlarında geziyordu.





Turin gideli neredeyse bir yıl olmuştu ve Beleg hala yavaş yavaş azalan umuduyla onu arıyordu.Teiglin Geçişleri’ne kadar kuzeye doğru yöneldi.Orada Orkların Taur-nu-Fuin’e yaptığı akınlar hakkında kötü haberler duydu.Geri döndü,tesadüfen tam Turin çiftlik evlerinde oturan insanların bölgesini terk ettiği sırada.Orada garip hikayeler duydu.Söylentiye göre uzun bir insan efendi veya Elf savaşçısı ormanın içinde ortaya çıkmış ve Gaurwaith’i öldürmüştü.Larnach’ın kızını kurtarmıştı.”Çok onurlu birisi.”dedi Larnach’ın kızı Beleg’e.”parlak gözleriyle bana baktı.O sıra kurtadamları kendi arkadaşı olarak bahsediyordu ve karşısında duran diğerini öldürmedi.Onun adını biliyordu.Ona Neithan dedi.”



“Bu bilmeceyi çözebilir misin?”diye sordu Larnach.”Çözebilirim,yazık!”dedi Beleg.”Sizin bahsettiğiniz adam benim aradığım kişi.”Adamla Turin hakkında daha fazla konuşmadı.Ama kuzeyde toplanan kötülük hakkında uyardı.”Kısa sürede Orklar buraya karşı koyamayacağınız çoklukta gelecek.Bu yıl en sonunda ya özgürlüğünüzden ya da hayatınızdan vazgeçmek zorunda kalacaksınız.Zaman varken Brethil’e gidin.”



Daha sonra Beleg aceleyle yoluna koyuldu ve haydutların mağaralarını aradı.Onların nereye gittiklerini gösteren işaretler buldu.En sonunda izlerini fark etti fakat Turin ondan birkaç günlük mesafeyle öndeydi.İnsanların takibinin korkusuyla çok hızlı ilerliyorlardı ve onları yenmek veya şaşırtmak için bütün yöntemleri kullanıyorlardı.Nadiren bir yerde iki gece kalıyorlardı ve kaldıkları yerde çok küçük izler bırakıyorlardı.Bu yüzden Beleg bile onları boşuna aradı.Anlayabildiği izleri takip ederek veya yabanın arasında dolaşan adamların söylentileri ile ilerliyordu.Ama bulduğu bütün mağara veya kamplar terkedilmişti.Turin ve yoldaşları gece ve gündüz etraflarında gözcü bulunduruyordu.Bir söylenti çıktığında ise hemen toparlanıp kaçıyorlardı.”Ah!”diye bağırdı.”Ona ormanda ve kırlarda saklanmayı ben öğrettim!Ancak bir Elf topluluğu böyle gizlenebilir.”Ama onlar göremedikleri,yorulmak bilmez bir takipçi tarafından izlendiklerini fark etmişlerdi.Daha kurtulamamışlardı ve giderek endişeleri artıyordu.



Çok fazla zaman geçmeden Beleg’in tahmin ettiği gibi,Orklar Brithiach’ın karşısında çoğalmıştı ve insanlar toplayabildiği kadar güçle direnişe geçmişti.Brethil’li Handir ile Teiglin Geçişleri’nden güneye yöneldi.Ormandaki insanların çoğu Beleg’in tavsiyesini dinleyerek kadınları ve çocukları korunmaları için Brethil’e gönderdi.Geçişlerden tam zamanında kaçarak,Brethil’e ulaştılar.Ama silahlanmış insanlar geride Orklarla karşılaştılar ve yenildiler.Çoğu ya öldürüldü ya da esir düştü.Diğerleri ellerinden geldiği kadar mücadele ederek Brethil’e kaçtı.Orklar çiftlikleri bastı,yakıp yok ettiler.İşlerini bitirdikten hemen sonra batıya dönerek yolu gözlediler.Ama esas istekleri esir ve ganimetlerle birlikte kuzeye gitmekti.



Fakat haydutların gözcüleri onların farkına vardı.Esirleri önemsemediler,orman insanlarının yağmalanmış eşyaları onlarda açgözlülük duygusunu uyandırdı.Turin,kendilerini Orklara göstermenin tehlikeli olacağını düşünüyordu,en azından sayıları bilinene kadar;ama haydutlar onu dinlemedi,yabanda bir çok şeye ihtiyaç duymuşlardı ve bazıları onun liderliğinden yakınmaya başlamıştı.Bu yüzden Turin,Orkları gözetlemek için yanına sadece Orleg’i aldı,Androg’a da grubu yönetme yetkisini verdi,Turin gittikleri vakit,ona grubu yakın bir yerde yatıp iyi saklanmalarını emretti





Şimdi Orklar,haydutlardan daha güçlüydü ama pek uğramadıkları bir bölgede bulunuyorlardı ve aynı zamanda biliyorlardı ki yolun ötesinde Nargothrond’un casuslarının gözlediği Korunan Düzlük,Talath Dirnen uzanıyordu.Dikkatle izledikleri bu yerden korkuyorlardı,gözcüleri korunan sınırlardaki ağaçların arasından ürpererekte olsa geçiyorlardı.Bu yüzden Turin ve Orleg fark edilmişti,üç tane gözcü saklandıkları yere yanlışlıkla girdi,ikisi öldürüldü,üçüncüsü Golug! Golug! diye bağırarak kaçtı.Bu onların dilinde Noldor demekti.Orman hemen Orklarla doldu,sessizce bölündüler,her yeri aramaya başladılar.Turin,Golug! diye bağırmalarından anladı ki Orklar Nargothrond’un casuslarından korkuyordu,bu yüzden küçükte olsa kaçmak için bir umut doğdu.Turin onları kandırarak kendi adamlarının saklandığı bölgeden uzaklaştırıp Orleg’le birlikte batıya yol aldı.Kovalamaca ormandan çıkana kadar devam etti,dışarıya çıktıklarında fark edildiler.Yolu geçmek üzereyken Orleg bir sürü oka hedef olmuştu.Ama Turin elf yapımı zırhı sayesinde kurtuldu ve tek başına yabana kaçtı.Hızı ve becerisi sayesinde düşmanlarından kurtuldu,alışık olmadığı,pek tanımadığı topraklara girdi.Orklar Nargothrond Elflerini harekete geçireceklerinden korkup,esirleri öldürüp hızlıca kuzeye yöneldiler.



Aradan üç gün geçtiğinde,Turin ve Orleg hala geri dönmemiş,bazı haydutlar saklandıkları yerden ayrılmak istemişlerdi;ama Androg buna karşı çıktı.Onlar tartışmanın ortasındayken,aniden gri bir siluet karşılarına çıktı.Beleg en sonunda onları bulmuştu.Silahsız bir şekilde öne çıktı,avuç içlerini onlara doğru çevirdi.Ama onlar korkuyla üzerine sıçradı ve Androg üstüne bir ağ fırlattı,onu bağladılar.



“Eğer ziyaretçi gelmesini dilemiyorsanız,etrafı daha iyi gözlemelisiniz.”dedi Beleg.”Neden beni hoş karşılamadınız?Bir dost olarak geldim ve bir dost arıyorum.Neithan,ona böyle diyormuşsunuz.”

“O burada değil.”dedi Ulrad.”Eğer bizi uzun uzun gözetlemediysen,o ismi nereden biliyorsun?”

“Uzun uzun gözetlemiş.”dedi Androg.”Bizim peşimizi bırakmayan gölge buymuş demek.Belki onun esas amacını öğrenebiliriz.”Onlara Beleg’i bir ağaca bağlamalarını söyledi;el ve ayakları sıkıca bağlandığında,sorguya başladılar.Ama bütün sorulara rağmen Beleg sadece bir cevap veriyordu:”Onunla ormanda ilk karşılaşmamızdan beri biliyorum ve o zaman daha çocuktu.Ona sevgiyle baktım ve ona iyi haberler getirdim.”

“Bırak ta öldürelim,casusluğun cezasını ödesin.”dedi Androg öfkeyle;ve Beleg’in büyük okuna bakarak ona göz dikti,çünkü kendiside bir okçuydu.Ama Algund dönerek Beleg’e :”Reisimiz birazdan döner,bir arkadaş ve iyi haberlerden yoksun olduğunu görünce üzüntü duyacaksın.”

“Bu Elfin hikayesine inanmıyorum,”dedi Androg.”O,Doriath Kralı’nın casusu.Ama eğer gerçekten yanında haberlerle gelmişse,bunları ilk önce bize söylemeli; ve bizde eğer iyi bir neden söylerse onun yaşaması için karar veririz.”

“Reisinizi bekleyeceğim.”dedi Beleg.

“Konuşana kadar orada bekleyeceksin,”dedi Androg.Beleg’i yemek ve su vermeden ağaçta bağlı bıraktılar; ve yanında yemeye içmeye başladılar;ama onlara tek kelime bile etmedi.Bu şekilde iki gün iki gece geçtiğinde,sinirlenmeye,korkmaya,gitmek için sabırsızlanmaya başladılar.Çoğu Elfi öldürmek için hazırdı.Gece geldiğinde onun hakkında konuşmak için toplandılar.Tam o sırada Turin geri döndü.Sessizce yaklaştı,alışmış olduğu gibi karanlıkta bekledi ve ışığın verdiği aydınlıkla Beleg’in bitkin düşmüş yüzünü gördü.



Birden ortaya çıkıverdi ve ağaca doğru koştu.”Beleg! Beleg!” diye bağırdı.”Buraya nasıl geldin?Niye öyle duruyorsun?”İlk önce dostunun iplerini kesti ve Beleg kollarının arasına yığıldı.



Turin bütün olayları öğrendiğinde hem üzüldü hem de sinirlendi;ama önce Beleg önemliydi onun için.Onunla elinden geldiği kadar ilgilendi ve bunu yaparken,ormandaki hayatı aklına geldi ve öfkelendi.Sert bir şekilde haydutlara döndü.”Zalimdiniz.”dedi.”Gereksiz yere zalimlik.Kontrolsüz ve sonuçsuz işler sadece bize yarar sağlar,sadece daha çok kötülük besleriz.”

Ama Androg : “Eğer kendi yararımıza değilse,kim için?Eğer kendimizden nefret edeceksek,kimi seveceğiz?”dedi.

“En azından elim bir daha Elflere veya İnsanlara kalkmayacak,”dedi Turin.”Angband yeterince uşağa sahip.Eğer diğerleri benimle bu yemini etmeyecekse,o zaman yalnız yürürüm.”



Beleg gözlerini açtı ve kafasını kaldırdı.”Yalnız değil!”dedi.”En sonunda haberleri söyleyebilirim.Sen kanun kaçağı değilsin ve Neithan ismi sana uymaz.Yapılan hata affedildi.Krala hizmet etmen ve şerefini koruman için seni geri çağırmayı istiyorduk.Baş-ejder ortalıklarda görülmeyeli çok oluyor.”



Ama Turin bu haberleri duyunca sevinmedi,uzun süre sessizce oturdu;Beleg’in sözlerinden sonra üstüne bir gölge düştü.”Gece geçsin,”dedi uzaktan.”Sonra kararımı vereceğim.Ne olursa olsun bu ini yarına kadar terk etmemeliyiz.”

“Hayır,etmemeliyiz.”dedi Androg,Beleg’e şeytanca bir bakış atarak.

Sabah olduğunda Beleg’in yaralarının hızlıca iyileştiğini gördüler.Beleg,Turin’le konuşmaya başladı.

“Haberlerimde daha çok sevinç gördüm.”dedi.”Gerçekten Doriath’a geri dönecek misin?”Turin’e bunu ne şekilde olursa olsun yapması için yalvardı;ama ne kadar sıkıştırırsa,Turin o kadar geri adım atıyordu.Yine de Beleg’i,Thingol’un yargısı hakkında sorguluyordu.Beleg ona bütün bildiklerini anlattı.

“Ama neden,Turin,neden onlara Saeros’un sana saldırdığını söylemedin?Bu şekilde her şey unutulur,giderdi ve,”dedi Beleg mağaranın girişinde yatan adamlara bakarak,”Başını yüksekte tutabilirdin ve buralara düşmezdin.”

“Belki de,eğer buna düşmek dersen.”dedi Turin.”Belki de.Ama öyle oluverdi.Sözcükler boğazımda takıldı.Gözlerinde kınama vardı,bana daha sorulmadan,yapmadığım bir eylem için.Elf-kralının dediği gibi benim adamım gururludur.Hala da öyle,Beleg Cuthalion.Ama şimdi dengesiz bir adam olarak Menegroth’a geri dönüp acıma ve özür bakışlarını kabul etmeyeceğim.Ben özür dilemeliyim,onlar değil.Kendi ırkıma göre bir çocuk değilim,bir erkeğim,kaderi kötü olan bir erkek.”

Beleg üzüldü.”Ne yapacaksın öyleyse?”diye sordu.

“Tek başıma devam edeceğim.”dedi Turin.”Thingol’un lütfu beni yoldaşlarımdan ayırmamalı.Onlardan ayrılmayacağım,tabi onlar bende ayrılmak istemezlerse.Onlardan hoşlanıyorum kendime göre,en kötü hallerinde bile.Onlar benim ırkımdan ve içlerinde biraz iyilik olmalı.Benimle birlikte devam edecekler.”

“Benim aksime olaya başka gözlerle bakıyorsun.,”dedi Beleg.”Eğer onları kötülükten vazgeçirmeye çalışırsan,seni düş kırıklığına uğratacaklar.Şüphe duyuyorum,en çokta birinden”

“Bir Elf,bir İnsanı nasıl yargılayabilir?”dedi Turin.

“Bütün işleri yargıladığı gibi,kim olursa olsun,”diye cevap verdi Beleg,ama daha fazla konuşmadı,Androg’un kötü niyetinden de bahsetmedi.Turin’in ruh halini anlayarak,onu yeniden şeytani yollara saptırabileceğinden korktu.

“Tek başıma,dedin Turin,dostum,”dedi.”Ne demek istiyorsun?”

“Adamlarıma liderlik edeceğim ve kendi yolumda savaşacağım.”diye cevap verdi Turin.”Ama en sonunda kalbim değişecek ve her vuruşumdan pişmanlık duyacağım.Her şeyin ötesinde benim yanımda ol.Benimle kal!”

“Eğer senin yanında olursam sevgi bana hakim olur,akıl değil,”dedi Beleg.”Kalbim uyarıyor ki Doriath’a dönmeliyiz.”

“Yinede oraya gitmeyeceğim,”dedi Turin.



Beleg bir kere daha onu ikna edip Kral Thingol’un hizmetine girmesi için uğraştı,Doriath’ın kuzey sınırlarında onun yiğitliğine ve gücüne ihtiyaç olduğunu söyledi ve Anach geçişinde,Taur-nu-Fuin dışında ve Dimbar’da Orkların yaptığı yeni baskınlardan bahsetti.Ama kelimelerinin hiç biri bir işe yaramıyordu,en sonunda dedi ki:”Zorlu bir insansın Turin.Zorlu ve inatçı.Şimdi sıra bende.Eğer gerçekten Güçlüyay’ı yanında istiyorsan,beni Dimbar’da ara,çünkü oraya gideceğim.”



Turin sessizlik içinde oturdu,onu geri döndürmeye izin vermeyecek gururuyla çatıştı,geçmiş yılları hatırlayarak kara kara düşündü.Ama aklına gelir gelmez Beleg’e dedi ki:”Elf-bakiresi diye isimlendirildin:Ben ona şahitliğinden dolayı borçluyum;şimdi bir daha çağıramam.Neden beni izledin?”



Beleg tuhaf bir şekilde ona baktı.”Gerçekten neden?”dedi.”Turin,sen hiç sadece kalbinle ve aklının yarısı uzaklarda bir şekilde yaşadın mı? Sen daha çocukken,Nellas’la birlikte Doriath ormanlarında yürüdün.”

“O çok eskidendi,”dedi Turin.”Çocukluğum şimdi sisli bir şekilde görünüyor,sadece babamın Dor-lomin’deki evi aklımda kalmış.Ama neden bir elf-bakiresi ile yürümeliyim?”

“Belki ne dersler verebileceğini öğrenmek için,”dedi Beleg.”Ah!İnsan ırkının oğlu!Seninkinden başka kederlerde var Orta dünyada ve hiçbir silahın yapamayacağı yaralar.Aslında Elflerin ve İnsanların hiç bir araya gelmemesi gerektiğini düşünmeye başladım.”



Turin hiçbir şey söylemedi ama uzun bir süre Beleg’in yüzüne baktı,kelimelerinin içindeki bilmeceyi çözmeye çalışırmış gibi.Ama Doriath’lı Nellas onu bir daha hiç görmedi ve gölgesi onun üzerinden geçti,gitti.

"

 
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

İlgili Linkler
· Bitmemiş Öyküler Çevirileri. Hakkında
· Yayınlayan Editör: iarwain-ben-addar-
· Ana Sayfa


Bitmemiş Öyküler Çevirileri. Hakkında en çok okunan :
Galadriel ve Celeborn’a Dair


Yazıcı Dostu Sayfa  Bu Yazıyı bir Arkadaşınıza Gönderin

"Bitmemiş Öyküler: Túrin Haydutların Arasında" | Oturum Aç/Yeni Hesap Yarat | 13 yorum
Puan
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden hiçbir şekilde site ve site yönetimi sorumlu tutulamaz.
Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen anaglareb (anaglareb@superonline.com) Tarih: Şubat 02, 2004 - 17:53:31
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) http://www.ardalogy.com
bikaç anlatım bozukluğu (!) olsa da (şaka şaka) çok güzel olmuş. eline sağlık iyiki bölüm almışsın seçkin.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen Aragorn-2 (eyuksek@eng.marmara.edu.tr) Tarih: Şubat 03, 2004 - 00:06:08
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
zavallı turin'im benim. şimdi okuyacam. bakalım nasıl olmuş. iyi olduğunu tahmin ediyorum. katkın için teşekkürler AndreleN


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen iarwain-ben-addar (iarwainbenaddar@yahoo.com) Tarih: Şubat 03, 2004 - 03:44:57
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
bin kere söyledim. Turin, hep kalbimi yakmıştır. Böyle bir kader, düşmanıma istemem.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen Gelaek Tarih: Şubat 03, 2004 - 03:57:26
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Ya
Ama olmaz yaa


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen elaidel Tarih: Şubat 04, 2004 - 19:33:22
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
eline sağlık güzel çevirmişsin:))
çok acıklı yaa


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen Greensleeves Tarih: Şubat 06, 2004 - 03:10:46
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
gönüllü denetleyiciniz iş başında:P

1. Meydan okumadan değil ama,”dedi Turin.”Ama gelin öyleyse! İkinize birden dayanabilirim,silahlı veya silahsız;..."

bu bölümde Turin'in o iki cümleyi ardarda söylediğini düşünürsek, ağzından şunlar çıkıyor: "Meydan okumadan değil ama, Ama gelin öyleyse! İkinize birden dayanabilirim,silahlı veya silahsız;..."

bence Turin arka arkaya 2 tane "ama" kullanmaz:)

2. ayrıca "Güney Teiglin’in ormanlarında hala insanlara ait birkaç çiftlik evi bulunuyordu.Sağlam ve gözü açık,ama sadece birkaç taneydiler.Yine de fazla sevmemekle birlikte,onlara acıyorlardı." bölümünde geçen "onlar" kim? devamından birşeyler anlaşılsa da ilk anda okuyucuyu çok zorlayan bir soru işareti kalmış. gözden geçirilmesini talep ediyorum:)

ilk 11 paragrafı okuyabildim bu gece, devamını okuyunca aklıma takılanları yine yazarım:)

NOT: nokta ve ünlemden sonra yeni cümleye başlayacağın zaman bir boşluk bırakırsan yazıların daha kolay okunur ve cümleler daha kolay anlaşılır; okuyucunun gözünü yormamak önemlidir.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: Túrin Haydutların Arasında (Puan: 1)
Gönderen Greensleeves Tarih: Şubat 06, 2004 - 21:56:30
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
“Eğer bana şaka yaparsan,”dedi Turin ve ekledi “Pişman olurum ki kafanı ona istemeyerekte olsa veririm.Şimdi,bana hikayeni anlat ve fazla uzatma.”

cümlesinde de öncekilere benzer bir anlatım eksiği var. yazıları gözden geçirirken, tırnak içindeki konuşmaları bölen "...dedi ve ekledi..." tarzı araya girmeler biraz yanıltıcı olabiliyor. eğer o aradaki sözleri çıkarıp tırnak içindeki konuşma cümlelerini arka arkaya bir kişi söylüyormuş gibi okumayı dnerseniz göze ve kulağa garip gelebilcek uyumsuzlukları yakalarsınız.

ayrıca "Bizi başka insanların çöplüklerinde koşturmak yerine daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek." cümlesinde de bir anlatım bozukluğu var. şimdi cümlenin başındaki "Bizi başka insanların çöplüklerinde koşturmak yerine..." böülümü gayet iyi. ancak cümlenin sonunu okusak "daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek" derken baştaki "bizi" ile uyumsuzluk gözleniyor. yani "bizi daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek" değil de "bizE daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek" olmalı. bu durumda önerim iki ayrı cümle yazmak olacaktır. örneğin "Bizi başka insanların çöplüklerinde koşturmayacak. Bize daha iyi bir talihe doğru yol gösterecek." olabilir... daha iyisini de bulabilirsiniz, eminim:)

(19 paragraf oldu, devamı gelecek:P)


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Bu site filmin, kitapların, veya yazarın resmi sitesi değildir.Tamamen Türk yüzük dostları tarafından hazırlanan konu odaklı bilgi, haber, düşünce ve materyal paylaşımını amaçlayan bir fan sitesidir.
Sayfada yer alanlar ancak izin alınarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Lord of The Rings - Turkish Fan Site
yuzuklerinefendisi.com / 2001 - 2012