Ana Sayfa Hesabınız Yazı Ekleyin FAN ART FRP - RPG
J.R.R.Tolkien Kitaplar Galeri Biz Kimiz
Üye ol Üye girişi
Yazı aramak istediğiniz
Sitede 227 ziyaretçi, 0 kullanıcı var.
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

Seçenekler
· Ana Sayfa
· Yazı Gönderin
· İstatistikler
· Bizi Tanıtın
· Forum
· Yükle
· En iyiler
· Linkler
· Hesabınız

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ

J.R.R.Tolkien
Hayatı, eserleri, kronoloji, röportaj, resimler...

Kitaplar
Özetler, kapak örnekleri, incelemeler...

Resim Galerisi
Sanatçılara göre sınıflandırılmış 100'lerce resim...




Önceki Yazılar
Mart 21, 2013 - 08:08:57
· Kızıl Yolculuk (1)

Kasım 07, 2012 - 16:17:32
· Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)

Kasım 07, 2012 - 16:00:58
· Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)

Kasım 07, 2012 - 15:56:46
· Hobbit Fragmanları (0)

Aralık 21, 2011 - 08:18:56
· Hobbit Trailer (0)

Ekim 10, 2011 - 10:09:41
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)

Haziran 13, 2011 - 10:37:47
· Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)

Haziran 13, 2011 - 10:34:53
· Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)

Haziran 13, 2011 - 10:18:39
· Oyun Fikirleri (2)

Aralık 03, 2010 - 08:08:20
· BBC Tolkien röportajı (0)

Kasım 22, 2010 - 11:15:26
· The Hobbit icin Gazete Ilani (2)

Ekim 22, 2010 - 11:31:19
· Hobbit oyuncuları (10)

Ekim 13, 2010 - 09:27:41
· Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)

Haziran 02, 2010 - 07:54:36
· HOBBİT TEHLİKEDE (4)

Nisan 06, 2010 - 09:13:39
· Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)

Nisan 06, 2010 - 09:13:33
· Gölgelerin İçinden (0)

Ocak 19, 2010 - 08:58:13
· Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)

Ocak 08, 2010 - 15:45:13
· Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)

Ocak 08, 2010 - 15:44:59
· Mucizeler Savaşı (6)

Ocak 08, 2010 - 15:44:38
· LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)


Eski Yazılar

Hikayeler: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ
Yayınlanma tarihi Mayıs 07, 2003 - 10:18:54 Gönderen ringmaster

Hikayeler ELENTARY göndermiş "I.Bölümün Özeti:Yüzük Savaşının bitiminden yıllar sonra ,diğer tüm elfler gibi Orta Dünyayı terk etmeden önce yapması gereken son bir görev için Dol Amroth Sarayını ziyaret eden Earhim;burada geçirdiği zaman içinde Prens İmrahilin soyundan gelen Niphriel’e aşık olur.Batıya yelken açmakla,Niphrielle beraber olmak için Orta Dünyada kalmak arasında bocalayan Earhim, Niphrielin abisi Menelruth ile aralarında geçen tatsız bir konuşmadan sonra hiç düşünmeden saraydan ayrılır.Mithlonda varınca burada kendisini bekleyen Dostu Thalionla beraber Batıya giden ilk kafileye katılır.......



Bu mevsimde ısıtmayan fakat parlak güneşin ,griyle karışık mavi gökyüzünün altında ,Earhimle Thalion’un Batıya yaptıkları yolculuğun ilk günleri sakin ve güzel geçiyor olsa da devam eden günlerin getirdiği tartışmalar gemidekilerin huzurunu kaçırmıştı.

İki arkadaş ise gemideki gereksiz tartışmalara katılmıyor ,özellikle Earhim diğerlerinden uzak durarak bambaşka bir ruh hali içinde yolculuk ediyordu.İki arkadaş beraber denizi,gökyüzünü;üzerlerinden akıp giden bulutları seyrederken ,çoğunlukla konuşan

Thaliondu.Dostunun mutsuzluğuna sebep olan büyük aşkını biliyor,yine de bir şey yapamamanın çaresizliği içinde;Earhime Aman ‘dan,Batının yüce ve ebedi topraklarından söz ediyordu.

Vaların hediyesi olan Numendor’un,insanların itaatsizliği sonucu yok edilişinin ardından ;izni olmayanların gelişini engellemek için uzaklaştırılan Aman diyarına varacak bir geçit aradılar günlerce.Geçen günler gemiyi ve yolcuları Aman’a doğru sürüklerken ;yolcular arasındaki huzursuzluklarda iyice başgöstermişti.Kimileri Aman’a ulaşma çabalarının sonuçsuz kalacak bir macera olduğunu söylerken ,karşı çıkanlar arkadaşlarının sabırsızca pes edişlerine kızıyorlardı.Earhim belki de Batıdaki kutsal ışığın yakınlığını bu kadar yakından hissetmese ;geride bıraktıklarının acısı ile tartışmalara kolaylıkla dahil olacak ,geriye dönmek isteyenlerin en başında yer alacaktı.Oysa şimdi ,Thalionla beraber arka güvertede ,geminin denizde oluşturduğu bembeyaz köpüklere bakarken Niphrieli düşünüyordu.Geceydi ve gök kapkara bulutlarla kaplıydı.Yıldızlar görünmüyor,uzaklarda bir yerlerde belli belirsiz şimşekler çakıyordu....

Güvertenin ön kısmında geri dönmek isteyenlerle yolculuğa devam etmek isteyenler bir araya toplanmış,giderek alevlenen bir tartışma yapıyorlardı.Nerdeyse herkesin sabrı tükenmek üzre iken içinde kabaran kızgınlık seline kapılarak oldukça hiddetlenen uzun boylu ,güçlü bir elf birden bire kılıcını çekti,.Yolculuğun başından beri anlaşamadığı ,kendiden daha genç görünen elfe doğru savurdu.Karanlık gecede çeliğin soluk ışığı hafifçe parıldadı.Kılıç yarasının ,ölümsüz elfin yaşamına son vermesi çok kısa sürmüştü.Bu ölüm üzüntü ve kederin yanı sıra büyük bir felaketinde habercisi olmuştu yolcular için.Gökyüzünü aynı anda korkunç ve uğursuz çığlıklar doldurdu.Gemide dökülen kan elflerin akıllarını baştan aldı.Artık ulaşabilseler de ,Aman da hiç hoş

karşılanmayacaklarını biliyorlardı.Bu korku ve gökyüzündeki çığlıkların dehşeti ile katledilen elfin bedenini yerden kaldırarak denizin sularına bıraktılar.Fakat bu kez yeni bir korkunun pençesine düştü yolcular.Bir anda korkunç bir fırtına varmış gibi ,deniz hırçınlaşmaya ;gemi de denize düşmüş bir ceviz kabuğu gibi sallanmaya,yalpalamaya başladı.O anda aklı başında olanların pek azı,önlerinde denizden yükselen ;parlak griden yeşile dönen zırhıyla ,tepesinden köpükler saçan Denizler Kralını “Ulmo’’ yu görebildi.Ulmo nun gürültülü ve öfkeli sesi gökleri doldurduğunda ,şimşekler çaktı ve yıldırımlar düşerek ;geminin gövdesini büyük bir çatırtıyla parçaladı.

Bu karmaşa içinde Earhim ve Thalion çoktan birbirlerini kaybetmişlerdi.Yine de derin suların içine gömülürken Earhimin aklında sadece;bir veda bile etmeden ayrıldığı Niphriel vardı.Her şey sona erdiğinde deniz dümdüz,pürüzsüz ve kıpırtısız kaldı...........................



“Her yükselişinde yıldızların,Ordadır bizim kraliçemiz,Ağaçların ışığında ,güzeller güzeli Elentari..

Her parlayışında yıldızların,Gülümser bizim kraliçemiz,Hiç solmayan diyarda ,bembeyaz ışık Elentari..

Her şarkısında yıldızların ,Dinler bizim kraliçemiz,,Ellerinde kutsal ışık,Hayallerin de ötesinde...

Yıldızların Ecesi...güzeller güzeli Elentari..”



Karmaşık ve puslu hayallerin arasında gözlerini açtı Earhim.Nerde olduğunu anlamak için etrafına bakındı,yalnızdı.Pencere önünde bir yatakta yatıyordu.Açık camlardan içeri süzülen parlak ayışığı tüm odayı aydınlatıyordu.Kıpırdandı.

Dışarıdan bildiği bir ezginin hafif mırıltıları geliyordu.Duvarları küçük taş blokları ile örülmüş,tamamı açılmış pencerelerde incecik tüllerin uçuştuğu bir odadaydı.

Yatakta doğruldu,gelen seslerden birinin merdivenlerden yukarı çıkmakta olduğunu anlayarak kapıya döndü.Uzun sarı saçlarını ensesinde toplamış ,gümüş grisi uzun elbisesiyle olgunluğu her halinden belli olan bir elfti gelen.Gülümseyen gözleriyle Earhime selam verdi.Gülümseyen gözleriyle Earhime selam verdi. “Kutlu Diyara pek hoş geldiğiniz söylenemez ,yine de artık buradasınız.Burada bulunmanızı sanırım Valara özellikle de Ulu Manwe ye borçlusunuz."

Kendini derin suların içine tamamen bıraktıktan sonra olanları bilmeyen Earhim,,neler olduğunu öğrenmek istedi.“Batı topraklarında bunca zaman sonra yeniden kan dökülmesi –üstelik te kutsal bir gün de- hepimizi dehşete düşürdü;Vaların nefretini kazandı.Manwe ,Denizler Kralı Ulmonun gazabından yalnızca iki elfi korumuş.Sahilde bulunduğunuz günden beri kendinize gelmenizi bekliyorduk.Bugün Vardanın çağlar önce elf halkı için Menelmacar takımyıldızını gökyüzünde yükseltişinin anısına şenliklerin yapılacağı kutsal bir gün.Belki de kurtuluşunuzu bu kutsal güne borçlusunuz.Yine de hangi sebeple affedilmiş olduğunuzu sadece Manwe bilebilir.”

Earhim pek çok soru sorarak dostu Thalion ‘un akibetini öğrenmeye çalıştı.Diğer yolculuk arkadaşları için üzülse de arkadaşının kendiyle beraber kurtulduğunu öğrenmek en büyük sevinciydi.Arkadaşı da kendisi gibi sahilde ,Himlond Limanı yakınlarında bulunmuştu.Dostların yeniden karşılaştığı gün ikisi için Batı topraklarında yeni günlerin başlangıcı oldu.



Çağlar önce Teleri elflerinin Eldamar Koyuna göçmesiyle beraber ,uzun zaman boş kalan Tol Eressea adası ;Orta Dünyayı terk ederek Batıya dönen pek çok Noldor ve Sindarın yeni yurdu olmuştu.Dönen elflerin yerleşmek için adayı seçmesi ,adayı Aman topraklarının Doğu ya bakan son penceresi olarak görmelerine bağlanıyordu.Ve bu pencereden hala Doğuyu,her gün doğudan yükselen ışıkları izleyen gözler vardı.

Earhim’in yaşamak için Tol Eressea yı seçmesi zor olmadı bu yüzden.Adada günler günleri kovaladı,zaman akıp geçti.Geçen zaman ,Dol Amrothdaki anıların hatırasını silemese de ,Niphrielin kalbine saçtığı ışık giderek soluklaşıyordu.Ne varki,anılarımızın üzerine kum gibi serpilerek onları hatırlanmaz kılan zamana karşı,bilinç altımızda kalan istek ve özlemlerimiz de bir gün beklenmedik bir şekilde su yüzüne çıkıp karşımıza dikilebiliyordu.İşte Niphriele geri dönme isteğide bu şekilde su yüzüne çıkacaktı.

O günlerde iki arkadaş adadaki yeni dostları ile beraber bir çok yeri ziyaret ediyor,ada sakinleriyle toplantılar yaparak,günlerce konuşuyor.Elflerin,Vaların ve insanların yazgısı tartışılıyordu.Earhim için en zor olan tarafı ise unutmak istediklerini tekrar tekrar hatırlamasıydı.



Yine böyle geçen bir günün gecesinde bir rüya gördü.Denize bakan bir yamaçta ,genç bir kız kıpırdamadan denize bakıyor,uzuz elbisesinin etekleri ,dümdüz siyah saçları denizden esen hafif bir rüzgarla uçuşuyordu.Denizin üzerindeki güneşe rağmen hava karanlıktı ve Earhim yüzünü göremese de bu kızı tanıdığını biliyordu.Sonra birden güneşin ışığı söndü ve her şey karanlığa gömüldü.Bu rüyayı daha sonraları pek çok kez bölük pörçük görecek,çok defa uykusundan sıkıntıyla uyanacaktı....................



Earhim ve Thalion Tol Eresea da elfler için kısa ancak bir insan ömrü için uzun denebilecek günler geçirdi.Adaya ulaşmalarının üçüncü yılında ,Aman topraklarında yine üç yıl önceki gibi Vardanın kutsal günü için kutlamalar yapılmaktaydı.Tüm elfler ,adanın her yerinden görülebilen en büyük yapıya Mavi Saraya davet edilmişlerdi.Mavi Sarayın Efendisi,böyle kutsal bir günde Orta Dünyadan geri dönen tüm elfleri bir araya getirerek çok özel bir şölen düzenlemek istemişti.Kendisi Orta Dünyadan döndüğünden beri daha gülümseyen ,pek az kimse ile konuşan biri haline gelmiş olsa da,tüm adada hatta Aman da en çok saygı duyulan –ki adaya gelişinden beri kendisine Nomain “Kutsal Bilge” denirdi- elf beylerinden biriydi......................



Şölen beklenildiği gibi muhteşem geçmişti.Gece olunca herkes bir araya gelip Gruplar oluşturarak ,tüm gece bitkin düşünceye kadar şarkı söyledi.Earhim bir köşede yorgunluğuna yenik düşüp ,uyuyakalmıştı.Rüyasında kendisini çok zaman uykusuz bırakan ,huzursuz eden rüyaların sonuncusunu gördü.Bu kez aynı yamaçta karanlık gökyüzünde bir umut arayan kendisiydi.Gökteki tek yıldız,bir anda arkasında parlak bir ışık izi bırakarak kaydı,denize düştü.Ancak yıldız öylesine parlaktı ki,suda ilerleyişini bile görebiliyordu.Bir müddet sonra denizin derinliklerine kadar inip gözden kayboldu....



Uyandığında hala geceydi.Pek çok Grup dağılmış ,kalanlar ise bahçenin çeşitli yerlerinde ,mum ışıklarıyla aydınlatılmış kameriyelerde sohbet ediyorlardı.Biraz etrafta dolandıktan sonra sarayın merdivenlerine yöneldi.Belki de hayatı boyunca gördüğü en uzun merdivenleri çıktı.Sarayın kulesi göğe doğru dimdik uzanıyordu.Yeterince yüksekte olduğuna karar verince ,karşısına çıkan ilk dar ve uzun salona girdi.Salon tüm şehri ve çok uzakta kalan denizi görebilen bir balkona açılıyordu.Balkonun korkuluklarına iyice yaklaştı.,tek yapabildiği gecenin temiz ve serin havasını içine çekmekti.

.......Yaklaşan ayak seslerini duyduğunda ,bu saate kendisi gibi uyuyamayan kişinin kim olduğunu merak etti.Lacivert renkli ,kadifeden bir kaftan giyinmiş;uzun boylu ,simsiyah saçları ve gri gözleriyle gelen elfin Mavi Sarayın Efendisi Nomain olduğunu anlamıştı.Birbirlerini selamladılar.Bir çeşit sorgulama gibi başlayan konuşmaları,fark etmeden sohbete dönüştü.Earhim daha önce tanışmamış olsalar da bu elf beyinin Orta Dünyada ki yaşam hikayesini çok iyi biliyordu.Bir çare bulamayacak olsa bile kendi hikayesini Efendi Nomain’e anlatmaktan çekinmedi. Babasının ölümünden ,Dol

Amrothta yaşadıklarına,gemi yolculuğundan,adada

gördüğü rüyalara kadar her şeyi anlattı.Sonra elf beyi sormasına gerek bile kalmadan konuşmaya başladı:

“Halkımızın en eski efsanelerinde, yıldızlardan ;Ruhların Işığı diye bahsedilir.Ve denir ki; Varda Ea’da doğan Iluvatarın tüm çocukları için bir yıldız yakmıştır gökyüzünde.Doğumunda yıldızı yakılan elf yada insan ,öldüğü zaman yıldızı da ruhuyla beraber ayrılır gökyüzünden.Kayarak artık gözlerin görüşünden çıkar.Gökyüzünde zamanla yerleri değişse de hiç solmayan yıldızlar bugün

Ea'dayaşayan elflere aittir.Denirki;yıldızların,ölümsüz elflerin ve dünyanın yazgısı birbirine bağlıdır.Son hepsi için birlikte gelecektir.”

Earhim kendisine anlatılanları sessizce dinliyordu.Bey devam etti: “Seçimlerimiz yalnızca bize aittir.,sonuçlarından pişmanlık duymak fayda sağlamaz.Ve eğer duyduğun pişmanlıksa gerçekten yüreğinin istediğini seçmemişsin demektir.Çünkü gönlünün ne istediğini bilip ona göre davrananların geride ne aklı kalır ne de yüreği....”

Kararını verip saraydan ayrıldıktan sonra, Earhim Mavi Sarayın Efendisini bir daha hiç görmedi.Çevresindekilerin vereceği tepkiden ve kendisine engel olmak isteyeceklerinden çekindiği için kararını yalnızca dostu Thalion’a anlatmıştı.Thalion da tıpkı düşündüğü gibi ,ona doğru olduğunu söylemese de elinden geldiğince destek olmuş,anlayışlı davranmıştı.Belki de Mithlonddan yola çıktıklarından beri ,arkadaşının yüreğinde kopan fırtınaları bilen tek kişiydi....

Earhim küçük bir yelkenliyle Batı kıyılarından ayrılmadan önce Son kez Thalionla vedalaştı.Düşünmek istemese de bu onu son görüşüydü.Sabahın alacakaranlığında ,günün ilk ışıkları dalgalara yansımadan denize açıldı.Gün ağarmak üzre iken kıyıdan oldukça uzaklaşmıştı.Uzaktan adanın beyaz kıyılarını ve belli belirsiz Mavi Sarayın ince ,uzun kulesinden başka bir şeyi seçemedi,ve bundan sonra bir daha yüzünü Batıya dönmedi...........

Bu hikayeyi kurarken daima destek olan doslarıma -onlar kendini bilir- sevgilerimi iletiyorum; şiir için de Silvie'ciğime ayrıca teşekkür ederim...

"

 
Oturum Aç
Takma isim

Parola

Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.

İlgili Linkler
· Hikayeler Hakkında
· Yayınlayan Editör: ringmaster
· Ana Sayfa


Hikayeler Hakkında en çok okunan :
Gölgelerin İçinden


Yazıcı Dostu Sayfa  Bu Yazıyı bir Arkadaşınıza Gönderin

"Hikayeler: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ" | Oturum Aç/Yeni Hesap Yarat | 38 yorum
Puan
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden hiçbir şekilde site ve site yönetimi sorumlu tutulamaz.
Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen Silmaril_ (silmaril@bilgi.edu.tr) Tarih: Mayıs 07, 2003 - 14:16:49
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
ilk yorumu yazmak aslında bana değil sana yardım edenlere dü$erdi.neyse sana daha önce de söylediğim gibi süpper bir hikaye.diğerleri gibi kafa da yormuyor.duyguyu anlatıyor.yine konu$turmu$sun ablalığını :)...bu arada çok çektirme earhim ile niphriel'e :)


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen ELENTARY (elentary@mynet.com) Tarih: Mayıs 08, 2003 - 10:00:47
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Sağol Onur ;ama unutma sende iyi dileklerinle bana desteksin......Kusura bakma sana bayadır mail atamadım.Ama size(Cirdan;Silvie ve Rundmc82ye) çok güzel bir haberim var.Büyük bir engel omadığı takdirde bu ay sonu gelmeden İstanbula geliyorum.Tabiki ve ne yazıkki sadece 1 yada 2günlüğüne olacak Sebebini mailde yazarım....Ama yinede birşekilde fırsat bulabiliriz görüşmek için
Sanırım axana ve taniquetilde gelecekti.Belki aynı zamana dek gelir....eh dij. Fot. Mak.la benimde fotoğraflarımı çekersin..: ))
Bu arada Cirdan birlikte çektirdiğiniz bir resim varya;anıtın önünde onu yollamış bana..Saçlarına ne yaptın öyle!!!!!...tabi güzel çıkmışınız...gerisini İstanbulda görmek dileği ile....


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen rundmc1982 (rundmc1982@yahoo.com) Tarih: Mayıs 08, 2003 - 10:10:02
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Yüzük kardeşliği filminde Arwen'in aragorn'a söylemiş olduğu bir cümle vardı. Aklımda kaldığı kadarıyla "Tüm zamanlarda sizin varlığınız olmadan yaşayacağıma, sizinle kısacık ve mutlu bir ömrü paylaşmayı seçiyorum aragorn. Faniliği seçiyorum." gibi bir şeydi. Earhim'de bana göre doğru olanı yaptı.

Yalnız, elfler arasındaki ölümle sonuçlanan tartışmayı hiç benimsemedim (birazda ben eleştireyim :). Yani kutsal diyara giden birinin içinin huzurlu olması gerekir diye düşünüyorum. Ama aslında olabilirde. Nasıl desem o birazda insanın veya elfin ruh haline bağlı. Her halde bıçaklayan elf sabırsız bir kişiliğe sahipti ve sadece anlık bir gafletle bu işi yapmış olabilir.

İçinde bulunduğun durumu biliyorum ama hikayeyi biraz daha uzun tutsaydın keşke. Masal havasında dalarken, bir anda uyanıverdim. Bende senin gibi sözcükleri birbirine güzel bir şekilde bağlayabilsem ya :( Olsun ama senin yazdığın gibi hikayeler beni aslında biraz daha kamçılıyor daha iyi bir hikaye ortaya çıkarmak için. Yorumu biraz fala uzattım ama boşver yazıyorum ;=)

Niphriel ismini çok beğendim. (Benimde isim bulma problemim var ama o konuda bir arkadaşımdan yardım alıyorum) Earhim ismide çok orjinal bir isim ve sitede bir arkadaşımızın nickini earhim yapması senin açından gurur verici olsa gerek.

Umarım üçüncü bölüm hemen arkasından gelir. :)

Neyse abla benden şimdilik bu kadar. kendine iyi bak. görüşmek üzere.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen ELENTARY (elentary@mynet.com) Tarih: Mayıs 08, 2003 - 14:44:55
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
tamam arkadaşlar bu konuda ikinizede mail atacağım( + cirdan ve + silvie)
ancak biraz bekleyin....işlerim bitsin hemen...


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen Aredhel Tarih: Mayıs 08, 2003 - 19:01:41
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Ablacım ne diim,
Yine her zmnki gibi çok güsel olmuş, ellerine sağlık:))Ayrıca şiir için teşekkür etmene hiç gerek yoktu,yardımcı olabildiysem ne mutlu bana..
Bu arada, sen, Silmaril(onla icq'da konuşuoruz ama),Cirdan,Axana fln hep aklımdasınız ama derslerden bi kurtulup, şöle doğru düzgün bi siteye giremiyorum ki,ya da mail atamıyorum..Bunun için hepinizden ayrıca özür diliyorum...Sana yazıcam dediğim mektubu bile daha yazamadım(herzmnki gibi diceksin:)) )
Ayrıcaaa,mailini dört gözle bekliyorum,İstanbula geliceni duyunca çok sevindim ama gelebilir miyim bilmiyorum:))
Tekrar tebrikler,hikayenin dewamını bekliyoruz sabırsızlıkla,Silmarilin de sölediği gibi fazla çektirme şu Earhim'le Niphriel'e:))
Sevgiyle kal (bu arada nick'im artık aredhel ama sen hala Silvie diyebilirsin istiosan:))) )


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen ELENTARY (elentary@mynet.com) Tarih: Mayıs 09, 2003 - 12:52:36
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
bir şey daha söylicem emre nerde?
tlfnunda yine bir problem mi var?


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen Gondorian_Flame Tarih: Mayıs 12, 2003 - 10:26:44
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Her ne kadar pek vaktim olmasa da, meraklanmaya başlıyordum ne zaman devamı gelecek diye ancak beklediğime değmiş doğrusu; tek kelime ile harika. Bu arada Earhim'in düşünde gördüğü kayan yıldız sakın Niphiel'in öldüğü anlamına geliyor olmasın.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Re: MERİDYN-II-DENİZLERİN ÖTESİ (Puan: 1)
Gönderen Cirdan_ Tarih: Mayıs 20, 2003 - 22:46:45
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Yorumum sonlarda ama gönlünde iyi bir yerde olduğumu tahmin ediyorum sevgili dostum.Hikayen için bişey demem gereklimidir bilmem ama içine nasılda deniz şevkatini katmışsın.Bunu o şimdiye kadar pek görememiştim doğrusu.Hele ki yalnız ada yokmu!Bir kez daha hüzün üstüne hüzün; nedense elfler limanlardan mutluluk için ayrılıyorlar ama bunu onlarda biliyorlar ki bir çok insan ömrünün geçmesi gerek bunun için.Lakin zaman herşeyden daha şevkatli.Kimi zaman yavaş geçtiğinde çok zalimdir ama geride bıraktırdıklarını çoğunlukla unutturur.Mutlulukları bile unutturur.Yanlız hatırlarda saklıdır eskiler,duya bilenede denizin sesinde.
Sevgiler dostum.


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Merhaba Ablacım...;) (Puan: 1)
Gönderen rundmc1982 (rundmc1982@yahoo.com) Tarih: Mayıs 29, 2003 - 11:30:21
(Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder)
Merhaba ablacım... :)

Nasılsın, biliyorum üzerinde hala yol yorgunluğu vardır ama ben yinede sana bir mail yazayım dedim. :))

Ya... abla kusuruma gerçekten bakma... Hani o gün buluştuk ya... Heyecandan kardeşinin adını bile sormayı unuttum inanır mısın. Ama sonradan Silmaril ile ıcq'da tanıştık ve o bana adının galiba Tülay olduğunu söyledi. Kardeşine içtenliğinden dolayı çok teşekkür ederim...

Cumartesi akşamı yaptığınız o güzel :(( muhabbetten de baya bir bahsetti. Ah ablacım be, insan bir aramaz mıydı o gün... Saat dört gibi buluşmuşsunuz ki bende o saatlerde şirketten çıkıyordum... Neyse demek ki kısmet değilmiş...

Bu arada ablacım hediyeler için çok teşekkür ederim... Ayrıca benimkini de çok beğendim... :)) Çok güzeller... Kardeşlerim adına da teşekkürlerimi sunuyorum... Annem ve babamda çok teşekkür ettiler....

Ya aslında o gün ben size yemek falan ısmarlayacaktım... Öyle kupkuru bi sohbet oldu... :( Ama yinede lezzetine doyum olmayan bir sohbetti. Kısaydı ama :((

Onur'la da konuştuk. Artık bir dahakinde daha bir kapsamlı buluşmayı düşünüyoruz... İnşallah oda olur...

Unutmadan hikayemi de ekte sana gönderiyorum... Şimdiden söyleyeyim üzerinde bir takım değişiklikler olacak... Müsait olduğun bir zamanda okursun hikayemi. Hiç acelesi yok zaten... Onu ben yazın yayınlatmayı düşünüyorum... (temmuz ayı gibi)

Neyse ablacım, bu arada söylemden edemeyeceğim.... Çok güzelsin... Hani insan konuştuğu insanların görünüşünü merak eder ya... Sen umduğum gibi çıktın...

Ailene sevgi ve selamlarımı ilet.... kendine iyi bak. görüşmek üzere.........:)))



(bu arada mail adresimde bazı sorunlar olduğu için sana ancak buradan mesaj gönderebiliyorum umarım fark edersin... :))


[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]

Bu site filmin, kitapların, veya yazarın resmi sitesi değildir.Tamamen Türk yüzük dostları tarafından hazırlanan konu odaklı bilgi, haber, düşünce ve materyal paylaşımını amaçlayan bir fan sitesidir.
Sayfada yer alanlar ancak izin alınarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir.
Lord of The Rings - Turkish Fan Site
yuzuklerinefendisi.com / 2001 - 2012