Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
Önceki Yazılar
|
Mart 21, 2013 - 08:08:57 · Kızıl Yolculuk (1)
Kasım 07, 2012 - 16:17:32 · Bitmemiş Öyküler Çıktı (10)
Kasım 07, 2012 - 16:00:58 · Rohan ve Türk Benzerliği Üzerine (0)
Kasım 07, 2012 - 15:56:46 · Hobbit Fragmanları (0)
Aralık 21, 2011 - 08:18:56 · Hobbit Trailer (0)
Ekim 10, 2011 - 10:09:41 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (2) (0)
Haziran 13, 2011 - 10:37:47 · Orta Dünya Tarihi: Kayıp Yol ve Diğer Yazılar (1) (5)
Haziran 13, 2011 - 10:34:53 · Hobbit Vizyon Tarihleri ve Isimleri Açıklandı! (0)
Haziran 13, 2011 - 10:18:39 · Oyun Fikirleri (2)
Aralık 03, 2010 - 08:08:20 · BBC Tolkien röportajı (0)
Kasım 22, 2010 - 11:15:26 · The Hobbit icin Gazete Ilani (2)
Ekim 22, 2010 - 11:31:19 · Hobbit oyuncuları (10)
Ekim 13, 2010 - 09:27:41 · Yüzüklerin Efendisi'nin Sırrı Ne? (2)
Haziran 02, 2010 - 07:54:36 · HOBBİT TEHLİKEDE (4)
Nisan 06, 2010 - 09:13:39 · Muhiddin-i Arabi'nin Eserleriyle Lotr ve Silmirallion'a Bakın (5)
Nisan 06, 2010 - 09:13:33 · Gölgelerin İçinden (0)
Ocak 19, 2010 - 08:58:13 · Born of Hope. LOTR Fan Filmi (11)
Ocak 08, 2010 - 15:45:13 · Hobbit'le İlgili Bazı Sorular (0)
Ocak 08, 2010 - 15:44:59 · Mucizeler Savaşı (6)
Ocak 08, 2010 - 15:44:38 · LOTR Filmlerindeki Sinir Bozucu Sahneler (18)
Eski Yazılar
|
|
LOTR: Savaştan Kaçış
Yayınlanma tarihi Nisan 13, 2003 - 14:40:23 Gönderen ringmaster |
|
Gelaek_ göndermiş "Hadi daha hızlı! Hadi!
Bunları söyleyen 20-25 yaşlarında genç bir adamdı. Adı AlDoria olan bu adamın çoğunluğa göre yaşı küçük ama beyni büyüktü. İşte bu yüzden onu Savaşın Panzehiri diye çağırıyorlardı.
Cücelerle Dark Elfler arasında uzun süredir savaş vardı. Elfler kendi soylarından olmalarına rağmen Dark Elflerin karşısına geçmişlerdi. Ama İnsanlar bölünmüştü. Bir kısmı iyilik uğruna ölmeye hazırken, diğerleri ölmekten korkuyordu. İnsanların Lideri de içten içe korktuğu için Dark Elflerin yanında yer almış, ama İnsanların çoğu AlDorianın peşinden giderek iyiliği seçmişti. Artık herkes AlDorianın İnsanların Yeni Lideri olduğunu düşünüyordu.
AlDoria kendi tarafında olan insanları gerektiği gibi bilgilendirip savaştan uzak tutmaya çalışıyordu. Ama savaş sinsice her taraflarını sarıyordu. Denize açılıp buralardan uzaklaşmanın tek çare olduğunu söyleyenler çoğunluktaydı. Ama AlDoria karar vermekte güçlük çekiyordu. Bunun için Arifler Divanının bulunduğu Darenhille doğru yola çıkmıştı...
Vardığında şehir, hayalet şehire dönmüştü. Kimseler yoktu, tek bir çıt bile çıkmıyordu. Atını Divanın binası Ardene sürdü. Arden de şehir gibi sessiz ve boştu. Tam çaresizlikten geri dönecekti ki bir ses işitti, bir ayak sesi.
Kimsiniz? Cevap yok.
Kim olduğunuzu söyler misiniz? Yine cevap yok.
Tam o sırada merdivenlerde biri göründü. Bu adam yaşlı, uzun gri sakallı biriydi. Ama sadece gözlerindeki bakış ve duruşuna göre yorum yaparsak 20 yaşındaki bir genç gibiydi.
Merhaba AlDoria.
Ama siz benim ismimi nasıl bili- Yaşlı adam sözünü kesti ve eliyle sus işareti yaptı.
Bu soru burada sorulan en aptalca sorulardan biridir, evladım. Ve gülmeye başladı. AlDoria hala şaşkınlığını yenememişti.
Ben Fardrell, Arifler Divanı başkanıyım. Burada benden başka kimseyi bulamazsın. Çünkü bütün hepsi gitti.
Ama nereye?
Ölmeyeceklerini sandıkları yere.
Yani, Dark Elflerin tarafına mı geçtiler?
Evet. Ama şimdi bunun sırası değil. Sen buraya çok önemli bir soru için geldin. Sorunun cevabını bende bulamayacaksın. Cevabını bulacağın yeri de söylemeyeceğim. Bunu ancak sen kendin bulabilirsin.
Peki nasıl?
Her yeri arayarak. Basit değil mi? Sana bir ipucu: Kendi içinden başla.
Ve AlDoria aklında soru işaretleriyle dışarı çıktı.
Dışarı çıkar çıkmaz aklına Bordeon'daki babası geldi. Babası Ulu Tanrılar Tapınağı rahiplerinden biriydi ve bu taoınak da savaşın daha ulaşamadığı Bordeon'daydı. Al'Doria yandaşlarını oraya götürmeyi daha önce kafasından geçirmiş ama savaşı o güzel şehre sokma tehlikesini göz önüne alamamıştı.
Babasının Fardrell'in ne demek istediğini açıklayabileceğini ve savaştan kaçmak için bir çare bulabileceğini düşünerek Bordeon'a yola koyuldu...
Bordeon'a vardığında şehir harap haldeydi. Yanan tahta çıtırtıları dışında hiç bir ses çıkmıyordu. O ulu tapınağın çevresine yapılan bu güzel şehir artık yoktu. Al'Doria atından indi...
"Kimse var mı?"
Yanan tahtaların sesi egemenliğini hala koruyordu. Şehiri bir dolaşmaya karar verdi, belki hala yaşayan ve ona burada neler olduğunu söyleyebilecek olan birileri vardı... Çökmüş ve yanan evlerin yanından bir bir geçerken, talihsizliğini düşünüyordu. Bulduğu tek çıkış yolu da kapanmıştı, şimdi fırtına mevsimi olduğu için de gemiyle kaçmaları imkansız sayılırdı. 3 ay daha yaşayabilirlerse kurtulurlardı, ama yiyecekleri de bitmek üzereydi. Yürüye yürüye tapınağa varmıştı. Bir süre bu ulu anıtı izledi, o bu savaştan hiç bir yara almamıştı ve almayacaktı. Ya içindekiler..?
Birden bir ses duydu..
"Darian..."
Bu babasıydı. Hemen yanına gitti, yaşıyordu. Hemen ne olduğunu sordu. Babasıysa:
"Sadece Harand'ı bul, Darian..." ve gözlerini kapadı...
"
|
| |
Oturum Aç
|
Henüz bir hesabınız yok mu? Yeni bir tane yaratabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak tema yöneticisi, yorum yönetimi ve kendi adınızla yazı girişi gibi imkanlardan faydalanabileceksiniz.
|
|
"LOTR: Savaştan Kaçış" | Oturum Aç/Yeni Hesap Yarat | 5 yorum |
| Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden hiçbir şekilde site ve site yönetimi sorumlu tutulamaz. |
Re: Savaştan Kaçış (Puan: 1) Gönderen leon Tarih: Nisan 16, 2003 - 14:48:27 (Kullanıcı Bilgisi | Mesaj Gönder) | Hmmm.... Bir destan başlıyor gibi...
Ama küçük bir sorum var:
Bu adamın adı Al'Doria değil miydi? Darian nerden çıktı? |
[ Anonim kullanıcı iseniz, lütfen kayıt olun ]
|